Ruhani: Trump'ın akıbeti de Saddam gibi olacak

İran-Irak savaşının 38. yıldönümü nedeniyle düzenlenen askeri törende konuşan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin gibi anlaşmayı bozan ABD Başkanı Donald Trump'ın Saddam'ın başına gelenleri yaşayacağını öne sürdü.

İran'ın başkenti Tahran'daki askeri törende Ahvaz'daan saldırı haberi gelmeden önce konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 38 yıl aradan sonra, Saddam'ı savaşa teşvik eden tarafla bir kez daha karşı karşı karşıya olduklarına dikkat çekti.

#Trump to fail against #Iran like Saddam — #Rouhani pic.twitter.com/rGYVIosG2y

— Ruptly (@Ruptly) September 22, 2018

'SAVAŞI İRAN BAŞLATMADI'

Saddam Hüseyin güçlerine karşı kendilerini savunmalarından ötürü buna 'Kutsal Savunma Haftası' denildiğini hatırlatan Ruhani, ''Savaşı İran başlatmadı. İran bir ülkeye saldırmadı ve hiçbir ülkeye saldırı niyetinde değildi'' dedi.

Diğerlerinin İran'a saldırdığını ve İran'ın da milletinin hukukunu, haysiyetini ve bütünlüğünü savunduğunu belirten Ruhani, İran'a tahmil edilen savaşın normal bir savaş olmadığını, Irak'ın saldırganlarının İran'ın halkını ve kentlerini hedef aldığını ve Saddam'ın direnişten rahatsızlık duyduğundan İran şehirlerini füzelerle hedef almaya başladığını söyledi.

'SADDAM'IN KATLİAMLARINA DUR DİYEN ÇIKMADI, UNUTMAYIZ'

Savaşta Irak'ın uluslararası hukuku çiğneyerek İran'a karşı yasaklı kimyasal silah kullandığını, İranlı esirlere işkence ettiğini vurgulayan Ruhani, tüm bu cinayetlere rağmen hiçbir ülkenin ve uluslararası kuruluşun saldırgan karşısında durmadığının ve bunun İran için önemli bir ders olduğunun altını çizdi.

'SADDAM'IN ANLAŞMAYI YIRTMASIYLA BAŞLADI'

8 yıllık kutsal savunmanın Irak’ın o zamanki lideri Saddam Hüseyin'in Elcezire Anlaşması'nı kameralar önünde yırtmasıyla başladığına dikkat çeken Ruhani, ''O olaydan 38 yıl sonra günümüzde bunun benzeri tekrarlanmıştır'' diyerek eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde varılan ama halefi Donald Trump döneminde reddedilen İran'la nükleer anlaşmaya atıf yaptı.

'BİR CÜMLE İÇİN HEYETİMİZİ 17 GÜN MÜZAKARE MASASINDA TUTMUŞLARDI'

İran Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:

''Diğer devletleri müzakere masasına oturmaya teşvik eden bir devlet, bir tek cümle için bizim müzakere heyetimizi 17 gün müzakere masasında tutan aynı devlet ve 12 sene İran milletine baskı uygulayan ve daha sonra İran diplomatlarının mantığı karşısında boyun eğen o devlet, tüm bölge ve dünya yararına olan imzaladığı anlaşmayı, BM ve Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan anlaşmayı ayaklar altına alarak, imzaladığı anlaşmadan çıktığını açıkladı.''

'YIRTTIĞI ANLAŞMA HALA AYAKTA'

Saddam'ın Elcezire anlaşmasından çıkmasının esas hedefinin İran İslam Devrimi'ni ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Ruhani, Trump’ın da nükleer anlaşmadan çekilmesinin esas hedefinin devrim ve İran’a darbe indirmek olduğunu söyledi.

Saddam'ın bölgesel ve uluslararası destekçilerine rağmen 8 yıllık savaşla hedeflerine ulaşmadığını ve yırttığı anlaşmanın hala ayakta olduğunu ve İran’a darbe indiremediğini ifade eden Ruhani, ''Zaman geçtikçe İran milleti daha güçlendi, İran silahlı kuvvetlerinin azmi arttı ve 8 yılın sonunda askeri, ahlaki ve siyasi zafer İran’ın oldu'' dedi.

'AMERİKA SADDAM'LA AYNI AKIBETE DOĞRU'

''Saddam'ın başına gelenlerin aynısı Trump'ın da başına gelecek. Amerika Saddam'la aynı akıbete uğrayacak'' iddiasında bulunan Ruhani, bugün de İran’ın savaşı başlatan taraf olmadığını, son iki yılda İran’ı nükleer anlaşmadan çıkmaya tahrik etmek için birçok komplo düzenlendiğini, zira bu durumda tüm siyasi ve hukuki sorumluluğun İran’ın üzerine kalmış olacağını, ama İran’ın metanet, istikrar ve direnişinin bu komplonun ortadan kalkmasına sebep olduğunu anlattı.

'TRUMP'IN TUZAĞINA DÜŞMEDİK, ANLAŞMADAN ÇEKİLMEDİK'

''Trump, nükleer anlaşmadan çıkmakla bizim de anında çıkacağımızı ve bu durumda İran dosyasını BM Güvenlik Konseyine götürebileceğini düşünüyordu, fakat bunda başarılı olamadı'' vurgusu yapan Ruhani, Trump'ın 3. aşamada müttefiklerini yanında toplamayı hedeflediğini, AB’nin de anlaşmadan ayrılmasını istediğini, fakat bir iki ülke hariç diğerlerinin ABD yanında yer almadığını ve herkesin bu politikaya karşı çıktığını sıraladı.

'TRUMP'IN POLİTİKALARINA ULUSLARARASI DESTEK YOK'

ABD'nin İran aleyhinde ekonomik ve psikolojik savaş başlattığını, fakat bu savaşın süresinin Irak savaşından daha kısa olacağını, zira İran’ın tecrübesinin daha fazla olduğunu ve düşmanın da her zamankinden daha zayıf olduğunu dile getiren Ruhani, ''O gün Doğu ve Batı, Saddam’ın arkasındaydı. Bugünse Doğu ve Batı bizim yanımızda ve biz o tecrübelerle Trump karşısında zafer kazanacağız'' görüşünü savundu.

'FÜZELERİ BIRAKMAYIZ, KIYMETLERİNİ DAHA ÇOK BİLİYORUZ'

Washington'ın İran'ın savunma silahlarını bırakmasını, füzelerini bir kenara bırakmasını ve kendi deyişleriyle bölgeye karışmamasını istediğini kaydeden Ruhani, şöyle konuştu:

''İran savunma silahlarını bırakmayacak. Savunma üstünlüğünü azaltmayacak ve her gün arttıracaktır. Bugün füzeler bizim en etkili silahlarımız ve onların kıymetini daha çok biliyoruz.''
Washington'ın İran’ın bölgede olmasını istemediğini belirten Ruhani, şöyle devam etti:

'ASIL SİZİN BİZİM BÖLGEMİZDE NE İŞİNİZ VAR?'

''Sizin binlerce kilometre uzaktan gelip bölgemizde ne işiniz var? Biz her zaman Fars Körfezi, Umman Denizi ve Bab Ül Mendeb’in koruyucusu olduk, bugün bizim gemilerimiz bu bölgeyi korumaktadır, bunu rakamlar ve diğer ülkelerin ticari gemileri söylemektedir. Büyük İran milleti Suriye, Lübnan, Irak ve Yemen halkının kalplerinde yer etmiştir. Siz nerdesiniz? Yemen halkını bombalaması için iki ülkeye silah verdiniz ve Yemen halkını açlığa mahkum ettiniz.''

''Bölgenin etkili ve büyük ülkesi İran, mazlum milletlere saldırılar karşısında durmayacaktır. Bizim yol göstericimiz İmam Hüseyin ve onun felsefesidir. Aşımız ise Kerbela, Aşura ve Aşura kültürüdür.''

8 YILLIK SAVAŞTA İRAN ÇOK SAYIDA CAN KAYBI VERDİ

20. yüzyılın en önemli olayları arasında kayda geçen Irak-İran savaşı 22 Eylül 1980 ile 20 Ağustos 1988 yılları arasında 8 yıl sürmüştü.

İran'da Ayetullah Ruhullah Humeyni liderliğinde 1979 yılında gerçekleşen devrimin ardından ABD'nin kışkırtması ve her türlü askeri desteğiyle Saddam Hüseyin harekete geçmişti. Irak lideri, Şah Pehlevi döneminde bazı anlaşmalarla yatıştırılan Şattülarap su yolu anlaşmazlığını gerekçe göstererek Tahran'a savaş ilan etmişti.