Rusya: Skripal olayıyla ilgili yeni bir şeyler duymayı umuyorduk ama yalanlar kokteylini duyduk

Rusya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, BM Güvenlik Konseyi toplantısında Skripal olayıyla ilgili yeni bir şeyler duymayı beklerken bunun yerine 'yalanlar kokteylini' duyduklarını belirtti.

BM Güvenlik Konseyi bugün, eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızı Yuliya’nın 4 Mart’ta Salisbury’de zehirlenmesiyle ilgili İngiltere’de yürütülen soruşturmanın sonuçlarını değerlendirmek için toplandı.

İngiltere’nin BM Temsilcisi Karen Pierce, Skripal soruşturmasında elde ettikleri ‘delilleri’ içeren raporu okudu ve saldırıdan Rus istihbaratı ile yönetimi suçladı. Pierce’in ardından söz alan ABD ve Fransa temsilcileri de Salisbury’de meydana gelen olayla ilgili Rusya’yı suçladı ve yeni yaptırımlar tehdidinde bulundu.

'BEKLENTİLERİMİZ YİNE GERÇEKLEŞMEDİ'

Toplantıda söz alan Nebenzya, şu ifadeleri kullandı: “Bugün ikna edici, bu kafa karıştırıcı olaya ışık tutan bir şeyler duymayı umuyorduk. Maalesef beklentilerimiz yine gerçekleşmedi. Bugünkü konuşmalarda, Rus gizli servisler için meşru hedef olduğu iddia edilen çifte ajanlar, Rus gizli servislerin kimyasal zehirli maddeleri kullandığı eğitim tatbikatları, Rusya’da savaş amaçlı zehirli maddelerin üretimi, siber saldırılar, Makedonya’da darbe girişimleri ve birçok şey daha hakkında yalanları duyduk. Tüm bu asılsız yalanlar kokteylini sıralamayacağım."

İngiltere’nin, Rusya karşıtı histeriyi körüklemek ve bu sürece diğer ülkeleri de çekmek için Skripal olayına ihtiyaç duyduğunu söyleyen Nebenzya, “Londra bize değil biz Londra’ya işbirliği çağrısında bulunduk. Londra herhangi işbirliğini reddetmeyi tercih etti” dedi.

'RUSOFOBİK FANTEZİLER'

Skripaller olayıyla ilgili sunulan ‘delillerde’ çok fazla tutarsızlığın olduğunu kaydeden Rus diplomat, İngiltere’yi itidale çağırdı.

Londra’nın vardığı sonuçlar ve suçlamaları için ‘Rusofobik fanteziler’ nitelendirmesinde bulunan Nebenzya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Londra, bu soruşturmayı tamamına vardırma niyetinde değil, buna ihtiyacı yok. Rusya’da ‘Yakalanmaz Joe’ ile ilgili çok popüler bir espri var. Yakalamakta başarısız oldukları için değil kimsenin ona ihtiyacı olmadığı ve kimsenin onu arama niyetinde olmadığı için yakalanmazdır. Mevcut durumda da, güya Moskova’nın emriyle hareket eden iki ‘Yakalanmaz Joe’nun sunulduğu yönünde bende güçlü bir his var. Bu tiyatro oyununun yeni perdesi, bir kısmı yine bu salonda oynanan öncekiler kadar uyduruk ve zorlama. Bizin İngiliz meslektaşlarımız çok rahat pozisyon aldı: karar verildi, suçlu Rusya ilan edildi. Zanlıların gerçek isimleri bilinmiyor. Ama GRU (Rus askeri istihbarat) çalışanları olduğu biliniyor. İsimler bilinmedikten sonra bu nasıl tespit edilebilir? Bu bizim için büyük bir bilmece."

'İNGİLTERE'NİN AMACI ADALETİN YERİNİ BULMASI DEĞİL'

Londra’nın hazırladığı raporun, Suriye’nin İdlib bölgesinde beklenen kimyasal provokasyonla ilgili olduğunu dile getiren Nebenzya, sözlerini şöyle sürdürdü: “İngiliz hükümetinin amacı, adaletin yerini bulması değil, başka. Bu amacın ne olduğunu daha önce de söyledik. 4 Mart olayı, Rusya karşıtı histeri için rahat bir bahane oldu ve Suriye’nin Duma kentinde kimyasal silahla yapıldığı iddia edilen mizansen öncesinde ülkemizin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü üyesi olarak otoritesini bozma amacıyla kullanıldı. Bugün de aynı tabloyu görüyoruz. (İngiltere Başbakanı) Teresa May’in dünkü konuşması, yeni politik sezon arifesinde ve aktif olarak tartışılan İdlib’deki durum ve orada militanlar ile Beyaz Miğferler’in hazırladığı ve defalarca uyardığımız kimyasal provokasyonla ilgili gerçekleşti."

İngiltere temsilcisinin, Rusların paralel evrende yaşadığı yönündeki ifadeye dikkat çeken Nebenzya, “Belki birileri, bizim başka bir gezegende yaşamamızı isterdi ama henüz kolonileştirilen gezegen yok. Bu yüzden elimizde var olan ortak gezegende yaşamak zorundayız. Bu gezegende, isteseniz ya da istemeseniz işbirliği yapmak zorundayız. Önünüze getirdiğimiz 40’tan fazla soruya yanıt vermek zorundasınız. Büyük kısmı halen yanıt bekliyor” dedi.

Diğer yandan Fransa, Almanya, ABD ve Kanada, Londra’nın raporuyla ilgili ortak bildiri yayınladı. Alman hükümetinden gelen açıklamaya göre bu 4 ülke, Skripal soruşturmasında zanlıların GRU çalışanları olduğu sonucuna katılıyor. Bu 4 ülke, Rus ajanları “sınır dışı ederek faaliyetlerini önlediklerini” açıkladı. Ayrıca Skripallere yönelik saldırının “büyük ihtimalle üst hükümet düzeyinde onaylandığı”  iddia edildi.