Hollanda'da 'Türk faktörü' siyaseti etkiliyor

Hollanda Hükümeti, 400 bin Türk vatandaşının yaşadığı ülkede Türk bakanların referandum kampanyası çerçevesinde Hollanda’daki Türklerle buluşmalarını engelledi. Hükümetin bu tutumu ve yaşanan kriz, Hollanda parlamentosunun alt kanadındaki seçimleri etkilemekle kalmayıp, ülke siyasetinde ciddi sorunları da ortaya çıkardı.

Amsterdam Belediye Meclisinin Hıristiyan-Demokrat üyesi Diederik Boomsma, Sputnik'e verdiği röportajda oluşan durum ile ilgili görüşlerini aktardı.

'ERDOĞAN HOLLANDA'DAKİ TÜRKLERİ ETKİLİYOR'

Türkiye hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşanan sorunun Hollanda'daki Türk vatandaşlarını da etkilediğini söyleyen Boomsma, "Türkiye hükümeti, özellikle Erdoğan'ın iktidara geldiği son yıllarda Hollanda vatandaşı olup aynı zamanda Türk pasaportları da bulunan Türkleri kontrol etmeye veya etkilemeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu kişileri etkileyip Türklerin Hollandalı topluma entegre olmalarını engellemeye çalışıyor" dedi.

'GERGİNLİK YARATMAYA ÇALIŞIYOR'

Boosma ayrıca, "Son birkaç gün içinde onun (Erdoğan'ın) husumet tohumları ekmeye, gerginlik yaratmaya, toplumu bölmeye çalıştığını görüyoruz ve bunun çok ciddi bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Hollanda hükümetinin Türk bakanların Türkiye'deki demokrasiyi etkileyecek referanduma destek konuşmaları yapmasına izin vermemesinin ardından çıkan kargaşayı gördük. Erdoğan çok sert tepki verdi fakat burada da, Erdoğan'a desteklerini ve Hollanda hükümetine nefretlerini dile getiren, bayrak sallayıp bağıran Türk kökenli vatandaşları gördük" diye konuştu.

'BURADA BİR ÇİZGİ ÇEKMELİYİZ'

Hollanda hükümetinin toplumsal düzeni bozacağı gerekçesiyle Türk bakanların konuşmalarına izin vermediğini, ancak Türkiye hükümetinin geri adım atmadığını söyleyen Boomsma, "Türk bakanlarından birinin bulunduğu uçağın inişine izin verilmemesinden sonra diğer bakan, kara yoluyla gelmeye çalıştı. Burada bir çizgi çekmeliyiz ve buna izin vermediğimizi söylemeliyiz, dolayısıyla siz de bunu yapamazsınız. Şimdi de aynı pozisyonda kalıp, ‘bizi kandırmaya çalışmayın, burası Hollanda ve neler olacağına biz karar veririz' dememiz önem taşıyor" dedi.

Türkiye hükümetinin Hollanda'daki Türkleri etkilemek için birkaç yöntem kullandığını söyleyen siyasetçi, "Söz konusu yöntemlerden bir tanesi camiler, zira birçok caminin idaresini Türkiye diyanet işleri elinde bulunduruyor. Başka yollar da var, örneğin Türk konsolosluğu, yerel Türk-Hollandalı kuruluşları etkilemeye çalışıyor. Bu da bizi fazla sevindirmemesi gerektiğini düşünüyorum, bu etkiyi azaltmaya çalışmalıyız" ifadelerini kullandı.

'ÖNLEMEYE ÇALIŞMALIYIZ'

Boomsma, "O (Erdoğan) ortamı geriyor, gittikçe daha histerik oluyor, Hollandalıların Nazi, Faşist, Müslüman katili olduklarını söylüyor. Görünüşe göre toplumumuzu bölmekten ve husumet ekmekten çıkar sağlayacak. Bunun bir sebebi tabii ki var, iktidarını bu şekilde sağlamlaştırmaya çalışıyor. Biz buna baş eğmemeliyiz, ileride durumun kontrolden çıkmasına izin vermemeliyiz, bu tür olayları ileride önlemeye çalışmalıyız" dedi.

Hollanda'da yaşayan Türk kökenli birçok kişinin buradaki toplumla uyum içinde yaşadıklarını ve herhangi bir sorun teşkil etmediklerini söyleyen Boomsma, bazı Türklerin ise Türkiye'nin etkisiyle doğdukları ve yaşadıkları Hollanda'dan çok Türkiye'ye yakın durduklarını söyledi.

Boomsma, "Hollanda'nın entegrasyon modeli, tüm Türk kökenli Türkler açısından değil, o kişilerin bir kısmı açısından başarısız oldu" ifadelerini kullandı.

Hollanda ve Türkiye arasındaki ilişkiler, Türk bakanların Hollanda'da alıkonulması ve sınırdışı edilmesiyle tırmanmıştı.