Türk siyaset uzmanı: Katar’ı vurarak Türkiye’yi de hedef aldılar

Arap asıllı Türk siyaset uzmanı Prof.Dr. Samir Salha, Katar krizi ile ilgili Türkiye’nin pozisyonunu Sputnik’e değerlendirdi. Salha, olup bitenlerde diğer ülkelerin rolüne de dikkat çekti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Doha’ya gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde Türkiye’nin Katar krizi ile ilgili net bir pozisyon belirlediğini söyleyen Salha, Çavuşoğlu’nun ziyaretinin Türkiye’nin kesin olarak Katar tarafında olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Ankara’nın hangi nedenlerle bu politikayı seçmiş olabileceği sorusunu yanıtlayan Salha, “Nedenlerden birinin Katar ile ortak siyasi ve ekonomik çıkarların olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda Ankara ve Doha arasında önemli bir yakınlaşma oldu. Ayrıca Katar, son zamanlarda bilgi paylaşımı olarak ve siyasi alanda Türkiye’ye birçok kez destek çıktı” diye konuştu.

'KATAR'I DESTEKLEDİKTEN SONRA TÜRKİYE'NİN KÖRFEZ ÜLKELERİYLE İLİŞKİSİ ZORLAŞACAK'

Türkiye ile Katar arasındaki pozisyon yakınlığının Katar’da Türk askeri üssün kurulması kararına net bir şekilde yansıdığını belirten uzman, şöyle konuştu: “Son aylarda Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerde de iyileşme oldu. Türkiye’nin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile (BAE) ilişkilerini koruması önemli. Katar’ı açık bir şekilde destekledikten sonra Türkiye için diğer Körfez ülkeleri ile verimli ilişkiler kurmasının zor olacağını düşünüyorum.”

Türkiye’nin Katar krizinin başından bu yana Körfez ülkeleri ile diyalog kurmaya yönelik ciddi çaba sarf etmediğini söyleyen Salha, atılan adımların yetersiz olduğunu ve Ankara’nın bu durumu düzeltmek için adım atması gerektiğini savundu.

'KRİZİ İRAN DIŞİŞLERİ BAKANI'NIN ANKARA ZİYARETİ DE ETKİLEDİ'

Salha, ‘Türkiye’nin müdahalesinin krizin felaket boyutlarına ulaşmasını engelleyeceğini düşünüyor musunuz’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Körfez ülkelerindeki siyasetçiler, gerilimin ‘sıcak’ evreye dönüşmesi amacını gütmediklerini birçok kez açıkladı. Ben durumun bu şekilde gelişebileceğini düşünemiyorum. Katar’a gıda sevkiyatlarının yapılması kararının ve TBMM’nin askerlerimizi oraya gönderme kararının durumun çözümü için tek önemli karar değildi. Krizin gelişmesini, İran dışişleri bakanının gerçekleştirdiği Ankara ziyareti de çok etkiledi. Türkiye, İran, Fransa ve Almanya’nın pozisyonları, sadece Katar için değil, ortakları için de beklenmedik bir gelişme oldu.”

'TÜRKİYE, İKİNCİ HEDEFİN KENDİSİ OLDUĞUNU HİSSETTİ'

‘Türkiye’de Körfez’deki krizin tehlikesi hissediliyor mu’ sorusunu yanıtlayan Salha, “Türkiye, Katar’a yapılan bu saldırıda kendisinin ikinci hedef halinde olduğunu hissetti. Ülkede hem siyasi iktidar, hem de siyaset uzmanları bir sonraki aşmanın Türkiye’ye yapılacak doğrudan bir saldırı olacağını düşünüyor. Bu saldırı, sadece Körfez ülkeleri tarafından değil, yeni ABD yönetimi tarafından da gerçekleştirilecek. Bu, (ABD Başkanı Donald) Trump’ın Riyad ziyaretinin ardından anlaşıldı. Türkiye tam da bu nedenle hızlı bir şekilde ve böylesine tepki verdi. Olup bitenlerin ABD’nin planlarının uygulaması olduğuna dair bir his var. Irak ve Suriye savaşı, ayrıca Katar etrafındaki son gelişmeler, ABD’nin projesinin birer parçası” ifadelerini kullandı.

Prof.Dr. Samir Salha, Katar krizinin Körfez ülkeleriyle diyalog kurulmadan çözülemeyeceğine ve giderek büyüyeceğine dikkat çekerek, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun en kısa zamanda Riyad’ı ve Dubai’yi ziyaret etmesi gerektiğini ifade etti.