Türk heyeti Erdoğan'ın görüşmesinin önhazırlığı için Washington'dayken, Trump yönetimi Suriye'nin kuzeyinde Suriye Demokratik güçleri'nin (SDG) asli unsuru olan YPG'nin ağır silahlarla donatalmasına onay verdi. Türkiye'nin PKK'nin uzantısı olarak 'terör örgütü' gördüğü YPG'ye sunulan bu Amerikan desteği ne anlama geliyor? Türk-Amerikan ilişkilerinde 'çuval vakasını' andıran krize mi girilecek? Ankara, Suriye politikasında ABD önderliğindeki koalisyondan farklı bir çizgiye mi yönelecek? Trump yönetiminin kararı ve soruları Ortadoğu uzmanı gazeteci ve Kültür Üniversitesi'nde akademisyen Bora Bayraktar ile konuştuk
'PENTAGON, ERDOĞAN'IN TRUMP'A BASKISINI ENGELLEDİ'
'ZATEN SİLAH VERİLİYORDU, RESMİLEŞMİŞ OLDU'
Bayraktar'a göre bu kararla Türkiye ‘fırsat penceresini' de kaçırmış oldu. Trump'ın seçilmesiyle birlikte yeni bir anlayışla Türkiye'nin kendini ifade etme ve Suriye'nin kuzeyindeki hassasiyetlerini anlatma şansının bulunduğunu söylerken, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey dahil bazı uzmanların Türkiye ile ilişkilerin zedelenebileceği uyarılarına atıf yapan Bayraktar, "Bu şans iyi kullanılamadı belli ki ve şimdi böyle bir noktaya gelindi" tespitinde bulundu.
'TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ KIRILMA NOKTASI YAŞIYOR'
YPG'ye silah verilmesini de bunlara ekleyen Bayraktar, "Bu kadar göz göre göre Türkiye'nin terör örgütü dediği bir yapıya silah veriliyor olması, ilişkilerin en alt düzeye geldiği dönemlerden biri ve 1 Mart tezkeresine paralel bir kırılma noktası" yorumunda bulundu.
'TÜRKİYE'NİN PYD DIŞINDA, GÜLEN'İN İADESİ GİBİ BEKLENTİLERİ DE VAR'
‘HASAR TESPİT ZİYARETİ OLACAKTIR'
'ABD'NİN TESKİN ÇABASININ ALTI DOLU DEĞİL'
Diğer yandan Bayraktar, ABD'den YPG'ye silah yardımı sonrası Türkiye'yi teskine yönelik beyanların ise altının dolu olmadığı görüşünde. "Eğer Türkiye yönetimi bu laflara inanıyorsa, saflık yapmış olur" diyen Bayraktar, Pentagon şefi gibi Amerikalı yetkililerin söylemlerinin de krizi biraz yatıştırmaya ve daha sert açıklamaları önlemeye yönelik olduğunu dile getirdi.
'MESELE SADECE SİLAH DEĞİL, SİLAHLARI KULLANACAK KİŞİLER EĞİTİLİYOR'
'TÜRKİYE'DE KİM İKTİDAR OLURSA OLSUN PKK İLE YANYANA GELMENİN ALTINDAN KALKAMAZ'
'TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TÜRKİYE'Yİ RUSYA VE İRAN SAFINA TAŞIDI'
Bayraktar'a göre bütün bu gelişmelerde Türkiye'nin dahil olduğu ABD'nin başını çektiği Batı bloğunun Suriye'de rejim değişikliği politikalarının başarısız olması yatıyor. Rusya ve İran'ın net duruşu karşısında diğer blokta savrulmalar yaşandığını anımsatan Bayraktar, Suriye'nin etki alanlarına bölünmesinin ise Türkiye'yi tutum değiştirmeye zorladığı tespitinde bulundu.
'ABD RUSYA'NIN ELİNDE BÜTÜN BİR SURİYE KALMASIN İSTİYOR'
"Üç ülke Suriye'de toprak bütünlüğünün korunması için çaba sarf ediyorlar. Dolayısıyla bunun karşısında yer alan ABD Suriye'nin etki alanlarına bölünmesini istiyor. Çünkü Suriye aslında Sovyet Dönemi'nden itibaren Rusya'nın etki alanında ve Rusya Suriye'yi bir bütün olarak elinin altında tutmak istiyor. ABD'nin burada etkili olabilmesinin tek yolu, Suriye'nin bölünmesi ve kuzeydeki şu anda PYD'nin etki alanının kendi denetiminde olması ya da burada bir federasyon oluşması ve bu sayede Suriye'nin Rusya'nın elinde bir bütün olarak kalmaması. Türkiye buna atıfta bulunarak ABD'yi eleştiriyor ama Suriye'nin şu anda etki alanlarına bölünmesinde, en başta 2011-2012'deki girişimlerin sonucu olduğu gerçeği var. Türkiye burada strateji değiştirdiği için, eleştiriyi ABD tarafına yönlendirmiş oluyor."
'RUSYA TÜRKİYE'Yİ DAHA YANINDA GÖREBİLİR
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.