İstanbul Bayrampaşa'daki inşaat alanında toplanan yaklaşık 200 kişi, ellerinde döviz ve pankartlarla slogan attı
Tapusunu gösterip mağdur olduğunu söyleyen Güler Söğüt, "5 yıl önce devre mülk adı altında İslami bir otel yapılıyor diye bizi kandırdılar. Evimizi, yerimizi, yurdumuzu her şeyimizi sattırdılar. Buraya getirdiler. Bir sene kira adı altında kira ödediler. Bir sene sonra o da kesildi. Hala reklamları geliyor. 'Didim'e gelin böyle kazandırıyoruz, yaşatıyoruz' diye" dedi.
'ŞURAYA BİR KAYYUM ATAYIN'
Bir başka mağdur Tahsin Şenol ise, "Bizde devlete diyoruz ki, şuraya bir kayyum atayın da bunu bu mağdurlar Allah'ın izniyle yapar. İçini biraz evvel ben dolaştım. Bütün odalar bölünmüş. 70-80 milyon gibi bir paraya ihtiyaç var. Bu mağdurlar Allah'ın izniyle bunu yapar ama devlet'in burada müdahale etmesi lazım. Demesi lazım ki; "Sen bunu bitiremedin, bu insanlara söz verdin. Zamanında bitmediğinden dolayı kayyum atanması lazım. Bütün derdimiz bu bizim" şeklinde konuştu.
'BU DAVANIN DOSYASI KAMYONLARLA TAŞINACAK HALE GELMİŞ'
Mağdurların avukatı olan Sıtkı Cansız, "Birinci ağır ceza mahkemesinde devam eden davanın başlangıcından bugüne kadar bir bilirkişi incelemesi oluşturulamadı. Bununla ilgili Ankara'da bakanlık nezdinde görüşmelerde bulunduk. Hakikaten mahkeme bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunacak ama adamlara da haksızlık ediliyor. Bugün bu davanın dosyası kamyonlarla taşınacak hale gelmiş ama bilirkişi ücretleri bu dosyaların bilirkişinin evine götürecek nakliye parasını dahi tutmuyor. Bilirkişiye bin lira verip bir kamyon evrakı incele diyoruz. Bu sistemi kilitliyor. Suçlunun rahat dolaşmasına sebep oluyor. Adaletin gecikmesine sebep oluyor " ifadesini kullandı.
