Wi-Fi teknik olarak dalgalar halinde hareket eden bir veri ağıdır. Bu dalgalar, tıpkı su dalgalarında ya da ses dalgalarında olduğu gibi, bir cisme çarptıkça kırılır, frekansları ve atmaları değişir, yönleri farklılaşır. Bu yüzden boş arazide yüz metre menzili olan Wi-Fi modemi on metre mesafedeki mutfak balkonunda çekmez, çünkü buzdolabı ve çamaşır makinesi gibi aletler ve arada bulunan duvarlar Wi-Fi'yi yer.
Wi-Fi dalgaları insanlara çarpınca da tepki gösteriyor, ona göre kırılıyorlar. Elektromanyetik alandaki değişimlere göre bir ortamda insan olup olmadığını, varsa kişi ya da kişilerin hareketlerini, konumlarını görebilmek mümkün. Hatta bunu başaran birkaç girişimci de var.
'EN DIŞ SEVİYE Wİ-Fİ İLE BİR MEKANI GÖZETLEMEK MÜMKÜN'
Kaliforniya Üniversitesi'nden Yanzi Zhu ve ekibi ise durumu birazcık korkunçlaştıran bir atılım gerçekleştirdiler. Artık en dış seviye Wi-Fi ile bir mekanı gözetlemek mümkün. Akıllı telefonumuzun görebildiği tüm kablosuz ağları gözetleme amacıyla kullanmak mümkün.
Zhu ve ekibinin geliştirdiği sistem gözlem yapabilme yeteneği sağlıyor. Genel olarak kişi sayısı ve hareketleri belirleyebilen bu teknoloji daha gelişime de açık, yakın zamanda yeni Wi-Fi teknolojileri geldikçe sinyallerin de güçlenip işleri kolaylaştıracağı düşünülüyor.
Ekip, araştırmalarında yüzde 93'e yakın bir isabet oranına erişmeyi, farklı hareketlerin yarattığı farklı Wi-Fi etkilerini gözlemleyebilmeyi başarmış. Wi-Fi sinyallerini bina dışına çıkmayacak şekilde yalıtmayacaksanız, Wi-Fi sinyaline parazit eklemek şimdilik en makul savunma gibi gözüküyor.
