Haberi Iraklı kaynaklar ve Irak mahkeme tutanaklarına dayandıran Reuters'e göre, Suriye'den gönderilen militanlardan en az 3'ü, Irak yargısı tarafından IŞİD üyeliğinden mahkum edilip ölüm cezasına çarptırıldı, en az 5'i ömür boyu hapisle cezalandırıldı.
"Teyit edemediğimiz bir iddia olarak bunlardan 4'ü hapishanede işkence gördüklerini anlattı" diyen Reuters, Irak'ın Terörle Mücadele Servisi'nin Suriye'de yakalanan zanlıların kendilerine nakledildiği ve gözaltına işkence gördüğü iddialarını reddettiğini, ABD'nin Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) ise yorum yapmaya yanaşmadığını aktardı.
ABD'nin desteklediği, Ankara'nın PKK'nin Suriye'deki uzantısı olarak gördüğü YPG öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) elindeki yüzlerce IŞİD militanının akıbeti, soru işareti olarak kalmayı sürdürüyor.
ABD'DEN DİĞER ÜLKELERE BASKI: VATANDAŞLARINIZIN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENİN
"Irak mahkemelerinin dosyaları, ABD'nin gözaltı kayıtları, istihbarat ve yargı kaynakları ve konuyu bilen diğerlerine göre, bunların içinden 30 yabancı cihatçı, 2017 ve 2018'de Irak'a nakledildi" diye altını çizen Reuters'e konuşan CENTCOM Sözcüsü Yüzbaşı Bill Urban şunları söyledi:
"DSG'nin elinde gözaltında bulunan yabancı terörist savaşçılar meselesi, son derece karmaşık bir sorun. ABD, diğer ülkelerden, kendi vatandaşları olan yabancı savaşçıların yargılanması, rehabilitasyon programlarına alınması ya da zanlıların terörizm faaliyetlerine geri dönmesini engelleyecek diğer önlemlerin uygulanması yoluyla sorumluluğunu üstlenmelerini istiyor. Bu yabancı teröristlerin bir daha asla kimseyi tehdit etmemelerini garantiye almak için geniş çapta uluslararası ortaklarla görüş alışverişi içindeyiz."
Reuters, Belçika, Fransa, Almanya, Avustralya, Mısır ve Fas'tan gelmiş ve IŞİD üyeliğinden mahkum olmuş 8 erkekle Irak mahkemelerinde yargılandıkları sırada mülakat yaptığını kaydetti. Bu erkekler, DSG tarafından yakalanmalarının ardından DSG ve ABD askerleri tarafından sorgulandıklarını, ardından ABD'in Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki veya Ürdün'deki askeri üslerinde tecrit hücrelerinde tutulduklarını, sonrasında ABD'li yetkililer tarafından Iraklı yetkililere teslim edildiklerini anlattı.
Uluslararası hukuk insan hakları garantisi verilmesi halinde esir, mahkum transferini yasaklamıyor, ama bu da iki devlet arasında gerçekleşiyorsa geçerli, oysa DSG devlet değil.
DSG, esir transferleriyle ilgili sorulara yanıt vermek yerine Iraklı yetkililere sorulmasını tavsiye ederken, yargılayabilecek pozisyonda olmadıkları için yabancı cihatçılardan kurtulmak istediklerini belirtti.
'TOPLU HALDE IRAK'A NAKLEDELİM, BAĞDAT YARGILASIN' PAZARLIĞI
Batılı diplomatlar, Iraklı ve ABD'li yetkililere göre Amerikalı ve Avrupalı müttefikler Suriye'deki IŞİD esirlerini yargılanmaları için topluca Irak'a nakletmek konusunda bu yılın başından beri Bağdat'la görüşmeler yürütüyor. Iraklı yetkililer yargılama sürecine girmeye istekli gözüküyor. Zaten bazı esirler çoktan Irak'a gönderildi.
Bunlardan biri olan 23 yaşındaki Belçika vatandaşı Bilal el Marçohi, 18 Mart'ta Irka yargısı tarafından ölüme mahkum edildi. Duruşmaya Belçika'nın bir konsolosluk yetkilisi katılmıştı.
'TEHDİT, DAYAK, İŞKENCE'
DSG tarafından çeşitli yerlerde tutulduktan sonra sadece ABD'lilerin olduğu bir tesiste kaldığını, ardından gözleri, elleri, bacakları bağlı halde helikopterle başka bir yere götürüldüğünü, burada ışıkları sürekli açık tecrit hücresine alındığını anlatan Bilal el Marçohi, şunları söyledi:
"Amerikalılar beni, eşimi, çocuklarımı tehdit etti, bana 'iki gözünün arasından tek kurşunla vururuz' dediler. Boş bir kağıda itiraf diye imza attım. Iraklı yetkililer benim Suriye'deki faaliyetlerimle kağıdı doldurdu."
Reuters'in baktığı mahkemele belgelerine göre daha sonra kağıt Marçohi Irak'ta yakalanmış gibi değiştirildi.
'CİNSEL ORGANLARA ELEKTRO ŞOK'
Diğer 7 zanlı da Reuters'a aynı gidişatta benzer bir hikaye anlattı. Bunlardan biri de Almanya'nın Bağdat Büyükelçisi'nin katıldığı 4 Aralık'taki duruşmada ölüm cezasına çarptırılan 24 yaşındaki Almanya vatandaşı Levent Özgurt.
Marçohi ve Özgurt, ABD'lilerin kendilerine sorgu bitince ülkelerine iade edileceklerini söylediğini, onun yerine Irak'ın Terörle Mücadele Servisi'ne teslim edildiklerini, burada dövüldüklerini, fiziksel olarak katlanılmaz pozisyonlarda durmaya zorlandıklarını, cinsel organlarına elektro şok verildiğini anlattı.
Marçohi ve Özgurt, Reuters'e dayak ve elektro şokun vücutlarında bıraktığı izleri de gösterdi.
8 zanlı, Reuters'e ifadelerinin değiştirildiğini ve bunun üzerinden mahkum edildiklerini söyledi. İçlerinden 6'sı, işkenceyle alınmış itirafların altına parmak izlerinin basıldığını kaydetti. İddiaları reddeden Irak Terörle Mücadele Servisi Sözcüsü Sabah el Naaman "IŞİD üyeleri mahkum edilmemek için yargıçları bile yanlış yönlendirebilecek çapta yalanlar söylemesini iyi bilir" dedi.