Gayrimenkulde iki temel sorun: Arz fazlası ve dövizle borçlanma

Konut sektöründeki problemleri değerlendiren emlak editörü Tebernüş Kireçci, arz fazlası ve dövizle borçlanmaya dikkat çekti. Kireçci, sektörün 'günü kurtarmaya' değil, gelecekte yeni krizler oluşmaması için temel sorunların çözümüne odaklanması gerektiğini söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, gayrimenkul sektörünün en büyük problemlerinden biri olan konut stoklarını eritmek üzerine yeni bir çalışma başlattı.

Sektörden stoklarla ilgili data toplayan bakanlık, emlak, konut ve sektör temsilcilerinin katılımıyla yeni bir düzenlemeye hazırlanıyor. Arz fazlasının menkulleştirilmesi ve çeşitli kampanyalarla tüketiciye sunulması hedefleniyor.

Emlak editörü Tebernüş Kireçci, RS FM'de konut sektöründeki ekonomik problemleri ve çözüm önerilerini anlattı.

'PROBLEM OLAN İKİ ŞEHİR:İSTANBUL VE ANKARA'

Tebernüş Kireçci, gayrimenkul sektöründeki iki temel probleme dikkat çekti: büyükşehirlerdeki arz fazlası ve dövizle borçlanma.

Özellikle İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirlerde arz fazlası olduğuna dikkat çeken Kireçci, İstanbul'un bu stoğun eritilmesi konusunda biraz daha şanslı olduğunu söyledi, Arap yatırımcı potansiyeline dikkat çekti.

İkinci büyük problemin döviz kazanmadığı halde, dövizle borçlanma olduğuna vurgu yapan Tebernüş Kireçci, "2016'ya kadar taksitler ödenebiliyordu. 2017'den itibaren ise, bırakın taksitlerin ödenmesini, bilançolarda, dövizdeki artış ve faizler, cirodan daha fazla hale geldi" dedi.

'KREDİ MALİYETLERİ FAZLA, YATIRIMCI UCUZ SERMAYEYE ULAŞAMIYOR'

Konutta arz fazlasının uzun vadede yatırımcı açısından sağlıklı olduğuna dikkat çeken Emlak editörü Tebernüş Kireçci, arz fazlasının konut fiyatlarına olumlu etkisine vurgu yaptı.

Kireçci, "Normalde, maliyetleri düşündüğümüzde İstanbul'da bu fiyata konut satılması zor. Ama bugün İstanbulda 100 metrekare evin 300 bin TL'ye satıldığı yerler varsa biz bunu arz fazlasına ve sektördeki rekabete borçluyuz" diye konuştu.

Tebernüş Kireçci, gayrimenkul sektöründe 'sermaye'nin de büyük bir sorun olduğunu kaydetti.

Yatırımcının ucuz sermayeye ulaşamadığının altını çizen Kireçci, kredi maliyetlerinin sadece son 15 yılda değil, 1950'ler, 1980'lerden bu yana yüksek olduğuna vurgu yaptı, "Normalde konut şirketlerinin, bırakın banka borçları olmasını, nakit fazlasının olması gerekiyor" dedi.

'YENİ KRİZLERİN ÖNÜNE GEÇMEK MÜMKÜN'

Tebernüş Kireçci, gayrimenkul sektörünün son yıllarda içinde bulunduğu durumdan çıkarması gereken derslere de vurgu yaptı.

Kireçci'ye göre bu derslerden biri, konut şirketlerinin, uluslararası bağımsız denetimden geçmiş bilançolarının her çeyrekte yayınlanması. Bir diğeri, şirketlerin kredi kullanmamaları ve nakit fazlalarının bulunması.

Sektörün bugün içinde bulunduğu durumu, özellike Arap yatırımcı desteğiyle, aşabileceğini ifade eden Kireçci, buna karşın bu ve benzer sorunların çözülmemesi durumunda gelecekte yeni krizlere neden olabileceği uyarısında bulundu.

'HASSAS OPERASYONLAR YAPILIRSA BU İŞTEN KAMU DA KAZANÇLI ÇIKABİLİR'

Emlak editörü Tebernüş Kireçci, hükümetin gayrimenkul sektörünü desteklemek amacıyla hazırladığı düzenlemenin günü kurtarmak için faydalı olduğunu belirtirken, uzun vadede ise temel sorunların aşılması gerektiğini söyledi.

Arz fazlasının eritilmesi amacıyla yapılacak düzenlemeden kamunun da para kazanabileceğini ifade eden Kireçci, "Hassas operasyonlar yapılırsa herkesin kazanacağı bir sistem olur ama diğer türlü birilerini kurtarmak ya da birilerini batırmak adına bir operasyon yapılırsa bu büyük sıkıntılara yol açar" diye konuştu.