Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede küçük Eylül'ün 22 Haziran 2018'de kaybolduğu anımsatılarak, aynı gün soruşturmaya başlandığı bildirildi.
İddianameye göre, soruşturma sırasında Eylül Yağlıkara ile son olarak bisiklete binen B.Y, ifadesinde Eylül ile şüpheli Uğur Koçyiğit'in evine çocukları sormak için gittiklerini, onun ise kendisine "Sen git, Eylül burada kalsın" dediğini anlatarak, bunun üzerine kendisinin oradan ayrıldığını belirtti.
B.Y, bir saat sonra Eylül'ü sormak için gittiklerinde, bisikletini evin yakınındaki otların arasına saklanmış vaziyette gördüklerini anlattı.
Uğur Koçyiğit'in, şüpheleri üzerine çekmesi nedeniyle gözaltına alınarak tutuklandığı kaydedilen iddianamede, küçük kızı arama çalışmalarının, Koçyiğit'in telefonunun olay günü verdiği sinyal bilgilerine yönelik yerlerde sürdürüldüğü ifade edildi.
Koçyiğit'in cep telefonunda yapılan incelemelerde çocuk pornosu sitelerine girdiğinin belirlendiğine yer verilen iddianamede, otomobilinin bagajından saç telleri elde edildiği, bunların Eylül Yağlıkara'nın DNA'sıyla uyumlu olduğu bildirildi.
Çalışmalar sonucunda, Eylül'ün cesedinin 29 Haziran'da en son görüldüğü Uzunbeyli Mahallesi'ne birkaç kilometre uzakta, "Düzağıl" olarak anılan yerde elektrik direğinin dibinde, toprağın yaklaşık yarım metre altına gömülmüş halde kadavra köpeklerince bulunduğu kaydedilen iddianamede, Adli Tıp Kurumunun cesette cinsel saldırı izleri bulduğuna, ayrıca cesedin saklandığı yerde elde edilen sigara izmaritinde Koçyiğit'in DNA profilinin elde edildiği anlatıldı.
Uğur Koçyiğit'in soruşturma aşamasında çelişkili ifadeler verdiğine değinilen iddianamede, Koçyiğit'i gören bazı kişilerin ifadeleri de aktarıldı.
