Sputnik'e konuşan Uvarov, "Söz konusu karar, siyaset ve ekonomi prizmasından incelenmeli. Aslında durum şu ki Avrupa Birliği (AB), kendisine yarar sağlamayan her şeyi tehlike olarak görüyor" ifadelerini kullandı.
Uvarov, "Türk denetim kurumları daha 1976'da Akkuyu Nükleer Enerji Santralinin bu bölgede yapımı için lisans verdi. Rusya ile Türkiye hükümetleri arasında Akkuyu projesinin yapımına ilişkin anlaşma 2010'da imzalandı. Fakat Avrupalı milletvekilleri, tam da proje yol almaya başlamışken nükleer santralin güvenliğinden ‘endişe duymaya' başladı. Aslında bölgede oluşabilecek maksimum deprem gücü 7 ile sınırlıyken Akkuyu projesi, 9 büyüklüğünde bir depreme dayanacak şekilde tasarlandı" diye konuştu.
Daha önce Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporda, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinden vazgeçilmesini de talep etmiş, öneri niteliği taşıyan rapor, 64'e karşı 477 oyla kabul edilmişti.
Raporda ayrıca bölgedeki deprem ‘tehlikesinin' yalnızca Türkiye'ye değil, aynı zamanda tüm Akdeniz bölgesine karşı bir tehdit olduğu öne sürülmüştü.