‘Türkiye ile müşterek bir Rakka harekatı ABD’nin bölge planlarına aykırı’

ABD’nin başını çektiği IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon ile ana gücünü YPG’nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasında Rakka operasyonunun DSG tarafından tek başına yapılacağına dair bir anlaşma imzalandı.

Anlaşmaya ilişkin DSG komutanı Abdülkadir Hevdeli, Rakka harekatının yaz başında başlayacağını ve bu operasyonda Türkiye dahil başka herhangi bir gücün yer almayacağını açıkladı. Uzmanlar, hem söz konusu anlaşmanın hem de SDG yetkilisinin Rakka operasyonu ile ilgili açıklamalarının ABD ile koordineli bir şekilde yapıldığını iddia ediyor. Bu durumda Amerika’nın bu tutumunun ve özellikle, Türkiye’nin pek çok itirazlarına rağmen, PYD/YPG güçlerini silahlandırmasının nasıl yorumlanacağı merak konusu.

Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan güvenlik uzmanı ve eski asker Abdullah Ağar şu değerlendirmelerde bulundu:

"YPG ve PKK ile ilgili ortaya çıkan durum, yeni bir fotoğraf değil aslında. DEAŞ kaosu ortaya çıktığından beri Amerikalılar PKK’lılara ağır silah hep vermişler. Bunu işte CENTCOM himayesindeki birimler, özel kuvvetler, CIA vs. üzerinden yapmışlar. Amerika, PKK’ya hem zırh kabiliyeti yüksek hem hareket yeteneği yüksek hem mayına karşı dayanıklı ağır silahları hep vermiştir."

TRUMP'IN İMZASININ STRATEJİK ANLAMI NEYDİ?

"Trump’ın bu hafta atmış olduğu imzanın, silahlandırma süreciyle ilgili olmaktan ziyade daha çok stratejik ve siyasi bir anlamı var bence. Örneklendirmek gerekirse, Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetim bölgesine de 295 milyon dolarlık bir silah verilmesi söz konusu. 4400 adet hafif silah ve diğer makinalı tüfeklerin sayısı, bölgeye dört tugayın bırakılacağını ifade ediyor. Peki bu destek nasıl yorumlanmıştı? Daha önceki süreçlerde Irak merkezi hükümeti üzerinden silah verilmesi yasaldı. Şimdi böyle bir kararla beraber şöyle bir siyasi sonuca gidilebileceği ifade edildi: Amerika Birleşik Devletleri, Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetim bölgesine doğrudan silah vererek bağımsızlık ilanı ile ilgili ve buranın kendi başına bağımsız bir devlet olması ile ilgili sinyali verdi ve bu süreçle ilgili somut adımlar atmakta."

"Şimdi Suriye’de de böyle bir siyasi sonuca yönelik adımlar var. Ve Trump’ın imzası da buna yöneliktir. Bence fotoğrafı bu yönden okumak çok daha önemli. Çünkü bu, aynı zamanda Suriye’nin parçalanması ile ilgili bazı argümanları da içerisinde barındırıyor. Bu şekilde bir silahlandırma hem dizayn ve güç dengesiyle ilgili temel bir fotoğrafı hem de siyasi bir resmi ortaya koyuyor."

ABD NEDEN TÜRKİYE'YLE BİRLİKTE BİR RAKKA OPERASYONUNA KARŞI ÇIKIYOR?

"Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri’nin müşterek bir harekatı, ABD'nin bölgede yapmaya çalıştığı dizayna uygun bir harekat biçimi değil. Çünkü Türkiye ile beraber bir harekat yapılırsa Türkiye’ye inisiyatif vermek gerekecek ve Türkiye’nin birtakım kazanımları olacak. Amerika ise bunu istemiyor. Bir diğer taraftan PKK, Amerika için çok ucuz maliyetli bir asker. PKK’lılara verilen maaşın 150 dolar seviyesinde olduğu söyleniyor. Ve ölmeleri halinde sorumluluk diye bir şey yok. Amerika, kendisine angaje olmuş ve kendi çıkarları doğrultusunda çok rahatlıkla harcanabilecek güçlerle hedeflerine ve amaçlarına ulaşabiliyorsa, kendi pahalı askerlerini bölgeye niye getirsin ki?"

ABD'NİN PKK'DAN VAZGEÇMESİ HANGİ ŞARTLARDA MÜMKÜN OLABİLİR?

"Amerika’nın, PKK’dan vazgeçmesi için iki temel yolu var. Amerika, PKK’dan vazgeçmesi karşılığında çok daha iyi bir şey kazanacaksa, o pragmatik anlayışıyla elbette PKK’dan vazgeçer. Aynı şekilde PKK ile işbirliği sonucu Amerika’nın çok daha kıymetli bir şeyi kaybetme olasılığı olursa PKK’dan vazgeçer. Yani bu koşullar ortaya çıktığı takdirde ancak bunu konuşabiliriz. Amerika elbette, hem YPG/PKK’yı hem de Türkiye’yi kendi hedefleri ve menfaatleri doğrultusunda kullanmak isteyecektir. Ama Türkiye, neresinden bakılırsa bakılsın jeopolitik ve jeostratejik anlamda vazgeçilmesi çok mümkün olmayan bir ülke ve dünya jeopolitik dengesini değiştirme yeteneği güçlü bir ülke."