‘BENİ ONURLANDIRAN BİR SON DERS YAPTIK'
"42 yıl İstanbul Üniversitesi'nde olmuşum. Herkese böyle bir şans ulaşmaz. İnsanın başladığı üniversitede bütün yaşamını geçirmesi, önce öğrenci sonra öğretmen olması, daha doğrusu hep öğrenci olması büyük şans. Ben öğrencilerimle buluşmaktan büyük keyif aldım. Onlara hekim olmanın değerini önemini anlatmaya çalıştım. Hekimlik emekli olunacak bir alan değil. Öğrencilik de bitmez. Öğrencilere hekim olmanın aslında iyi insan olmak anlamına geldiğini anlatmaya çalıştım. İnsan olmanın çok boyutlu düşünen, tüm insanları kapsayan o olağanüstü değerini tanımlamaya çalıştım. Dün de gördüm gerçekten insan ve hekim olmak ne anlama geliyor. Beni onurlandıran bir resmi son ders yaptık.
İnsan Hakları Vakfı'nın raporlarına bakarlarsa herkes görecektir. Rakamlar sıkıntı verici. 300'ün üstünde sivil ölümünden bahsediliyor. Bir çatışmada siviller de ölebilir söyleminin ötesinde bir durum bu. Devletin görevi etkili bir soruşturma yürütmektir. Ölenlerin terör yüzünden mi öldüğü neden öldüğünü anlamak için soruşturma yürütmek gerekiyor. Ben akademisyenim, ben soru sorarım. Olay yeri incelemesi yeterli midir? Ben o binaya girdiğimde oraya atışların dışarıdan içeri doğru olduğunu görüyorum. Taraflardan birinin olduğu koşullarda olay yeri inceleme raporu düzenlemiş olması ayrıca soruşturulmalıdır. Bağımsız bir inceleme yapılmadı. Biz bağımsız bir inceleme yapılsın dediğinde suçlandık. Oysa Türkiye uluslararası insan hakları sözleşmesinde taraftır ve bu maddeler kanun hükmündedir. O binalar hiçbir inceleme yapılmadan yerle bir edildi.
‘DEVLETİN TEMEL GÖREVİ DOKUNMAMAK, DOKUNDURTMAMAK'