Kurdaki rekor seviyeler sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), piyasalara sözlü müdahalede bulundu. Piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumlarının yakından takip edildiğini bildiren Merkez Bankası, gelişmelerin enflasyon görünümü üzerindeki etkilerinin dikkate alınarak gerekli adımların atılacağını bildirdi.
Beştepe'de ise Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı vardı. Toplantının ardından, "Faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır" mesajı verildi. Bu iki mesaj kısa süreli olarak kurun gevşemesini sağlasa da kalıcı olamadı, dolar/TL ve euro/TL yukarı yönlü seyrini sürdürdü.
İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, Türk Lirası'ndaki değer kaybının nedenlerini ve alınabilecek tedbirleri RS FM'de değerlendirdi.
'FED, YÜKSEK ENFLASYON VE CARİ AÇIKTAKİ ARTIŞ, KURU OLUMSUZ ETKİLİYOR'
Finansal Analist Tuncay Turşucu, kurdaki yüksek seyrin hem iç hem dış kaynaklı gelişmelerden kaynaklı olduğunu belirtti. Turşucu bunları; dışarıda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırım süreci, içeride ise yüksek enflasyon ve yüksek cari açık olarak sıraladı.
Fed'in faiz artırma sürecinin devam ettiğini ve bu yıl 4 kez faiz artırımı yapılacağına yönelik sinyalleri anımsatan Turşucu, ABD kaynaklı gelişmelerin tüm gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilediğini söyledi; "Sadece Türkiye'de değil Güney Afrika randında, Rus Rublesinde, Brezilya realinde doların güçlenmesinin etkilerini hissettik. Dünyada, gelişen ülkelere yönelik algılarda bozulma oldu, risk iştahında azalma oldu" dedi.
Tuncay Turşucu, içeride ise enflasyon ve erken seçim sürecine vurgu yaptı.
"Yükselen bir enflasyon var. Çekirdek enflasyon yüzde 12'lere yükselmiş durumda. Enflasyonla mücadelenin en bilinen yolu faizi artırmaktır. Bu konuda Merkez Bankası bazı adımlar atıyor ama şu ana kadar bu adımların yatırımcıları ve piyasayı çok fazla tatmin edici olmadığını gördük. Cari açıkta da çok hızlı bir yükseliş başladı. Bunlar, TL üzerinde de giderek daha fazla hassasiyete sebep oldu. Bir de erken seçim eklenince, siyasi belirsizlik çıktı ortaya. Bu faktörlerin bir araya gelişi ile Lirada negatif ayrışma ortaya çıktı. Mayıs ayının başından bu yana Türk Lirası'ndaki değer kaybı yüzde 7.6'ya kadar geldi. Güney Afrika randındaki kayıp daha aşağıda, Brezilya parası ise yüzde 5'lere yakın düşmüş. En negatif ayrışma yaşayan bizim paramız."
'PARA POLİTİKASI VE HÜKÜMET POLİTİKALARI EŞGÜDÜMLÜ OLMALI'
Finansal analist Tuncay Turşucu, Türk Lirası'nda değer kaybının önüne geçilmesi için hem Merkez Bankası hem hükümete görev düştüğünü anımsatarak, para politikası ile mali politikaların eşgüdümlü gitmesi gerektiğini söyledi.
Enflasyon ve büyüme arasında bir seçim yapılması gerektiğini belirten Tuncay Turşucu, böyle bir ortamda hem düşük enflasyon, hem yüksek büyümenin bir arada olmasının imkanlı görünmediğini kaydetti:
"Sadece Merkez'den bir şey beklememek lazım. Merkez Bankası bir yandan sıkılaştırma yaparken, maliye politikasında da gevşeme yönünde hareketler var. Bu, Merkez'in attığı adımların etkilerini nötr hale getiriyor. Maliye politikalarının ve siyasi söylemlerin destek vermesi lazım. Diğer türlü Merkez Bankası'nın hamlelerinın etkisi azalıyor ve lirada da böyle kötümser bir tablo ortaya çıkıyor. O nedenle eşgüdümlü hareket önemli."
Son sanayi üretim verilerine göre Türkiye'nin ilk çeyrek büyümesinin yüzde 7 ya da üzerinde geleceğini öngören Tuncay Turşucu, ekonomideki aşırı ısınmaya dikkat çekti.
Turşucu, "Aşırı ısınmış ekonomide biz ne zaman bu kadar yüksek büyüsek, yüksek cari açığımız oluyor. Cari açığımız yükselince de kura baskı yapıyor. Bunun aksini yaşamadık şu ana kadar" dedi.
'MERKEZ BANKASI HAZİRAN'DA 15-200 BAZ PUAN FAİZ ARTIRIMI YAPMALI'
Finansal analist Tuncay Turşucu, son dönemdeki yukarı yönlü kur hareketlerinin suni olduğunu da sözlerine eklerken, Merkez Bankası'nın Haziran ayı toplantısında atabileceği adımları de değerlendirdi.
Mevcut faizin piyasa tarafından tatmin edici olmadığının altını çizen Turşucu, Merkez Bankası'nın haziran ayında 25-50 baz puan değil, 150-200 baz puan gibi sert-agresif bir artırım yapması gerektiğini söyledi.
