Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) Siyaset Buluşmaları toplantısında konuşan Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu "Yemen, Afganistan ve Türkiye son derece stratejik noktadadır. Bizim ülkemiz, üç kıtanın birleştiği yerdedir. Afganistan'ın ise ABD açısından önemi Rusya'yı güneyden, Çin'i de Batı'dan kuşatacak konumda olması. ABD'nin Afganistan'dan çıkmamasının sebebi bu. Öte yandan, ABD'nin bölgede yaptığı, kaosu sürdürmek. Kimileri ‘ABD, Ortadoğu'da istediğini alamadı' diyor ama bence aldı. Çünkü ABD'nin istediği bu kaosun devam etmesiydi. Ve şimdi bölge kaos içinde. Ülkeler çeşitli davalar için birbirinin boğazını keser vaziyete geldi. IŞİD, Boko Haram gibi terör örgütleri de ABD'nin oluşturduğu kaos ortamının bir sonucu. ABD, bu kaos ortamından Rusya ve Çin de dahil olmak üzere diğer bütün ülkelerin zarar göreceğini, bir tek kendisinin karlı çıkacağını görüyor. Bölgede sınırlar yeniden çiziliyor. Eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın dediği üzere 22 ülkenin sınırları değiştiriliyor" ifadelerini kullandı.
‘BATI, İSLAM ÜLKELERİNİN KALKINMASINI ENGELLEMEK İÇİN ORTADOĞU'YU BÖLMEK İSTİYOR'
ABD'nin politikalarının İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğine işaret eden Karamollaoğlu "Siyonist anlayışa sahip Evangelistlerin bölgedeki emelleri ortada. Bunlarla ilgili söylenenleri ‘komplo teorisi' deyip geçmemek lazım. Çünkü şu anda Amerika'da en güçlü blok ve Trump'ı destekleyenler de bunlar. Bu politikaların sonucu olarak İslam ülkelerinde etnik ve mezhep çatışmaları körükleniyor.. Müslümanlar birbirlerini kırıyor, kimsenin umrunda değil. Hatta zevk alıyorlar. Batı, İslamofobiyi körükleyerek ve radikalleri destekleyerek İslam'a bakışı yönlendirmeye çalışıyor" dedi.
‘ABD KENDİSİNİ ‘DÜNYANIN EFENDİSİ' OLARAK GÖRMEYE BAŞLADI VE SINIRLARI YENİDEN ÇİZME PLANLARINA KOYULDU'
‘TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASINDA SÜREKLİ BU DENLİ DEĞİŞKENLİK OLMAMALI'
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.