BUBA Başkanı Bilgör: Yoğun teknoloji kullanan çiftçileri hedefliyoruz

Boğaziçi Üniversitesi Melek Yatırım Ağı ‘BUBA’nın Başkanı Timuçin Bilgör, ‘Yeni Şeyler Rehberi’nde yaptıkları yatırımları ve girişimcilere olan yaklaşımlarını anlattı. Bilgör, tarım ve sağlık alanına daha dikkatle baktıklarını dile getirdi.

Boğaziçi Üniversitesi, en çok girişimcinin çıktığı eğitim kurumlarından biri. Bu noktadan hareketle Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BUBA) bünyesinde bir melek yatırım ağı kuruldu. BUBA ismindeki bu oluşum, sadece girişimcilere değil yatırım yapmak isteyen kişi ve kurumlara destek verirken girişimciliğin her alanında tüm sosyal paydaşlara etkin biçimde yardımcı oluyor. BUBA'nın başkanı Timuçin Bilgör, bir senede iki binin üstünde girişimi ekipleriyle incelediklerini dile getirirken, özellikle tarım ve sağlık sektörlerine daha sıcak baktıklarını vurguladı:

‘TARIM VE SAĞLIK HİÇBR ZAMAN ÖLMEYECEK SEKTÖRLER'

"Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği çatısı altında girişimcilere yardımcı olmaya çalışıyorum. 8 sene İngiltere'de yaşadım. Üniversite mezunlarının bir arada yatırım yaptığı melek yatırım ağlarını görme şansı yakaladım Stanford ve Harvard'da. Bunu en iyi Boğaziçi'nde yaparız diye düşündüm. Üniversite yönetimine bildirdim. Dernek bizi destekledi ve melek yatırım ağı kurduk. Kurulur kurulmaz şirketler ve bankaların büyük ilgisi oldu. Bize en iyi girişimcileri bulun bulunca nasıl hareket edeceğimizi bilmiyoruz orada da yardımcı olun dediler. Mikro ekosistem kurduk. İnanılmaz zeki çocuklarımız var hepsiyle çok övünüyoruz. Girişimciliği destekliyoruz. Bizim yapmaya çalıştığımız onların ayaklarını yere basmasını sağlamak ve gerçek iş planlarını yapmak. Biz de ilk iş kurduğumuzda böyle 5 senelik planlar yapmamıştık zaten. Şu anda hem girişimcilere destek veriyoruz hem yatırımcılara. Her ikisini bir araya getiriyoruz. Üniversite ve kamu ayağını da işin içine çekince 360 derece hizmet vermiş oluyoruz. Türkiye'deki ‘startup' yatırımcılarına baktığımızda onların çoğu girişimcilikten gelme. Bazen kendimiz direkt yatırım yapıyoruz. Bir girişim sermayesi yatırım fonu kurduk. Onun aracılığıyla fondan yatırım yapmaya çalışıyoruz. Yatırım yaptığımız girişimle beraber yürüyoruz. ‘Sana 500 TL mi lazım, al' demek yerine onların büyümesine katkıda bulunuyoruz.

Bundan birkaç sene önce ilk aldığı yatırımla büstünü yaptıran gördüm. Ama o skala biraz değişti. 4-5 sene önceki girişimci profili yok. Daha önce evini büyüten girişimci ve buna izin veren yatırımcı yerine şu anda akıllı ve ciddi harcamalar yapanlar var. Büstünü yaptıran da kalmadı. Türk insanının adaptasyon konusunda hiç problemi yok. Onların da adapte olmasıyla hızlı bir biçimde onlarla başarıya doğru koşuyoruz.

Bizim buba.com.tr web sitemiz var. Üniversitenin içinden de öğrenciler geliyor direkt gelenler de. Ama biz medyayı ve teknoparkları takip edip proaktif biçimde girişimcileri buluyoruz. Bizim 13 kişilik ekibimizin bütün işi girişimcilikten yatırıma kadar olan süreci yönetmek ve götürmek. Geçen sene 2000 girişim görmüşüz. Yatırım yaptığımız sayı yüzde birler civarında. Çok ciddi ve doğru yönetilmesi gereken bir personel yapımız var. Sadece proje değil ekip çok önemli bizim için. Onlarla görüşme, ellerinde varsa teknoloji ve patentlerin değerlemesi sadece yatırımcı tarafında değil girişimciye de yol gösterme imkanı tanıyor bize. Bir girişimin yaşam sürecinde bazı tehlikeler var ki girişimci bunları aşamayabiliyor. Buz bunları önceden görüp uyarılarımızı yapıyoruz.

Melek yatırımcı işi son zamanlarda zayıfları, fona doğru döndü. Yönetmelik ve vergi avantajları yayınlanmıştı. 600 küsur kişi bu işin lisansını aldı. Belki beraber çalışma konusunda yavaş kalındı. Toplanan paralar yeterince yüksek olmadı. 15 kişi ancak 700 bin TL toplayabildik mesela. Fon kısmını çok önemsiyoruz. Büyük paralar toplayıp bunları doğru kanalize etmediğiniz zaman küçük yatırımlar çarçur oluyor. Fon tarafı ağırlık kazanırken melek yatırım tarafı zayıfladı. Biz melek yatırımcıları fonlarımıza yatırımcı olarak çağırıyoruz ki onlar da yaratılan değerden faydalanabilsinler.

Tarım ve sağlık teknolojilerini çok önemsiyoruz. Bunlar insanlığın tarihinde hiçbir zaman ölmeyecek sektörler. İnsanlık için de bir şeyler yapabildiğimiz sektörler. Ülkemiz büyük bir tarım ülkesi ve bunu kullanamıyor olsak da büyük potansiyelimiz var. Biz tarımda çok büyük fırsatlar gördük. Bizim tarım ve teknolojilerinde büyük şirketlerimiz ve beyaz yakalılarımız tarımda yatırım yapmakta zorlanıyorlar, çekingenlik yaşıyorlar. Devlet bizi ne kadar dinler bilmiyorum ama çiftçi mantığından çıkıp büyük çiftçi mantığına, işi teknoloji bilimsellik ve plan dahilinde yapan kişilere gitmeye çalışıyoruz."