Ukrayna neden İslamcı örgütler için barınak haline geldi?

Sovyetler Birliği döneminde SSCB topraklarında açık bir şekilde propaganda faaliyetlerinde bulunan aşırıcılık yanlıları, Rusya’da kendilerine karşı uygulamaya konulan yasaklardan sonra yürüttükleri faaliyetleri bırakmadı ve hatta daha rahat hissettikleri ülkelerde propaganda çalışmalarını sürdürüyor.

Sputnik, Kiev’in neden aşırıcılık yanlıları için güvenli bir liman haline geldiğini araştırdı. Birleşmiş Milletler'in (BM) verilerine göre Kırgızistan’da, 2010’dan bu yana terör ve aşırıcılık suçları nedeniyle tutuklanıp cezalandırılan kişilerin sayısı 5.3 kat arttı. Eskiden bu suçlardan ötürü hüküm giyenlerin sayısı 80 iken şimdiyse 420’den fazla.

Kırgızistan’da güvenlik güçlerinin başarılı çalışmalarının yanında dini radikalizm faaliyetlerinin de uzun süredir giderek arttığı görülüyor. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre bağımsızlık yıllarında ülkede dine duyulan ilgi hızlı bir şekilde arttı, 1991’den bu yana Kırgızistan’daki cami sayısı 70 kat artarak 2 bin 700’e ulaştı.

Kırgızistan’ın Oş bölgesinden bir kaynak, Sputnik’e verdiği demeçte Hizb-ut Tahrir örgütünü şöyle tanıttı: “İnsanlar bu örgütün üyesi olduklarını açıkça kabul etmese de toplumun içinde sürekli olarak bulunuyor. Bu kişileri dünya görüşündeki ince farklardan tanıyabilirsiniz. Ancak fazla bilgisi olmayan bir kişi, karşısında sıradan inançlı bir kişi mi, yoksa aşırıcılık yanlısı mı bulunduğunu belirleyemez.”

MİLLİYETÇİLER KÖKTENDİNCİLERE KARŞI

1953 yılında Kudüs’te kurulan ve Müslüman olmayan hükümetleri ortadan kaldırılıp, tüm Müslümanları birleştirerek şeriat kurallarıyla yönetilecek İslami hilafet devleti kurma amacını taşıyan Hizb-ut Tahrir (Kurtuluş Partisi) örgütü, Rusya’da 2003 yılından beri yasaklanmış durumda. Buna rağmen güvenlik güçleri şimdiye kadar hala örgüte ait hücreleri ortaya çıkarıyor.

HİZB-UT TAHRİR KIRIM'DAN SONRA UKRAYNA'YA YÖNELDİ

Orta Asya’nın yanı sıra örgütün faaliyetlerini aktif bir şekilde yürüttüğü ülkelerden biri de Ukrayna oldu. Rusya, Almanya, Türkiye, Kazakistan gibi ülkelerde yasaklı olan Hizb-ut Tahrir, Ukrayna’da faaliyetlerini rahat bir şekilde yürütüyor.

Daha önce Kırım’da çok rahat hareket eden örgütün birçok üyesi, yarımadanın Rusya ile birleşmesinin ardından Kiev’in kontrolündeki topraklara yönelerek, Ukrayna’nın çeşitli bölgelerine yerleşti. Öte yandan İslamiyet yanlılarının Ukrayna’da yayılmasından memnun olmayan milliyetçilerden bazı kişiler, köktendincilerin tehlike arz ettiği ve ‘şöyle veya böyle harekete geçecek bir saatli bomba’ olduğu konusunda uyardı.

RUSYA'YLA BİRLEŞMESİNDEN SONRA KIRIM'DA HİZB-UT TAHRİR ÜYE SAYISI DÜŞTÜ

Rusya İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Kırım’ın Rusya’yla birleşmesinden sonra Hizb-ut Tahrir’in üyelerinin yarımadadaki sayısı 10 binden 2 bin 500 kişiye düştü.

Diğer yandan Duma vekillerinden Ruslan Balbek, Ukrayna’nın bugün sadece Hizb-ut Tahrir’in üyeleri için değil, diğer birçok köktendinci örgütler için de barınak haline geldiğini ve bu nedenle Duma çatısı altında, Hizb-ut Tahrir de dâhil olmak üzere, aşırıcılık yanlılarının Kırım’daki etnik ilişkilerin üzerindeki etkisini araştırmakla görevli özel bir çalışma grubunun kurulacağını ve ilgili yasal altyapının hazırlanacağını belirtti.