CHP'nin Bakırköy adayı Kerimoğlu: Başkanlığımda bir santim yeşil alanı imara açtırmadım

Bakırköy’ün mevcut belediye başkanı ve CHP’nin başkan adayı Dr. Bülent Kerimoğlu, Seyr-i Sabah programında bakanlık süresinde Bakırköy’de yaptıklarını ve önümüzdeki dönem hayata geçireceği projeleri anlattı. Kerimoğlu, en önemli başarısını Bakırköy’ün bir santim yeşil alanını dahi imara açtırtmamak olarak tanımladı.

İstanbul'un en önemli ilçelerinden biri olan Bakırköy'de seçim heyecanı bütün hızıyla sürüyor. CHP'nin adayı ve mevcut belediye başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, kendine yöneltilen eleştirilerden yeniden başkan adayı seçilme süreçlerine, geçmiş dönemde yaptıklarından yeni dönemde yapacaklarına kadar birçok konuyu Seyr-i Sabah programında anlattı. Kerimoğlu, Bakırköy'ün kamuoyu desteğini de arkasına alarak imara açılması planlanan birçok yeşil alanı koruduğunu, bunun da en önemli başarılarından biri olduğunu vurguladı:

‘KAMU ALANLARINI KORUDUK'

"Benim adaylık talebimle ilgili bir başvurum oldu, hizmetlerimi devam ettirmek için. Partimizde de bunlar değerlendirildi. Hem bölgede bir temayül yoklaması hem de anket yapıldı ve oybirliğiyle adaylığımın devamına karar verildi. Geçtiğimiz 5 yılda açtığımız parklar, etüt merkezleri, kız yurdu kütüphaneler, sosyal çocuk poliklinikleri, kültür sanat çalışmaları, eğitim alanında yapmış olduğumuz okulların iç boyasından laboratuvarından Atatürk köşesine kadar, tıp merkezi gibi çalışmalar oldu. Ama beni adaylaştıran güç yaptırmadıklarımız oldu: 5 yıllık belediye başkanlığımda bir santim yeşil alanın imara açılmasına izin vermedim. Bakırköy'ün çok güçlü bir toplum duyarlılığı var. Örneğim Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi imara açılmak istendi. Belediye olarak biz iki defa dava açtık. En büyük paydaşımız sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve Türk Tabipler Birliği, partimiz ve halk oldu. Bunu engelledik. Florya'da polis okulu imara açılmak istendi, engel olduk. Bunun gibi birçok alanın imara açılmasına izin vermedik. Geride kalan 5 yılda kamu mallarını koruma konusunda büyük bir mücadele verdik, yeşil eğitim ve spor alanlarının imara açılmaması için direnç gösterdik. Önümüzdeki 5 yılda da aynı bakışla siyaset yapmaya devam edeceğiz. Bakırköy gibi eski bir ilçenin kamu alanları büyük işgal altındadır. Kamu işgallerini ortadan kaldırmak çok önemli bir işti. Bunların cesaretiyle aday oldum.

‘YARGI 'KREŞLERİ ÜCRETSİZ YAPAMAZSINIZ' DEDİ'

Ateş Ünal Erzen bütün ücretsiz hizmetleri iptal edip paralı hale getirdiğimi söyledi. Benden önce görev yapmış tüm başkanlara teşekkür ediyorum. Ben benden önceki başkanlara bizzat teşekkür edip plaketler verdim. Kamu görevi devamlılık arz eder, bu bir bayrak yarışıdır. Benden sonra gelecekler de bu hizmeti devam ettirecektir. Destek kart uygulamasını kaldırdığımızı söylediler. Bunu başlatmak çok önemli bir çalışmadır ama kaldırıldığını söylemek ayıptır. 1300 aileye adı destek kart olmayan bu hizmet veriliyor. Partimizin kurumsal kimlik adında adını halk kart yapmamızı istediler. İki yıldır bu isimle devam ediyor. Ben CHP'nin kurumsal kimlik konusundaki yaklaşımını kabul ederek bunu yaptım. Örneğin eskiden bizim yardım masamızın adı çözüm masasıydı. CHP bize bundan sonra bütün bu gibi şeylerin adı halk masası olsun dediler ve biz de buna göre böyle değiştirdik. Bu bir kurumsal kimlik talebidir.

Bunlar aynen devam ederken sadece kreşler ücretli hale geldi. Daha önce belediyede 5 kreş vardı. Ben her mahalleye kreş yaptırdım, toplam kreş sayımız 10 oldu. 800 çocuğa hizmet veriyoruz. Bu konuda kreş hizmetinin daha önce ücretsiz olduğu doğrudur ama bu yüzden eski yönetimin yargılandıkları da doğrudur. Kreşin parası belediye üyelerine bu rücu edilmiştir. Kreşlerin bir asgari ücret alması zorunluluğu var. Ateş Ünal Erzen Bey ve meclis üyelerine dava açıldı ve bu ücret onlara rücu edildi. Zarara uğradığı gerekçesiyle ödemeler onlardan alındı. Çok emin değilim ama her kişiye yaklaşık 140-150 bin TL rücu çıktı. Benim kişisel inisiyatifimle aldığım bir karar değil bu. Biz halkımızdan aldığımız destekle burs verir gibi bu hizmeti verdik.

‘ESNAF SOKAĞI İŞGAL EDERSE, BELEDİYE GÖREVİNİ YAPAR'

Esnafla belediye arasında sürtüşme olabilir mi? Belediyeler hizmet için vardır. Ben sokak işgalleriyle mücadele ediyorum. Bakırköy'ün merkez mahallelerinde uygulamalarımız var. Ebuziya caddesi üstünde çadır restoranlar vardı, insanlar bu yüzden yolda yürüyemiyordu. Ben bunların tamamını kaldırdım. Kamu alanlarında işgalciydi bunlar. Kanserli hücre gibi metastaz yapmıştı. Birkaç esnaf bundan mutsuz olabilir ama Bakırköy halkı bundan çok mutlu. Yaptırdığımız anketlerde de bu memnuniyeti görüyoruz. Esnaf sokağı işgal edecekse, zabıta görevini yapacaktır. Bütün belediye başkanlarının görevi de bu. Kamu görevi üstlenenler bana dokunmayan yılan bin yaşasın derse, görevini yapmamış olur. Biz bir kararlılık gösterip aynı anlayışla bunlarla uğraştık.

Dün Erzen deprem eylem planları yok dedi. Böyle bir deprem eylem planı olmayan belediye başkanı olabilir mi? Yapılmış bir şeyi kaldırabilir mi? Tamamen yanlış. Bakırköy'de 780 bin metrekare deprem toplanma alanı hazırladık. 26 bin çadır hazırladık. 15 adet afet istasyonu, 9 adet helikopter pisti kurduk. Birçok şeyi geliştirdik. Ateş Ünal Erzen zamanında deprem toplanma alanları imara açılmıştı. Ben bunların sayısını artırdım ve 18 bin metrekarelik bir alanı helikopter pistine ve toplanma alanına dönüştürdüm. Türkiye'de anketlere üç kişi inanmıyor: Biri Erdoğan, biri Bahçeli biri de eski belediye başkanımız Ateş Ünal Erzen. Bakırköy halkının memnuniyetsizliği var dedi. Memnuniyetsiz olanlar sokağı işgal etmesine izin vermediklerim ve bankamatik memuru olarak çalışanlar. En yakın siyasi rakibimize en az 40 puan fark var. Bakırköy halkının kararlılığı nettir. Akılcıdır ve doğrunun ne olduğunu bilir. Kamucu bir belediye başkanından vazgeçmez."