İlk incelemede, "İptal davalarında, Anayasa'ya aykırılıkları ileri sürülen hükümlerin Anayasa'nın hangi maddelerine aykırı olduğunun ve gerekçelerinin belirtilmiş olması zorunludur" kuralı hatırlatılarak, hangi nedenlerle aykırı olduğunun ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerektiğinin dava dilekçesinde yer alması gerektiği vurgulandı.
Yüksek Mahkeme esasa ilişkin yaptığı değerlendirmenin ardından verdiği kararda, söz konusu kanunun tümünün Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine oy birliğiyle; 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan "… ile diğer kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin…" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine, Osman Alifeyyaz Paksüt'ün karşı oyu ve oy çokluğuyla; 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesindeki "TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının and içerek göreve başladığı tarihe kadar" bölümünün de Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine oy birliğiyle hükmetti.
Kararda, ayrıca yasanın tümü ile söz konusu bölümlere ilişkin yürürlüğün durdurulması talebinin de oy birliğiyle reddedildiği belirtildi.