Dünyayı etkileyen WannaCry isimli yazılım birkaç saat içinde 100 binlerce bilgisayarı ele geçirdi.
WannaCry ile ilgili Bidebunudinle'ye bilgi veren Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği Başkanı Yavuz Selim Yüksel, "Fidye sistemiyle çalışan bu yazılım bilgisayarınızı ele geçirerek, bilgisayarınızdaki bilgilere ulaşabilmek için para ödemenizi istiyor. Son birkaç yıldır bütün dünyayı ve özellikle ülkemizi kasıp kavuran bir zararlı yazılım türü bu. Bilgisayarınızı tekrar kullanabilmek için fidye talep ediliyor. Fidye olarak talep edilen parayı birkaç şekilde alıyorlar. Bunlardan bir tanesi internet parası olarak adlandırılan Bitcoin ile, fidyeyi sizden normal para olarak değil, dijital para olarak alıyorlar. Ya da kendi içlerinden bir sistemle, parayı birkaç hesaptan geçirerek takip edilemeyecek hale getiriyorlar" dedi.
'BU İŞİN ARKASINDA İSTİHBARATLAR VAR'
WannaCry'ı kimlerin yaptığı konusuna açıklık getiren Yavuz Selim Yüksel, "Bu bir hackerın yaptığı bir iş değil, uluslararası bir suç şebekesi. Bu tarz yazılımları istihbarat örgütleri yapıyor, NSA'in medyaya sızan silahlarını hackerlar kullanıp, bunlar üzerinden yeni modeller inşa ediyorlar. WannaCry vakası da böyle bir olay. Bu zafiyeti tetikleyen The Shadow Brokers isimli bir hacker grubu, bunun üyeleri de dünyanın her tarafında var. Sayılarını bilmiyorum. Bunlar uluslararası büyük suç çeteleri. Düşünsenize bir bankayı soymaktansa, zararlı yazılım üreterek evinizden çıkmadan da bunu güzel bir sistemle yönetebiliyorsunuz" diye açıkladı.
WannaCry'ın bilgisayarınızı nasıl ele geçirdiğini ve bu virüsten nasıl etkilenildiği anlatan Yüksel, "Mart ayında Microsoft bir yama duyurdu. Microsoft bu güvenlik yamasını, destek vermeyeceğim dediği XP'yi de dahil ederek yayınlamıştı. Ama birçok sistem bu güvenlik yamasının güncelleştirmesini yapmamış. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'deki siber saldırıların da en temel faktörü olan, kişiye gelen sahte e-maille kişinin maile tıklamasıyla zararlı yazılımı bilgisayara bulaştıran oltalama saldırıları. Bu yazılım bu şekilde dağılıyor. Ama kritik durumlar da var; bir hastanenin veri tabanını düşünün, hastaların bilgilerinin olduğu hastanenin veri tabanları bu kötü
yazılımlarla şifrelendiğinde hastalar ameliyat olamıyor, bunun örnekleri yurtdışında var. Bu yazılım, bu tarz durumları ölümcül vakaya dönüştürmeye sebep olmuş. Yaklaşık on yıl içerisinde bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, buzdolabında 55 milyar cihaz seviyelerine çıkıldığında o zaman daha büyük riskler oluşacak. Daha büyük saldırılar kurgulanacak, bundan da daha büyük zarar görüyor olacağız.
Şöyle düşünün akıllı otomobiller çıkıyor, giderken sistem kilitleniyor ve siz de arabada ilerlemeye devam ediyorsunuz. Bunun gibi daha ölümcül durumlar ortaya çıkacak" diyerek önümüzdeki yıllarda bu zararların yazılımlardan daha çok etkilenileceğini vurguladı.
WannaCry hakkında bilgi veren Yüksel, Türkiye'nin de WannaCry'dan oldukça etkilendiğini dile getirerek, "WannaCry için toplamda ödenen tutar 26 bin dolardı ama pazartesi itibariyle bu rakamlar yukarı doğru çıkmaya başladı. Bilmediğiniz mailleri açmanız için sizi tetikleyerek, örneğin faturanıza bakmanızı, siparişinizi görmenizi istettirerek, bir insan neslinin aldanabileceği şeyler kurguluyorlar. Çünkü bunu yapan da karşı taraf da insan olduğu için insan psikolojisini iyi biliyor. Bilmediğimiz içeriklere kesinlikle tıklamamamız gerekiyor. Türkiye'nin çok az etkilendiği kanaatinde değilim ama henüz ortaya çıkmamış birçok olay olabilir. Bizde şöyle bir kültür var, bir saldırıya uğradığımızda bunu kabul etmek yerine kimse duymadan bunu düzeltip yolumuza bakmak istiyoruz, çünkü itibar kaybı olmasın istiyoruz. Bunun üzerinden de propaganda yapılıp bir kurum çok çabuk zor duruma düşürülebiliyor. Ama son yıllarda Türkiye'de siber güvenlik üzerine bir çok güzel gelişme oluyor, ekosistem büyüyor, bununda farkındalık düzeyini arttırdığını düşünebiliriz" diye belirtti.
