Bakan Soylu, Habertürk'te Veyis Ateş'in sunduğu Gündem Özel programında, değerlendirmelerde bulundu. Trabzon'un Araklı ilçesinde yaşanan sel felaketine değinen Soylu, "Doğayla bilek güreşi yapmamamız lazım. Doğa kendi kurallarını ortaya koyuyor ve dayatıyor. Ve bir şey daha öğrendim; doğa sinyal veriyorsa alacaksınız." diye konuştu. Felaketin daha önce küçük sinyaller verdiğini aktaran Soylu, uzun yıllar böyle büyük bir şeyle karşı karşıya kalınmadığını dile getirdi.
Soylu, şöyle konuştu: "Tabi burada koskoca bir dağ kopuyor. Yaklaşık olayın olduğu yerden 8-9 kilometrelik kuş uçuşu bir mesafe. Debisi de çok büyük olmayan bir dere aslında, fakat yukarıdan aşağıya gelince, önüne toprağı katınca, taşları, büyük büyük kayaları katınca, karton evler gibi 7 tane evi söküp yerinden atıyor. Koskoca iş makinelerini alıp götürüyor." Selde 7 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Soylu, kaybolan 3 kişinin bulunması için de çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Soylu, "(Siyaseten) Niye hep hedeftesiniz?" sorusunu, "Beni seviyorlar da onun için." şeklinde esprili bir üslupla yanıtladı. Kendisinin bir tarzı olduğunu vurgulayan Soylu, "Ben söylüyorum, benim bir tarzı siyasetim var. Saklamam da yarın biteceğini bilsem yine söylerim, söylemeye de devam ederim. Bu tarzı siyasetimden de vazgeçmem. Bu konuda eğer gördüklerimizi söyleyemeyeceksek, ifade edemeyeceksek, İstanbul burası... İstanbul sadece bizim şehrimiz değil, İstanbul medeniyet başşehri. İstanbul şu anda önemli bir sorumluluk içerisinde. İstanbul belki de tarihinde ilk kez böyle bir sorumlulukla karşı karşıya." şeklinde konuştu. Soylu, "Nedir bu sorumluluk?" sorusuna, "Bakalım Türkiye burnunu nereye çevirecek?" cevabını verdi.
'TÜRKİYE'NİN İSTİKRAR ÇİZGİSİNE TAKOZ KOYACAKLARDIR'
CHP zihniyetinin İstanbul'a kaybettireceğini savunan Soylu, şöyle devam etti: "Türkiye'nin istikrar çizgisine takoz koyacaklardır. İstanbul zaten kaybeder, ona adımın Süleyman olduğu gibi eminim. Sadece İstanbul kaybetmez, İstanbul sadece kendinin şehri değildir. Yanılır böyle düşünürse. İstanbul sadece bir ticaret başşehri değildir. İstanbul sadece bu coğrafyanın en iyi ulaşım network'ü değildir. İstanbul sadece herkesin nefeslenebileceği bir şehir değildir. İstanbul bu coğrafyanın kalbidir. İstanbul zihnine ümitsizlik düşenlerin ümididir."
Soylu, İstanbul'u güvenli bir şehir haline getirmeye çalıştıklarına işaret ederken, "İstanbul'u, yaşayanın kendini rahat emanet ettiği bir şehir haline getirdik. Yani ölünce çocuklarınız sizin için mezar düşünmeyecekler ya. Bizim çocukluğumuzda İstanbul'da birinci dert mezar yeriydi ve mezarlıklardı." ifadesini kullandı.
Soylu, şunları kaydetti: "İstanbul'u çok karmaşık bir marjinal gruba emanet etmek istiyorlar. FETÖ'nün, Kandil'in, PKK'nın, LGBT'nin, Gezi olaylarının içinde olduğu ve CHP'nin kendi içindeki bütün karmaşık yapının içinde olduğu bir gruba emanet etmek istiyorlar. İstanbul bunu kaldıramaz diye düşünüyorum ve kaldıramayacak. Ve bu grup İstanbul'u tahrip edecek."
'BU MEDENİYETİN BAŞ ŞEHRİNE YALANCI BİR BELEDİYE BAŞKANI YAKIŞMAZ'
Öte yandan Soylu, Miniatürk'te düzenlenen "Kastamonulular Genç Hemşehri Buluşması"nda da konuşma yaptı. Burada yaptığı konuşmada Soylu, "23 Haziran'a kadar çok çalışmalısınız. Sebebi şu, İstanbul sadece bizim İstanbul'umuz değildir. İstanbul, bizim medeniyetimizin baş şehridir. Bu medeniyetin baş şehrine yalancı bir belediye başkanı yakışmaz" diye konuştu.
23 Haziran'ın önemine dikkati çeken Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
- Çok marjinal bir grup, İstanbul'u ele geçirmeye çalışıyor. Gezi olaylarını hatırlıyor musunuz? Gezi olaylarında 1 saat, 2 saat içerisinde Alman televizyonları Taksim Meydanına indiler mi? İngiliz televizyonları indiler mi? Amerika destekledi mi? FETÖ destekledi mi? PKK paçavrasını Taksim'deki Atatürk Anıtı'nın önüne asmak istedi mi? Türkiye'nin holdingleri oraya erzak göndererek, otellerine finans sağlayarak oraya sahip çıkmak istedi mi? Peki, şimdi aynı tabloyu görüyor muyuz? Seçimin iptal edildiği gün, Kandil'in bütün hayvanları 'İstanbul'da İmamoğlu'nu destekleyeceğiz' diye beyanat verdiler mi? FETÖ sosyal medyadan ve Amerika'dan, Avrupa'dan sabahtan akşama kadar İmamoğlu'nun bayraktarlığını yapıyor mu? Amerika seçim iptal edildiği gün, bizi tehdit ederek, 'Biz bunu not ettik.' dedi mi? Bütün anlayışıyla beraber bu seçime yükleniyor mu?
- Peki, bütün bunların yanı sıra, Alman televizyonu Deutsche Welle, İngiliz televizyonu BBC onların borazanlığını yapıyor mu? Yapmak istedikleri şudur, İstanbul'da Gezi ruhunu iktidara taşımak istiyorlar. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bu, İstanbul'un medeniyet tarihini saptırmak anlamına gelir. Bu kadar açık ve net. 'Zulüm 1453'te başladı.' diyenlerin İstanbul'da iktidara gelmesi İstanbul'un maneviyatına zulmeder.
