Evet Platformu'nun Gündoğdu Meydanı'nda 'Aşkımız Memleket Millet İçin Evet' sloganıyla düzenlenen İzmir mitinginde konuşan Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Biz İzmir'i korkutan olmadık. Yaşam tarzı üstünden istismar siyaseti yapmadık. Kutuplaştıran, ayrıştıran olmadık. 80 milyonu bir bildik, beraber bildik. Biz güçlü Türkiye için milletimizle hep birlikte hareket ettik, hep birlikte mücadele ettik. Biz memleketimizi, vatandaşlarımızı evetçiler diye ayırmadık. Hiç kimse 'Evet' diyenleri, 'Hayır' diyenleri ayrıştıramaz.
Biz 9 Eylül 1922'de burada düşmanı denize birlikte döktük. Hiç kimse cumhuriyetimize el, dil uzatamaz. Hiç kimse bu ülke evlatlarını 'Evet' dedikleri diye denize dökme tehdidinde bulunamaz.
(CHP Başkanı Kemal) Kılıçdaroğlu Yenikapı'da başka şeyler söylüyordu, şimdi FETÖ'nün ağzıyla konuşmaya başladı.
Kontrollü darbe laflarıyla 80 milyon vatandaşın zaferine gölge düşürüyor. İzmir, 15 Temmuz gecesi ülkeye sahip çıktınız. Ey Kılıçdaroğlu ne senin gücün, ne de Pensilvanya'nın gücü bu zaferi gölgeleyemez.
(CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un açıklamaları) Hiç kimse bu ülkenin evlatlarını 'evet' dediler diye denize dökme densizliğinde, terbiyesizliğinde bulunamaz, tehdit edemez. Bu dil ayrıştırıcı bir dildir, bu dil bölücü bir dildir, bu kutuplaştırıcı bir dildir. Siyasetin dili bu olamaz. İzmir bu edepsiz dili asla kabul etmez.
Halk oylaması kampanyasında söylemedikleri tek bir yalan, tek bir iftira kalmadı. Şimdi başladılar bir siyasi partinin temsilcisine yakışmayacak tehditler savuruyorlar. Bu aziz milleti tehdit etmeye, İzmirlileri tehdit etmeye sizin haddiniz de yok hakkınız da yok. Haddinizi bilin. Bizim Yunan'ı denize döktüğümüz gibi onlar da 'evet' diyenleri denize dökecekmiş. Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceklermiş. Yazıklar olsun bunlara. Bu kadar seviyesiz, gözü dönmüş, milletin yararına bir söz söylemeyen bu siyasetçileri bu millet hak etmiyor sevgili kardeşlerim. Esasen CHP de hak etmiyor. CHP'ye gönül veren kardeşlerimiz de hak etmiyor.
'Hayır' diyenler, vesayet düzeni, darbeler, kumpaslar düzeni olan bu darbe anayasası devam etsin diyorlar. Ama 'Evet' demek değişim, dönüşüm demektir. 'Evet' demek reform demektir. 'Evet' demek kalkınma demektir, ilerleme demektir, gelişme demektir. Daha fazla demokrasi demek, 'Evet' demektir. 'Evet' güçlü Türkiye, güçlü ekonomi demektir. 'Evet', istikrar, istikbal ve istiklal demektir. Biz 'evet'le çocuklarımız için, geleceğimiz için, milletimiz için aydınlık yarınlar inşa ediyoruz.
Adnan Menderes'le, Recep Tayyip Erdoğan'la çehresi değişen İzmir, inşallah bu sefer kendine yakışanı yapacak. Hazır mıyız İzmir?