İstanbul ziyaretlerinden izlenimlerini paylaşan Kılıçdaroğlu, "İstanbul'un değişik bölgelerini geziyoruz. İstanbul'da en iyi sizler, sanat dünyası bilir. Sizlerle beraber olmanın onurunu ve gururunu taşımak ayrı bir olaydır. Çünkü sanatçı, eleştirel kültürle beslenir, güce bağlılık göstermez, tam tersine zayıftan, güçsüz ve hakkını arayandan yana bir şekilde kendisini orada konumlandırıp, mücadelesini o çevrede yapar. Aynı zamanda sanatçı, baskıya direnir, rüzgara karşı yürüyen kişidir, dolayısıyla sanatçının böyle bir kimliği vardır." tanımlamasını yaptı.
Zaman zaman sanat dünyasını izlemeye çalıştıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, bu anlamda kendisine yöneltilen eleştirileri dikkatle okuduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü bize yönelik her eleştirinin, samimi olarak yapıldığına inanırım. Varsa bir eksikliğimiz, o eksikliği de gidermeye çalışırız. Gerek parti olarak, sanata bakış açımız, gerek belediye başkanlarımızın kültür dünyasına bakış açıları, olabildiğince iyi olmaya çalışıyoruz, yani daha iyi daha güzel bir şeyler yapmaya, bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz. İnsanları kültür ve sanatla buluşturmak gibi bir rolümüz var, belediye başkanlarının da böyle bir rolü var. Ekrem İmamoğlu'nun da böyle bir kararı var zaten. Beylikdüzü'nde çok güzel şeyler yaptı, belki sanat dünyamız bunu daha yakından da izliyordur."
İstanbul'un, kültür-sanat ve tarih kenti olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "İstanbul, bir sanat kenti olmalıdır. Ekrem İmamoğlu'nun, bunu yapacağına ben kesinlikle inanıyorum çünkü Ekrem Bey'in böyle bir düşü var ve bu düşünü hayata geçirecek" değerlendirmesinde bulundu.
'İSTANBUL'U DÜNYA MARKASI HALİNE GETİRECEK OLAN SİZLERSİNİZ'
Sanatın ve sanatçının önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sanatın ve sanatçının gücü aslında düşündüğümüzden çok daha fazladır belki Türkiye'de, bu gücü en çok hissetmeyenler politikacılardır. Kısır düşünen, dünyayı görmeyen ve okumayan, sanatın ve sanatçının ne olduğunu, kolay yetişmediğini, dünyaya nasıl baktığını, nasıl eleştirel baktığını anlamayan kısır siyasetçilerden kaynaklanıyor biraz, sanatçının değerini bilmemek. Oysa sanat, yedi alanda da gerçekten dünyaya meydan okuyabilecek bir güce sahiptir. Sanatçıların bir başka özelliği daha vardı tabii o da sanatçılar, ulusal olduğu kadar da evrenseldir, yani dilleri evrenseldir."
Sanatçıların, yaptığı eserlerle bütün dünyada kendini ifade edebileceğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: