İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, sektöre ilişkin yaptığı değerlendirmede, tekstil ve hammaddeleri sektörünün ihracattaki lider sektörlerden biri konumunda bulunduğunu belirterek, tekstil, hazır giyim, deri mamulleri ve halı olmak üzere hepsi birlikte düşünüldüğünde 30 milyar dolar bir ihracatın söz konusu olduğunu ve ülkeye 15 milyar dolar net döviz girdisi sağlandığını söyledi.
"Türkiye için en önemli şey dış ticaret açığını azaltmak hatta sıfırlamak olmalı. Önümüzdeki yıllarda politikaları buna göre şekillendirmeliyiz. Tekstil ihracatı olarak bakarsak tekstil ve ham madde sektöründe ihracattaki artışımız devam ediyor. Yıllık bazda 11 milyar dolar ihracat yapıyoruz, eylülde ihracatta yüzde 7.2'lik bir artışımız var. Bazı sektörlerde çok hızlı büyüyoruz. Teknik tekstillerde yüzde 15 gibi, Avrupa Birliği'ne yüzde 22 gibi bir artışımız var. Teknik tekstillerde de hedefimiz ihracatı arttırmaktı. Kilogram bazında Türkiye'nin ortalama birim fiyatı 1.3 dolar. Bizim tekstil ve ham maddeler olarak kilogram bazında birim fiyatımız 4.6 dolar. Hammadde ortalamamız bile Türkiye ortalamasının 3.5 katı ortalama birim fiyatına sahip. Hazır giyim ile beraber düşündüğümüzde Türkiye ortalamasının 6.5 katı. Tekstil ve hazır giyim olarak 8.4 dolar ortalama ihracat birim fiyatımız var. Bu da şunu gösteriyor katma değeri yüksek ürün üretiyoruz ve ihracat yapıyoruz."
'BİZİM ANA PAZARIMIZ AVRUPA'
Öksüz, tekstil ve ham maddeleri olarak konfeksiyonun ham maddesini ürettiklerini anımsatarak, "Dolaylı ihracatı da katarsak 20 milyar dolar ihracat potansiyelimiz var. Eylül ayında en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler içerisinde Almanya ilk sırada. Daha sonra İngiltere, İtalya ve ABD geliyor. Bizim ana pazarımız Avrupa'dır. ABD'ye ihracatta her türlü zorluk içerisinde bile yüzde 2 artışımız var" diye konuştu.
Öksüz, Yeni Ekonomi Programı'nda da üretime, ihracata dayalı büyüme hedeflerinin söz konusu olduğunu ifade ederek, "Sektörün bazı sıkıntıları var. Kıdem tazminatı fonunu devreye sokmamız gerekiyor. Yeni serbest ticaret anlaşmaları o programda yer alıyor ama oraya çok dikkat etmek gerekiyor. Bizim serbest ticaret anlaşmalarını ekonomisi daha gelişmiş ülkelerle ve kişi başına milli geliri yüksek ülkelerle yapmamız gerekiyor. Az gelişmiş ülkelerle yapılacak olan serbest ticaret anlaşmaları tüm sektörleri olumsuz etkiler. Bizim sektörümüz de bundan en çok etkilenen sektörler arasında olur. Neyin bize iyi geleceğini iyi araştırmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
'TEKSTİL VE HAM MADDE İHRACATININ YÜZDE 60'I İSTANBUL'DAN'
Öksüz, tekstil ve ham madde ihracatının yüzde 60'ının İstanbul'dan yapıldığını vurgulayarak, "Üretim burada yapılmasa bile ihracat buradan gerçekleşiyor. İstanbul'u daha fazla çekim merkezi yapmalıyız. İstanbul'daki fuarları ve ticari heyetleri artırmalıyız" dedi.
Öksüz, 'Tersine Göç' projesi için Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı ile görüşmeler yapacaklarını ve bu projeyi Ticaret Bakanlığına da sunacaklarını anlatarak, şunları söyledi:
"Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde işsizlik parası alıp evde oturan birçok genç var. İşsizlik parası 600-700 lira, işsizlik parası değil asgari ücret alsınlar ve çalışsınlar. Devlet işsizlik parasını vermeye devam etsin, işveren de üstünü tamamlasın. Türkiye'nin ve sektörün buna ihtiyacı var. Bu bölgelere konfeksiyon kurdurabiliriz. Bizim amacımız bu gençleri çalışmaya yönlendirmek. Bununla ilgili bu ay içerisinde bakanlıklarla görüşmeleri yapacağız. Bu proje aynı zamanda ülkede olan iç göçü de azaltacak. Projemizin kadın istihdamının da önünü açacağını düşünüyoruz."
