Soylu: Ülkemin bütünlüğüne laf söyleyecek adamı beş paralık ederim

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Birileri ezanın bile farkında değiller, ezana bile hürmet etmiyorlar, ıslık çalıyorlar, provokasyon yapıyorlar ve ülkemizi başka bir provokasyonun eşiğine getirmeye çalışıyorlar. Bunu son derece tehlikeli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Gereğini yaptık ancak hala yapmaya devam ediyoruz" dedi.

Arsin ilçe merkezinde halka hitap eden Soylu, "Bizim zayıflamamız için PKK, FETÖ, DHKP-C, Saadet Partisi, İYİ Parti, Kılıçdaroğlu'nun şemsiyesinde bir araya gelmişlerdir. İstedikleri şudur, önümüzdeki 4.5 yıl Türkiye'ye nefes aldırmamak." diye konuştu.

Türkiye'de ilk kez 4,5 yıl seçim olmayacağını anımsatarak vatandaşlardan AK Parti adaylarına destek isteyen Soylu, şunları kaydetti: "İlk kez Türkiye güçlü bir adım atacak, 2023, 2053, 2071 hedeflerine varacak. 17 yıl dünyayı, Türkiye'yi bilen, tecrübeli ve bilge bir liderimiz var. Bir taraftan Cumhur İttifakımız var, AK Parti, MHP. Türkiye'yi hedefleriyle buluşturacağız. Onun için istiyorlar ki Cumhur İttifakı zafiyete girsin. AK Parti zafiyete girsin ve iktidarını 4,5 yılda onlara 'haram, zehir edelim' istiyorlar."

'KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE'Yİ BÜYÜK BİR NİFAK TOHUMU İLE KARŞI KARŞIYA BIRAKIYOR'

Soylu, şunları dile getirdi: "İçişleri Bakanı olarak milletimizi uyarıyorum. Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi büyük bir nifak tohumu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Büyük bir fitneyle Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi karşı karşıya bırakmaktadır. Böyle bir adam olur mu? Murat Karayılan dost, Tayyip Erdoğan düşman. Cemil Bayık dost, Tayyip Erdoğan düşman. Apo dost, Tayyip Erdoğan düşman. Düzenbaz, kendine soru soruyorlar, 'Siz terör örgütünü destekliyor musunuz?' diye, diyor ki 'Her türlü teröristin Allah belasını versin.' Bu lafı bir yerden hatırlıyor musunuz? Bu lafı nereden hatırlayın biliyor musunuz? 16 Temmuz sabahı FETÖ denilen şahsiyetsiz alçak, darbeyi gerçekleştiremeyince aynı Kılıçdaroğlu'nun bu sözünü söyledi, 'Darbeyi yapanın Allah belasını versin.' dedi. Aynı yolun yolcusudur bunlar, ne olursunuz bunlara müsaade etmeyin."

'BEN VERİRİM AĞZININ PAYINI HİÇ AFFETMEM'

Konuşmasını keserek yatsı ezanının okunmasını bekleyen Soylu, "Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Allah ezanlarımızı, selalarımızı minarelerimizden, semalarımızdan eksik etmesin inşallah. Allah, ezanlara hürmet eden, onlar okununca edebiyle beraber hareket eden bir millet olarak bizi ebediyete kadar intikal ettirsin inşallah." şeklinde konuştu.

Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birileri ezanın bile farkında değiller, ezana bile hürmet etmiyorlar, ıslık çalıyorlar, provokasyon yapıyorlar ve ülkemizi başka bir provokasyonun eşiğine getirmeye çalışıyorlar. Bunu son derece tehlikeli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Gereğini yaptık ancak hala yapmaya devam ediyoruz. Hepimizin çok dikkatli olması lazım. Bizim 50 gramlık oy pusulası gücümüz var, bizim gücümüz budur. Doğu'da ve Güneydoğu'da dik yürüyoruz ya… Kato'da, Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Ağrı Dağı'nda, Çemçe'de, Madur'da, Hakkari'de, Şırnak'ta böyle duruyoruz ya bilesiniz ki bu duruşumuz kendi karakterimizden, şahsiyetimizden, cesaretimizden değildir. Bu duruşumuz sizin verdiğiniz oydandır, milli irade gücündendir, demokrasidendir, Allah sizden razı olsun."

'SEÇİMLERDEN SONRA TÜRKİYE'NİN BAŞINA DAHA BÜYÜK BELA AÇMAK İSTİYORLAR'

Soylu şu değerlendirmelerde bulundu: "Bizim sınırlarımız içinde işgal jandarması, işgal askeri olur mu? Bizim şehit, gazi olan evlatlarımıza, askerlerimize, bölünmez bütünlüğümüzü, namusumuzu, ezanımızı, bayrağımızı savunanlara işgal askerleri diyecekler… Ben söyleyene bakmam, söyletene bakarım. Onu kim söyletti, onu oraya getirip o şımarıklığı veren Kılıçdaroğlu. Biz ağzının payını verdik. Ben veririm ağzının payını, hiç affetmem. Benim ülkemin bütünlüğüne laf söyleyecek adamı beş paralık ederim ama bilesiniz ki yerel seçimlerden sonra Türkiye'nin başına daha büyük bela açmak istiyorlar, şunlara fırsat vermeyin."

Öte yandan Soylu, AK Parti Trabzon Kadın Kolları Başkanlığınca bir otelde organize edilen 'Güçlü Kadınlar Mutlu Yarınlar' adlı programda, şu ifadeleri kullandı:

'TÜRKİYE'DE KADINLAR GEÇMİŞTE ÇOK ÇEKTİ'

- Türkiye'de kadınlar geçmişte çok çekti. Hala bu ülkenin kadınları üzerinden oyun oynamaya, provokasyonlar yapmaya çalışanlar var. Memleketimizde geçen gece çok önemli bir provokasyona neredeyse düşülecekti. Türkiye'nin her yerinde izin verdik 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne, en ufak kısıtlama ortaya koymadık. İstiklal Caddesi'nde yapmayın dedik. İstiklal Caddesi'ne yöneldiler, gerekli tedbirleri aldık, İstiklal Caddesi'ne sokmamaya özen gösterdik. Bu ülkede Kahramanmaraş, Çorum olayları nasıl çıktı? Tek tarafın kendisine ait söyleyecekleri, ortaya koyabilecekleri, yapabilecekleri elbette ki büyük önem taşımaktadır ama bu ülkenin fay hatları var. Alevilik Sünnilik, laiklik dindarlık, Türklük Kürtlük, sağcılık solculuk, başı açıklık başı kapalılık… Sürekli olarak bu fay hatları üzerinden benim ülkemin birliğini ve beraberliğini bozmaya çalışıyorlar.

'ALKOLÜ KAÇIRINCA NE YAPACAKLARINI KENDİLERİ DE BİLMEYECEKLERİ İÇİN ÇOK KÖTÜ PROVOKASYONLARA SEBEBİYET VEREBİLİRLERDİ'

- Öyle bir provokasyona çanak açıyorlardı ki o akşam. Siz ezandan ne istiyorsunuz Allah'ınızı severseniz? Biraz hürmet bu kadar zor mu? Burada insanlar nasıl bir aradalar? Kıyafetlerine, zihindeki düşüncelere göre mi bir aradalar? Türkiye'yi bugün elde ettiği huzur ortamından alıp başka bir yere taşımak kimin hakkıdır? Bolu'da, Düzce'de çalışıyordum, arkadaşlar konuyu bana intikal ettirince takip ettiğimiz bir olaydı zaten, dedim ki 'buna derhal müdahale edeceksiniz.' Çünkü orada kendini bilmezlerin bazıları alkolü kaçırınca ne yapacaklarını, nasıl kontrol altında olabileceklerini kendileri de bilmeyecekleri için çok kötü provokasyonlara sebebiyet verebilirlerdi Allah muhafaza.

'KAÇ DAKİKADA DAĞITTIK BİLİYOR MUSUNUZ? ÜÇ DAKİKA SÜRMEDİ'

— Kaç dakikada dağıttık biliyor musunuz? Üç dakika sürmedi. Dağıtırız ama koskoca okumuş, yazmış insanlar, konuştukları zaman mangalda kül bırakmayan insanlar, insanların kutsallarına, bu memleketin ortak değerlerine, anlayışına… Orada gördünüz mü pankartların ne kadar adice olduğunu? Allah muhafaza ya karşılıklı bir çatışmaya dönse ya kendini bilmezler orada kutsallara ve değerlere başka türlü bir muamele ortaya koysa, bu provokasyonun bedelini kim öderdi?

- İkide bir sanki kurtarılmış bir bölge gibi İstiklal Caddesi'nde bu nahoş, kabul edilemeyecek görüntülerin, bu pankartların kadınlık adına ortaya konulmasını son derece yanlış buluyoruz. Bu kadınlığı aynı şekilde PKK terör örgütü de kullanıyor. Kimse kusura bakmasın, oraya gidenler, onları yönlendirenler CHP'nin kadınları, İYİ Parti'nin kadınları, Saadet Partisi'nin kadınları ittifak içerisindeler. Murat Karayılan'ın, Cemil Bayık'ın ve oradaki hayvanların tecavüz ettiği kadınlarla, kızlarla, çocuklarla ilgili en ufak bir değerlendirme bugüne kadar yaptılar mı?

— Allah'ınızı severseniz şu sol görünümlü adamların, kendini onlara kaptırmış bir takım kadınların elinden şu kadın meselesini çekin alın, istismar etmesinler artık." diye seslenen Soylu, "Kendileri modern olacaklar, her zamanki gibi milleti küçümseyecekler. Ne anlayışınız var? Modernlik ahlaktadır, insanlıktadır, kardeşliktedir, insanın birbirine iyi davranmasındadır. Onun için yapılacak çok daha iş var.