00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:10
10 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
10 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
10 dk
HABERLER
19:00
11 dk
HABERLER
07:00
9 dk
HABERLER
08:00
7 dk
HABERLER
09:00
5 dk
23 NİSAN ÖZEL
09:13
105 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:30
8 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
14:00
5 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
8 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
10 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0

Prof. Dr. Kaboğlu: Ne olduğu belli olmayan bir rejim, bir kişi için yapılan bir anayasa

30052017_Bidebunudinle
Abone ol
Cumhurbaşkanının genel başkan seçilmesinden sonra, ilk kez partinin grup toplantısında hem cumhurbaşkanı hem parti başkanı sıfatıyla konuşmasını Bidebunudinle'de değerlendiren Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu "Giderek kişinin kendi eğilim ve beklentileri doğrultusunda biçimlendireceği bir parti ve devlet yapılanmasına doğru yol alacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan - Sputnik Türkiye
Erdoğan: AK Parti devrimci bir partidir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'ye üye olup, genel başkan seçildikten sonra ilk kez, AK Parti'nin grup toplantısında Genel Başkan sıfatıyla konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cumhurbaşkanı sıfatıyla, AK Parti'nin Genel Başkanı olması tartışmalara yol açarken, bu durumu hukuksal açıdan değerlendiren anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Ne olduğu belli olmayan bir rejim ve yönetim. Demokratik devletlerde parti ve kişinin devlette içice geçtiği bir başka uygulamayı bilmiyorum. Öyle anlaşılıyor ki, giderek kişinin kendi eğilim ve beklentileri doğrultusunda biçimlendireceği bir parti ve devlet yapılanmasına doğru yol alacağız" diye belirtti.

Yeni anayasa değişikliğiyle 'partili cumhurbaşkanlığına' gidilmesini RS FM'de Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle'de yorumlayan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "16 Nisan öncesi yani 6771 sayılı anayasayı değiştiren kanun tartışması sırasında bu anayasanın devlet anayasasından ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan çok, bir kişi anayasasına benzediğine dikkat çekiyorduk. Bir kişi için yapılan anayasaya görüşü, esasen 16 Nisan'dan sonra teyit edildi. Çünkü anayasa değişikliğinin yürürlüğe girişinden itibaren, en çok gündeme gelen ve değişiklik yaratan 2 konu, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yeniden yapılanması ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın cumhurbaşkanlığı sıfatıyla parti başkanı olması. Dolayısıyla bunu görmek. lazım bu anayasa değişikliğinin ne için yapıldığı sorunun yanıtında öne çıkan, öncelik olarak bir kişinin beklentilerine yanıt verilmesidir. Çünkü bunu vurgulamazsak yapacağımız diğer anayasal değerlendirmelerde hep bir boşluklarla karşılaşırız. Bu rejim daha çok bir tür kişi parti devleti olacak" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan - Sputnik Türkiye
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın A takımı belli oldu
'NİYET OKUMAYLA YAPTIRIM UYGULAR HALE GELDİK, HUKUK NİYETLE UĞRAŞMAZ BU HUKUKUN SIFIRLANMA EŞİDİR'

Türkiye'de demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü konularında şikayetlerin artmasını ve Freedom House'un Freedom in the World 2017 raporunda Türkiye'nin özgürlüklerde gerilemesini değerlendiren İbrahim Kaboğlu, "Bu rapor, Türkiye'de yaşananların dışarıdan bir bakışla da teyit edildiği anlamına geliyor. Türkiye'de yaşanan geniş ve yaygın, hak ve özgürlük ihlallerine tanık oluyoruz ve yaşıyoruz. Bunun bedelini ödüyoruz. OHAL durumun vahametini arttırmış bulunuyor. Giderek artan ihlaller zincirinde dibe vurmaya doğru gidişe işaret ediyor. Artık kişilerin yorum yoluyla yazdıklarına, attıkları başlıklara, söylediklerine veya söylemediklerine niyet okumayla yaptırım uygular hale geldik. Hukuk niyetle uğraşmaz. Hukuk objektif olanla, var olanla, görülenle,somut şeyle ve sonuç ile uğraşır. Benim için son derece kaygı verici olan husus şudur; ifade, eylem ve düşünce alanını da geçtik, niyet ve kanaat okuma eşiği, hukukun sıfırlanma eşiğidir. Bu ciddiyetle üzerinde durulması gereken durum ve eşiktir" şeklinde ifade etti.

HSYK - Sputnik Türkiye
Yeni HSYK, 7 Haziran'da işbaşı yapacak
'TÜRKİYE'NİN SÜRÜKLENDİĞİ SÜREÇ ANAYASAL KAOSTUR'

Yeni çıkan 15 Temmuz Anayasa'sı adlı kitabı hakkında da bilgi veren ve kitabında yer verdiği konular hakkında genel değerlendirmede bulunan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Türkiye'nin sürüklendiği süreç, anayasal kaostur. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partiye üye olmasından sonraki işlem ve eylemleri denetleyecek mekanizma yok. Referandumda kıl payı alındı. YSK'nın gerçekleri yansıttığını ve 'evet'in hukuken alındığını varsayalım. Ama onca baskıya ve bütün devlet organlarının seferber edilmiş olmasına rağmen, evet oyu yüzde 51 ile alındı. Bu plebisiter bir referandumdur ve esasen halka anayasal bilginin iletilmediğinin halktan saklandığının göstergesidir. Eğer saklanmamış olsaydı, bilgilenme hakkı gerçekleşmiş olsaydı o zaman muhtemeldir ki 'hayır'lar yüzde 60'lara tırmanacaktı. Eğer Türkiye'nin deneyimlerinden hareketle, uzlaşmacı, katılımcı ve saydam bir yöntem ve biçimle, bütün toplum kesimlerinin tartışması ve katılımıyla hazırlanabilecek bir anayasa metni, 2019 Seçimleri'nde iktidar yarışında önemli bir kaldıraç görevi görebilir. Zaten kitabımın son bölümlerinde de tartıştığım hususlar bunlar" dedi.

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала