Rusya: Doğu Guta’da Şam’ın kimyasal silah kullandığı iddiaları saçmalık

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın Şam’ın Doğu Guta’da kimyasal kullandığına dair iddialarını ‘saçmalık’ olarak nitelendirdi. Konaşenkov bölgeye serbest şekilde erişimi olan BM yetkililerinin kimyasal silah kullanıldığına dair tek bir kanıt bulamadığını ifade etti.

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Şam’ın sivil halka karşı kimyasal silah kullandığının kanıtlanması halinde, ülkesinin Suriye hükümet güçlerine karşı saldırı gerçekleştirebileceğini söyledi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Konaşenkov “Londra ve Washington’ın günden güne mantra gibi tekrarladığı ve Şam tarafından sivil halka karşı kimyasal silah kullanıldığı, bu kez Doğu Guta’yı da kapsayan ifadeler, amiyane bir saçmalığa dönüştü. İngiltere ve ABD’li öfkeli ifşaatçıların söyledikleri manidar” ifadelerini kullandı.

Konaşenkov, Londra merkezli İnsan Hakları Gözlem Merkezi ve ABD merkezli Suriye Amerikan Tıp Topluluğu’nun yaptığı açıklamaların, bu tür suçlamalar için kullanıldığını vurguladı.

‘İDDİALAR ACINASI’

Konaşenkov, Doğu Guta’ya serbestçe erişimi olan BM temsilcilerinin bu iddialara yönelik hiçbir kanıt bulamadığına dikkat çekti.

Konaşenkov “Bu iddiaların Londra tarafından kurulan ve İngiltere bütçesi ile desteklenen Beyaz Miğferler’den sahtekarlar tarafından görüntülenip videoya alma çabaları acınası çabalar” dedi. Konaşenkov, videodaki görüntülerin gerçeklerle bağdaşmadığına da işaret etti.

‘ABD VE İNGİLTERE SALDIRGANLIKLARINA BAŞKA BİR BAHANE BULAMADI’

Konaşenkov, açıklamalarına şöyle devam etti:  “ABD ve İngiltere’nin 2003’te, kimyasal silah kullanıldığı iddiasıyla Irak’ta başlattığı operasyondan beri, son 15 yıldır Washington ve Londra egemen ülkelere karşı saldırganlıklarını haklı çıkarmak için yeni bir bahane bulamadı. Olayın tek kanıtı ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın elindeki beyaz toz bulunan bir deney tüpü (Daha sonra diş macunu tozu olduğu anlaşılmıştı.) ve İngiltere Başbakanı Tony Blair tarafından desteklenen İngiliz istihbarat raporuydu. Ancak Irak’ta yapılan incelemelerde de kimyasal silah kullanıldığına ilişkin hiçbir kanıt bulunamadı ve iddiaların gerçek olmadığı resmen kabul edildi. Sonuçta da iki politikacı kariyerlerini utanç içinde bıraktı. Irak’ın tahribatı da uluslararası terör ve IŞİD’in ortaya çıkışına neden oldu. Suriye’de kimyasal silah suçlamasında bulunan tarafların bombalama tehditlerini savurmadan önce bunları hatırlaması gerekiyor.”