Sedat Peker hakkında zorla getirme kararı

Kişisel internet sitesinde yazdığı yazıda, 'Bu suça ortak olmayacağız' bildirisini imzalayan akademisyenleri tehdit ettiği gerekçesiyle yargılanan Sedat Peker'in zorla getirilmesine karar verildi.

Kendisine ait internet sitesinde yayınladığı bir yazıda, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' üyelerine yönelik tehdit içeren ifadeler kullandığı iddiasıyla 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Peker hakkında zorla getirme kararı çıkarıldı.

Anadolu Adliyesi 20. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Peker katılmadı. Duruşmada, müşteki akademisyenler ile avukatları hazır bulundu.

Söz verilen müştekilerden Aynur Özuğurlu, Peker'den şikayetçi olduğunu belirterek, kamuoyunda barış bildirisi olarak hazırlanan ve birçok akademisyen tarafından imzalanan bildiriyi kendisinin de imzaladığını söyledi.

Müşteki Kuvvet İhsan Lordoğlu da sanıktan şikayetçi olduğunu dile getirdi.

Bazı müştekilerin avukatı Oya Meriç Eyüboğlu, sanık Peker'in avukatlarının müvekkillerinin şiddetli bel ve başağrısı şikayetiyle rapor aldığını ve bu raporda da herhangi bir sağlık kuruluşunun ismine yer verilmediğini söyledi.

'MEDYAYA YANSIYAN HABERLERE RAĞMEN SANIK DURUŞMADA HAZIR BULUNMADI'

Eyüboğlu, bu raporun usulüne uygun olmadığını savunarak, şunları kaydetti: "Biz mazerete gerekçe olarak sunulan raporun usulune uygun düzenlenmediği kanaatindeyiz. Sedat Peker'in medyaya düşen haberlerden dün İstanbul Adliyesi'nde yürütülmekte olan bir soruşturma nedeniyle hazır bulunmuştur. Medyaya yansıyan haberlere rağmen sanık duruşmada hazır olmamıştır. Sanık yargılamanın başından itibaren değişik sebeplere dayalı mazeret bildiriminde bulunmuştur. Bu durum sanığın rızaen duruşmaya katılmayacağını göstermektedir. Gerek bu celse sunulan mazeret olarak gösterilen raporun geçerli olmaması gerekse de daha önceki celselere katılmaması nedeniyle sanık hakkında yakalama emri çıkartılmasını talep ediyoruz."

Peker'in avukatı Turgay Özdoğan ise müvekkilinin duruşmadan kaçtığına yönelik iddiaların asılsız olduğunu kaydederek, "Müvekkilim daha önce ameliyet geçirmiştir. Buna bağlı şikayetlerinin nüksetmesi nedeniyle yeniden muayene olmuştur. Hakkında rapor düzenlenmiştir. Bu raporda hekimin sicil numarası ve imzası mevcuttur. Geçerli bir rapordur. Bu raporun dikkate alınarak mazeret talebimizin kabul edilmesini istiyoruz. Müştekilerin bir kısmı hakkında terör propagandası yapmak suçundan davalar açılmıştır. Mahkemenizce resen araştırma yetkisi gereğince ilgili dosyaların getirtilmesini talep ediyoruz. Bu belgeler toplandıktan sonra savunmamızı yapacağız. Müvekkilimizi de gelecek celse hazır edeceğiz."

Bunun üzerine yeniden söz alan müştekilerin avukatı İlkay Bahçetepe, Peker'in getirtilmesini talep ettiği dava dosyasının bu mahkemeyle bir alakasının olmadığını, bu taleplerin davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, reddine karar verilmesini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme hakimi, sanık Peker'in avukatlarınca müştekilerin terör propagandası yapmak suçundan yargılandıkları davanın getirtilmesine ilişkin talebin dosyaya bir katkısı olmayacağı gerekçesiyle reddine karar verdi.

Abdurrahman Akbıyık'ın sanık Peker'in toplumu kin, öfke ve nefret ile insanları kışkırtan toplumsal barışı bozucu nitelikte tehdit içeren açıklamalarının yer aldığı video dosyaları ile haber sitelerinden temin edildiği belirtilen dilekçe sunduğunu kaydeden hakim, bu dilekçenin suç duyurusu mahiyetinde olduğu gerekçesiyle gereğinin yapılması için Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesine hükmetti.

Mahkeme hakimi, sanığın avukatlarınca sunulan rapora göre Peker'in 3 gün süreyle raporlu olduğunun anlaşıldığını belirterek, 16 Ekim tarihinden itibaren uygulanmak üzere sanık hakkında günsüz zorla getirme emri düzenlenmesine karar verdi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.

NE DEMİŞTİ?

Kendisine ait internet sitesinde 'Sözde aydınlar çanlar ilk önce sizin için çalacak' başlıklı bir duyuru yayınlayan Peker yazıda bildiriyi imzalayan akademisyenlere yönelik olarak "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızda duş alacağız" demişti.