Yazar Kaymaz: Şeytan ve Adem eşit derecede suçlu, ‘Elmayı ye’ dedi diye niye yiyorsun, bu seni masum mu yapar, niye kışkırtılıyorsun?

RS FM’de yayınlanan Gündem Dışı programına konuk olan yazar Sezgin Kaymaz, “Şeytan ve Adem eşit derecede suçlu. ‘Elmayı ye’ dedi diye, sen niye yiyorsun? Bu seni masum mu yapar? Kurtarır mı seni? Niye kışkırtılıyorsun?” dedi.

Bu hafta Gündem Dışı'na 16. kitabıyla edebiyatseverlerin bir kez daha beklentilerini karşılayan Sezgin Kaymaz katıldı. Programın sunucusu Serhat Sarısözen'in, Sezgin Kaymaz'a son kitabı ‘Nefha'nın, ‘şeytan mı insanı yoldan çıkardı, yoksa insan mı şeytanı yoldan çıkardı' sorgulamasını yaptırdığını hatırlatması üzerine Kaymaz, "Bu konuda ben tarafsızım. İkisi de eşit derecede suçlu. ‘Elmayı ye' dedi diye, sen niye yiyorsun arkadaş? Bu seni masum mu yapar? Kurtarır mı seni? ‘Kışkırt' denildi diye sen niye kışkırtılıyorsun? Senin hiç mi suçun yok?" diye konuştu.

‘BAŞKA BİR ROMAN YAZARKEN DÜMEN BU KONUYA KIRILDI'

Son kitabı Nefha'da Adem ile Havva'nın cennetten kovuluşundan, Mikail, Azrail, İsrafil'e ve ‘melecikler'e ilişkin kendi tasvirini yaratan Sezgin Kaymaz, "Bir fikir oluşturup onun üzerine bir roman inşa etmiyorum. Başka bir şey yaparken ilham gelir ya, içinizden esiverir, bu şekilde oldu. Başka bir roman yazarken dümen bu konuya kırıldı" dedi.

‘MEVLANA AŞKI ANLATABİLMEK İÇİN 27.000 BEYİT YAZMIŞ AMA YİNE DE ANLATAMAMIŞ'

Eserlerinde fantastik türe yer verse de aşkı da başarıyla işleyen Kaymaz, "Aşk, üç harfe sıkıştırılabilecek bir şey değil. Sevginin çok üzerinde, çok ötesinde bir şey. Mevlana bunu anlatabilmek için 27.000 beyit yazmış ama yine de anlatamamış. Benim hep içimde olduğu için bu konu, (eserlerimdeki) kahramanlarım ister istemez orayı açılım yapıyorlar" diye konuştu.

Vermiş olduğu bir röportajında, "Biz herkesi olduğu gibi görmeye başlarsak, olduğu gibi kabul etmeye hazır olursak herkes de göründüğü gibi olmaya başlar. Ya da tam tersi… Herkesi göründüğü gibi kabul edersek herkes de olduğu gibi görünme cesareti gösterir" diyen Kaymaz, "Hoşuma gittiği sürece yazıyorum. Tek işim yazmak. Hikayesi olan ve dili iyi olan her türlü romanı, öyküyü okurum" dedi.