‘Rusya-Türkiye-İran ittifakı, uluslararası örgütlerin Suriye ve Venezüella’daki suskunluğu karşısında daha önemli’

Uluslararası sorunları çözmesi gereken Birleşmiş Milletler’in (BM) hem Suriye, hem de Venezüella konusunda suskun kaldığına dikkat çeken Rus uzman Aslambek Mozloyev, böyle bir ortamda Rusya, Türkiye ve İran’ın kurduğu ittifakın özel bir önem kazandığını vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ortadoğu Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov, Rusya, Türkiye ve İran arasında Suriye konulu bir sonraki üçlü zirvenin şubat ayının ortalarında düzenleneceğini açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Arslambek Mozloyev, Sputnik'e verdiği demeçte Rus-Türk-İran diyaloğunun kurulmasının özelliklerini anlattı.

Uluslararası örgütlerin bölgesel etkisi azaldıkça Rusya-Türkiye-İran ittifakının özel bir önem kazandığına dikkat çeken Mozloyev, "Benim fikrim, Rusya ile Türkiye arasındaki ittifakın İran ile birlikte gelişmesi gerektiğidir. Bu güncel bir konu, zira en şiddetli uluslararası sorunları çözmek adına kurulan BM gibi bir kurum bugün hem Suriye'de, hem de Venezüella'daki kriz ortamında suskun kalıyor" diye konuştu.

'RUSYA, TÜRKİYE VE İRAN ARASINDAKİ İTTİFAKIN KORUNMASI SURİYE KONUSUNDA BÜYÜK UMUTLAR VAAT EDİYOR'

Rusya ve Türkiye'nin İran'la birlikte bölgesel sorunların çözümüne yönelik yeni bir kurum oluşturduklarını söyleyen Mozloyev, "Süreç ağır ilerleyedursun, ancak bu kurum ‘herkes herkese karşı' zıtlaşmalarının şiddetlendiği koşullarda dünyada olan diğer bölgesel sorunların çözümü için örnek teşkil edebilecek. Rusya, Türkiye ve İran arasındaki ittifakın korunması ve bu kurumun harekete geçmesi, Suriye trendinde büyük umutlar vaat ediyor" ifadelerini kullandı.

Rusya'nın Türkiye ve İran arasındaki diyaloğun kurulmasına katkıda bulunduğunu söyleyen Mozloyev, şöyle konuştu:

"Türkiye ve İran, bölgede nüfuz sahibi olmak için açıkça ve üstü kapalı olarak rekabet eden iki tarihi rakip. Buna rağmen Rusya, İran ve Türkiye'ye uluslararası yaşamın en şiddetlisi olan Suriye sorununun çözümünde birlikte ciddi birer aktör olmasına yardım etti. Bu, Rusya'nın Batılı partnerlerinin bir türlü hazmedemediği ciddi bir başarı. Bana göre Rusya, Türkiye ve İran, yalnızca dar çıkarlarını gözetmekle kalmamalı, aynı zamanda uluslararası örgütlerin pasif tutumundan yararlanarak belirli bir topluluk oluşturmaya çalışmalı. Şu anda taktik olma özelliği kazanan ittifak, belli koşullarda stratejik bir birliğe dönüşmeye her türlü şansı var".

Çeviren: Erkan Kurtuluş