19 yaşındaki lise öğrencisi Milica van Doorn'un cesedi, Haziran 1992'de Amsterdam'ın kuzeyinde, Türkiye kökenli çok sayıda göçmenin yaşadığı Zaandam kentindeki bir gölette bulunmuştu.
Bir arkadaşının doğum günü partisine gittikten sonra 7 Haziran akşamı kaybolan genç kızın tecavüz edildikten sonra defalarca bıçaklandığı ve boğazı kesilerek öldürüldüğü belirlenmiş ve o dönem polisin tüm çabalarına rağmen, olayın faillerine ulaşılamamıştı.
BBC'de yer alan habere göre, Zaandam polisi tarafından dava dosyası 25 yıl sonra yeniden açıldı ve Milica van Doorn'un cesedindeki kalıntılar incelenerek katil zanlısına ilişkin DNA profili çıkarıldı.
133 TÜRK KÖKENLİ ERKEKTEN DNA ÖRNEĞİ ALINDI
Belirlenen DNA profiline göre, katil zanlısının Türk kökenli olduğu belirlendi. Bunun üzerine polis, cinayetin işlendiği bölgede o dönemde yaşayan 133 Türkiye kökenli erkekten DNA örneği aldı.
Çelik işçisi, 4 kız çocuğu babası Hüseyin A., DNA örneği vermeyi reddetmesine rağmen erkek kardeşinin DNA örneği ile Milica van Doorn'un cesedindeki kalıntıların uyuşması üzerine geçen yıl gözaltına alındı.
Hüseyin A., verdacht van de verkrachting van en moord op #Milica van Doorn in de rechtbank op Schiphol. Vliegensvlug getekend door @PetraUrban. pic.twitter.com/wsqc9K6Mjd
— Saskia Belleman (@SaskiaBelleman) November 19, 2018
Cezaevinde alınan kan ve sperm örneklerinin, cesettekilerle birebir örtüşmesi üzerine 47 yaşındaki Hüseyin A., cinayetin bir numaralı zanlısı olarak yargılanmaya başlandı.
İlk ifadesinde, "kendisini bir ruhun teslim aldığını ve hiçbir şey hatırlamadığını" savunan zanlı, bu hafta başındaki duruşmada bu ifadelerini yalanlayarak, "her şeyi uydurduğunu" söyledi.
ZANLI, AİLESİYLE CEZAEVİNDE 'UYDURMA İFADE' ÜZERİNDE ÇALIŞMIŞ
Ancak tanık ifadeleri ve van Doorn'un yaşamını göz önünde bulunduran savcı, bu ifadeye inanmıyor.
Savcılık ayrıca, Hüseyin A.'nın, eşi ve kızlarıyla cezaevinde gizlice kaydedilen konuşmalarında, 'uydurma ifadeler' üzerinde çalıştıklarını da belirledi.