Star yazarı: Toplumda herkesin absürd diye nitelediği bir kararı durup düşünmek gerekiyor

Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, 'Berberoğlu kararı provokasyon mu?' başlıklı köşe yazısında, CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen 25 yıl hapis hükmü ve dava sürecine dair eleştirilerde bulundu. Köşe yazarı Ersoy Dede de, MİT TIR'larında battaniye olduğuna inandığını söyleyerek, suçlamaların tartışmalı olduğunu savundu.

Türkiye'de 'yargı probleminin' bulunduğunu, hukukun 'ayaklar altına alındığını' ve 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a göre bir yargı sisteminin işlediğini', gerçek suçluların değil de 'FETÖ'cü damgası vurularak muhalif olan herkesin tırpalandığına' dair bir söylem bulunduğunu ifade eden Taşgetiren, bu söylemin bir propaganda mekanizması olarak FETÖ tarafından yürütüldüğünü iddia etti.

TAŞGETİREN: BÖYLE BİR PROPAGANDA MEKANİZMASINA NASIL MALZEME VERİLECEK?

Taşgetiren, şöyle devam etti: "Soru şu: Böyle bir propaganda mekanizmasına nasıl malzeme verilecek? Cevap da belli: İşte böyle verilecek. Normalde bu kararlar 'Bağımsız yargı'nın kararı olarak okunmalıdır, ama toplumda herkesin 'absürd' diye nitelediği bir karar söz konusu ise, durup düşünmek gerekiyor."

TAŞGETİREN: ADALETİN EN YOĞUN BİÇİMDE TARTIŞILDIĞI GÜNLERİ YAŞIYORUZ

"Ne diyelim? 'Berberoğlu'na oh olsun' mu diyelim, yoksa 'Ne yapıyoruz biz?' diye tedirgin mi olalım. Yargıda FETÖ'cü var mı sorusu da soruluyor bugün, başka ideolojik aidiyetler var mı, sorusu da… Ve her aidiyet nasıl etkiliyor kararları? Hatırlayalım, HSYK tartışmalarında FETÖ'cülük de bir aidiyetti, HSYK'yı onlardan kurtardığı düşünülen Yargıda Birlik grubunun ideolojik bileşenleri de… Adaletin en yoğun biçimde tartışıldığı günleri yaşıyoruz. Adaletin bu noktaya gelmesi iyi değil.

TAŞGETİREN: İŞ ÇOK SIKINTILI BİR NOKTAYA GELMİŞ DEMEKTİR

"CHP Genel Başkanı (Kemal) Kılıçdaroğlu 'Adalet' diye yollara çıkıyor. Bu yürüyüşün dünyada karşılık bulacağı muhakkak. İnsanlar, yargılanmak üzere huzuruna çıkacakları yargıçtan emin değillerse ya da elinde silah operasyon yapan emniyet mensuplarından… İş çok sıkıntılı bir noktaya gelmiş demektir. Tuz kokmamalı."

DEDE:BİZİM BİLDİĞİMİZ TEK GERÇEK O TIR'LARIN BATTANİYE VE İLAÇ GÖTÜRDÜĞÜ

Öte yandan Star gazetesinden Ersoy Dede de, bugünkü köşe yazısında konuyu işledi.

Gazeteci Can Dündar'ın MİT TIR'larını Twitter hesabından kasıtlı olarak 'İşte IŞİD'e yollanan silahlar' diye duyurduğunu savunan Dede, şöyle devam etti: "Diğer taraftan bizim bildiğimiz tek gerçek, o TIR'larla ilgili defalarca açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Bayır-Bucak Türkmenleri'ne battaniye ve ilaç götürüyordu" değerlendirmesidir… Benim açımdan bu sözün dışındaki her şey yalan veya manipülasyondan ibarettir."

DEDE: TEK BİLDİĞİM O TIR'LARDA TÜRKMENLERE GİDEN BATTANİYELER OLDUĞU

Dede, şöyle devam etti: "Cumhuriyet'in yayınladığı fotoğrafların hangi kamyona ait olduğunu, ne zaman çekildiğini bilmiyorum. Tek bildiğim o durdurulan TIR'larda Türkmenlere giden battaniyeler olduğu."

DEDE: BU AÇIDAN DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE, DÜNDAR VE BERBEROĞLU HAKKINDAKİ KARAR TARTIŞMALI GÖRÜNÜYOR

MİT TIR'larında battaniye taşındığına inandığını ifade eden Dede, bu açıdan değerlendirildiğinde Can Dündar ve Enis Berberoğlu hakkında verilen kararların tartışmalı göründüğünü vurguladı: "Mahkemenin hem Can Dündar'ı hem de Enis Berberoğlu'nu mahkum eden kararında geçen şu ortak ifade tartışmalı görünüyor; 'Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etme, Devletin Güvenliğine İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Casusluk Maksadıyla Açıklama…"

DEDE: AMA SANKİ BU FOTOĞRAFLAR GERÇEKMİŞ GİBİ…

Dede, Dündar ve Berberoğlu'na yöneltilen suçlamaları eleştirdi: "'Bir saniye. O TIR'larda o fotoğraflarda gösterilen silahlar yoktu ki! Oysa suçlama şöyle olsaydı mesela; "O TIR'larda battaniye ve ilaç olduğu açıklandı. Oysa siz terör örgütlerine silah taşındığı iftirasını attınız. Türkiye Cumhuriyeti devletini uluslararası mahkemelerde yargılatmak üzere delil üretmeye kalktınız' denseydi, daha doğru olmaz mıydı? Enis Berberoğlu'na ne ceza verirseniz verin. Ama sanki bu fotoğraflar gerçekmiş gibi 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama…' şeklinde kayıtlara geçmesi tartışılır…"