Mattis: Suriye'deki savaşı Cenevre süreciyle bitirmeye bağlıyız, Duma'da kimyasal kullanıldığına dair kanıtımız var diyemem

ABD Savunma Bakanı James Mattis, 'ABD'nin Cenevre Konferansı aracılığıyla Suriye'deki iç savaşı sonlandırmayı amaçladığını' söyledi.

ABD Savunma Bakanı Bakan Mattis, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford ile Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi'nde 2019 savunma bütçesi üzerine düzenlenen panelde konuştu.

Mattis, ABD’nin Suriye’deki ana hedefinin IŞİD'in yenilmesi olduğunu belirterek, 'Suriye’de iç savaşa katılma niyetlerinin olmadığını ve 6 yıldır devam eden iç savaşı Cenevre süreci ile çözmeye çalıştıklarını' söyledi.

'VAZGEÇECEĞİMİZ ANLAMINA GELMEZ'

ABD'li bakan şu ifadeleri kullandı: "(Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad’ın halen iktidarla olmasının tek nedeni Rusya’nın BM’deki talihsiz vetoları ve Rus ve İran ordusudur. Şu anda içinde bulunduğumuz karmaşık durum konusunda ise öncelikle BM’nin öncülük ettiği ettiği Cenevre sürecine bağlıyız. O da yine Rusya’nın devamlı olarak bu çabayı bloke etmesi ile başarısız olmuştur. Bu vazgeçeceğimiz anlamına gelmez, Cenevre sürecini tekrar yoluna koymak ve bu savaşı durdurulmak üzere uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletlerle çalışıyoruz. Asya’dan, Avrupa’ya, Kosova’ya ve Afrika’ya birçok yerden gelen mülteci gördüm ama Suriye’den gelen mülteciler kadar travma geçiren mülteci görmedim. Bu durmalı."

'SURİYE'DE BİR KİMYASAL SALDIRI OLDUĞUNA İNANIYORUM'

Konuşmasında "Suriye'de bir kimyasal saldırı olduğuna inanıyorum. Kimyasal savaş anlaşmasına baktığımızda anlaşmaya uyulmasını sağlamak medeniyetin ve tabii ki Amerika'nın menfaatinedir" diyen Mattis, Duma'da gerçekleştiği iddia edilen kimyasal saldırıda klorin ya da sarin kullanıldığına dair ellerinde herhangi bir kanıt olmadığını, Pentagon'un elindeki ek kanıtın sosyal medya ve medyadaki haberler olduğunu söyledi.

Mattis konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Bu saldırılar çok kez yaşandı. Bir çok olayda, biliyorsunuz orada sahada müdahil değliz. Birliklerimiz orada değil, bu nedenle klorin ya da sarin kullanıldığına dair medyada ve sosyal medyadaki çok sayıdaki habere rağmen, kimyasal saldırı konusunda kanıtımız olduğunu söyleyemem."

'GEREK SALİSBURY'DE OLSUN, GEREK SURİYE'DE OLSUN'

ABD'li bakan ayrıca, Suriye'nin kimyasal silahları saklamasında Rusya'nın da suçlu olduğunu savundu. Rusya'nın sürekli kimyasal saldırılarla ilgili Birleşmiş Milletler'i adım atmak konusunda engellediğini ileri süren Mattis, bu durumda ya sessiz kalacaklarını veya bu tür kimyasal saldırılarla ilgili bir şey yapmaları gerektiğini söyledi. Mattis şunları kaydetti: "Suriye'de bildiğiniz üzere askerimiz var. Suriye'de kimyasal silah kullanıldığında, buna 'bu sefer bize karşı kullanılmadı bir dahaki sefer bize karşı kullanılmayacak' şeklinde bakılmamalı. Gerek İngiltere Salisbury'de olsun gerekse Suriye'de olsun bu affedilemez ve buna müdahale edilmelidir."

KONGRE ONAYINA İHTİYAÇ DUYULMAYACAK

ABD Başkanı Donald Trump'ın henüz Suriye'ye yönelik bir saldırı yapılmasına karar vermediğini söyleyen Mattis, "Başkanın uygun olduğuna karar vermesi durumunda askeri seçenekleri sağlamak için hazır haldeyiz" diyerek Kongre onayının beklenmeyeceğine işaret etti.

'ŞAM'IN DERSİNİ ALDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'

Suriye hükümetinin kimyasal silah kullandığı iddialarını 'affedilemez' olarak niteleyen Mattis geçen yıl Han Şeyhun kasabasında yaşanan kimyasal saldırı provokasyonuna karşı ABD’nin Şeyrat Hava Üssü’ne yaptığı saldırıda Suriye hava kuvvetlerinin yüzde 17’sini yok ettiğini söyledi. Mattis, "(Suriye hükümetinin) dersini aldığını düşünmüyorum" ifadelerini kullandı

'MASUM İNSANLARIN KATLEDİLMESİNİ DURDURMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Suriye’ye yönelik bir operasyonda kaygılarının bulunup bulunmadığına yönelik bir soruya Mattis, "Sivil kayıplarına yenilerini eklemek konusunda taktiksel bir endişe var. Biz masum insanların katledilmesini durdurmaya çalışıyoruz. Ama stratejik seviyede ise, kaygımız, gerginliği kontrolden çıkarmadan bunu nasıl yapacağımız konusundadır." diye konuştu.

TRUMP'IN TUTARSIZLIĞINA DAİR SORUYU GEÇİŞTİRDİ

Bakan Mattis kendi değerlendirmeleri ile ABD Başkanı Donald Trump'ın dün Suriye ve Rusya'yı füze saldırısı ile tehdit ettiği açıklamaları arasındaki tutarsızlığa ilişkin bir soruyu ise geçiştirdi. Mattis, dünkü Twitter paylaşımına karşın Trump'ın bu sabah saldırı yapma kararı vermediğini ifade ettiğini hatırlattı ve bugün öğleden sonra ulusal güvenlik konseyinin toplanacağını belirtti.  Mattis ayrıca "Kırmızı çizgi çizdiğiniz zamanlar vardır ve bazen de muğlak bıraktığını ve fiillerinizin konuştuğu zamanlar vardır ve şu anda biz tam da bunu yapıyoruz" dedi.

Trump'ın Twitter hesabından paylaştığı mesajda, "Rusya, Suriye'ye atılacak her füzeyi vuracağını söylemiş. O zaman hazır ol Rusya çünkü füzeler geliyor, hem de iyi, yeni ve akıllısından" ifadeleri yer almıştı. Trump bu sabah ise, Twitter mesajında, "Hiçbir zaman Suriye'ye ne zaman bir saldırı düzenleneceğini dile getirmedim. Çok yakında olabilir veya o kadar da yakın olmayabilir! Ne olursa olsun, ABD, benim yönetimimde, bölgeyi IŞİD'den temizleme konusunda harika iş çıkardı. Hani, Amerika'nın teşekkürü nerede?" ifadelerine yer vermişti.

'S-400 UYUMLU DEĞİL TAVSİYE ETMİYORUZ, NATO İLE ÇALIŞABİLECEK SİSTEMLER İÇİN TÜRKİYE İLE GÖRÜŞÜYORUZ'

Türkiye’nin F-35 ortağı olması ve aynı zamanda Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasına ilişkin bir soruya Mattis Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu dolayısıyla Rusya’dan alınan S-400 sistemlerinin Türkiye’nin geri kalan silah sistemleri ile çalışmayacağını söyledi. Türkiye’ye şu anda iki NATO ülkesinin hava savunma sistemi sağladığını söyleyen Mattis şöyle devam etti: "Bunu yaparken aynı alana bunlara uyuşmayan bir füze savunma sistemi koyduğunuzda bu NATO’nun menfaatine olmayacaktır. Bunu tavsiye etmiyoruz. Şu anda NATO ile çalışabilecek sistemler için dış askeri satış seçenekleri sunmak dahil Türkiye ile görüşüyoruz."