Siirt'te inşaat işçisi olarak çalışan ve kendisi de HIV virüsü taşıyan M.K. (37), 7 yıl önce Ç.K. ile evlendiğini, bir süre sonra HIV hastası olduğunu öğrendiğini, aynı yıl hamile kalan eşinin kontrolünde ona da virüsün bulaştığının belirlendiğini söyledi. 20'li yaşlarda çalıştığı İstanbul'da 'gençlik hatası' sonucu HIV kaptığını belirten M.K., eşi Ç.K.'nın dördüncü çocuğunu dünyaya getirmek için geldikleri Diyarbakır Dicle Hastanesi'nde yaşananları şöyle anlattı:
"Eşimin HIV virüsü taşıdığını söyleyince sevkli olmamıza rağmen bizi hastaneye kabul etmediler. Durumu, enfeksiyon hastalıkları kliniği sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen'e aktardım. Girişimde bulunacağını söyleyerek zaman istedi. Mesai saati bitince geceyi hastanenin yanındaki caminin misafirhanesinde geçirdik. Sabah yeniden yatış için girişimde bulunduk. Mustafa hoca doğum için her şeyi hazırlattı. Ancak hocalar ve asistanlar ‘Biz ameliyatı yapmayız' dediler. Klinikte 3 kişi eşimin üzerine yürüdü, bağırıp çağırdılar."
'OTURUR İZLERİM, KAHKAHA ATARIM'
'HAVAYI SOLUMAKTAN HIV BULAŞACAĞINI DÜŞÜNEN DOKTORLAR VARDI'
Yaşadıklarının eşinin rüyalarına girdiğini söyleyen M.K., kendisinin de 6 yıldır bu hastanede tedavi gördüğü için şikayetçi olmadığını ifade etti. Son çocuğuyla birlikte 1'i kız 4 çocuk babası olduğunu belirten M.K., "Diğer 3 çocuğumda doğum sonrası başlanan ilaç tedavisiyle şu anda virüs yok. Ailem de benden uzaklaştı. Tedavi için eşimin ailesi olmasa çocuklarımı bırakacak bir yer yok. Doğumdan sonra arayan soran olmadı. Devlet yalnızca hastanelerde bu tür muamelelere bizi maruz bırakmasın yeter" dedi.