Sahte 'Rus izi': ABD medyası, gerçekleri saptırmakla suçlandı

ABD Başkanı Donald Trump ile demokratlara destek çıkan medya kurumları arasındaki pozisyon savaşı yeni bir dönemece girdi. Trump’ın ekibi, ABC, CBS ve NBC kanallarının Trump ile ilgili yayınlarının büyük bir kısmının ABD politikasındaki 'Rus izini' konu aldıklarını kanıtlamayı başardı.

Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Sarah Huckabee Sanders, medya kurumlarının izlediği bu politikayı, 'kabul edilemez' olarak tanımladı. Öte yandan internete sızan bir video kaydında, CNN yapımcısı John Bonifield’in seçimlere ‘Rus müdahalesi’ bulunduğuna ilişkin senaryoların arkasında 'tek bir kanıt dahi olmayan saçmalıklar zinciri' olduğunu söyledi.

TRUMP, ATAĞA GEÇİYOR

Son hafta ABD Başkanı Donald Trump için başarılı geçti. ABD lideri, 6 Müslüman ülkesinden göçün geçici olarak yasaklanması konusunda ABD Yüksek Mahkemesi’nin onayını almayı ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile pozisyonlarını yakınlaştırmayı başardı.

Medya kurumları ile çatışmada da ağırlık şu anda Beyaz Saray’da. Trump’ın Rusya ile ‘bağlantıları’ konusundaki toplu kampanya uzun vadede etkisini yitiriyor. Rassmussen Reports Poll araştırma şirketinin bu hafta yayınladığı sosyolojik anketin sonuçları, kararsız ABD vatandaşlarının yüzde 51’inin ve cumhuriyetçilerin yüzde 76’sının medya kurumlarının Trump konusunu abarttığını düşündüklerini ortaya koydu.

EKONOMİ VE İSTİHDAM İÇİN 5, 'RUS İZİ' İÇİN 353 DAKİKA YAYIN

Sarah Sanders, konuyla ilgili açıklamasında "Altyapı için 3, ekonomi ve istihdam için 5, sağlık için 17 dakika harcanırken 353 dakika ise Rus izi hakkında uydurma hikayeyi anlatarak başkana saldırmak için kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

VERGİ REFORMU'NA MEDYADA 450 KAT DAHA AZ YER VERİLDİ

Media Research Center (MRC) Sosyoloji Departman Başkanı Rich Noyes de benzer bir açıklamada bulundu. Noyes, “Medyanın usanmadan Rus konusunu anlatması, önemli siyasi konulara daha az dikkat edildiğini gösteriyor. Bu konu, yeni sağlık programına göre 20 kat daha fazla dikkatleri üzerine toplad. Bununla da bitmedi, genel vergi reformu projesine televizyonda Rus konusuna göre 450 kat daha az yer verildi” diye konuştu.

'ELİMİZDE RUS MÜDAHALESİNİN KANITLARI YOK'

Bu arada CNN’deki skandal devam ediyor. Kanalın Beyaz Saray Danışmanı Anthony Scaramucci’nin Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu Direktörü Kirill Dmitriyev ile bağlantıları olduğuna yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığı anlaşıldı. CNN’e daha önce de yalan haberleri yayınladığına dair suçlamalar yöneltilmişti, ancak ilk kez kanala yöneltilen eleştiriler dikkate alındı ve medya grubunun bünyesinde iç soruşturma başlatıldı. Sonuçta haberi yapan Tomas Frank, gazetecilik soruşturmaları departman şefi Eric Lichtblau ve CNN Money başkanı Lex Haris görevlerinden alındı. Bu olaydan bir gün sonra ise CNN, yeni bir skandalın ortasında kaldı. İnternet haber sitesi Project Veritas’ın yayınladığı gizli kamera ile çekilen kayıttan, CNN başyapımcısı John Bonifield’in şu ifadeleri kullandığı anlaşıldı: “Elimizde Rus müdahalesine ilişkin herhangi bir kanıt yok, böyle bir kanıtın hiç olmadığını düşünüyorum.”

'CADI AVI'

Bonifield aynı zamanda Trump’ın ‘cadı avı’ ifadesini kullanma konusunda haklı olduğunu savundu.

CNN’nin boğuştuğu sorunlar, kanalın reytinglerine yansımaya başladı. Le Monde, ‘medya imparatorluğunun’ pozisyonlarını rakipleri olan Fox News ve MSNBC kanallarına kaptırdığını bildirdi.

Bu arada, YouGov adlı anket şirketinin bu ay gerçekleştirdiği anketin sonuçları, Amerikan halkının yüzde 70’inin, televizyon kanallarının ve gazetelerin yayın politikalarının sahiplerinin siyasi tercihlerine bağlı olduğunu düşündüklerini ortaya koydu.