Makalede Maas, İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının üzerinden 80 yıl geçmesine karşın ülkelerine hizmet eden siyasetçilerin hala aşırı sağcı "teröristlerin" kurbanı olduğuna dikkati çekti.
Bu cinayetlerin de beklendiğine işaret eden Maas, şöyle devam etti:
"Bunlar (Cinayetler) için yeterli uyarılar vardı. Yıllarca tespit edilemeyen acımasız Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) cinayetleri. Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Henriette Reker ve yine bugünlerde ölüm tehdidi alan Altena Belediye Başkanı'na yapılan saldırılar. Son olarak, 2 Haziran'da vurulan Walter Lübcke'ye karşı olan nefret. Bütün bunlar gözlerin hala kapalı olduğunu gösteriyor. Almanya'nın aşırı sağcı terör sorunu var. Ülkemizde 12 binin üzerinde şiddet yanlısı aşırı sağcı var. Bunlardan 450'si, yakalama kararıyla aranmalarına rağmen yer altına inebildiler. Kimin şiddet konusunda şüpheleri varsa Christchurch, Utoya veya Pittsburgh'a baksın".
Bu tür olayları görmezden gelmenin ölümcül olabileceği uyarısında da bulunan Maas, aşırı sağ bağlantılı saldırıların, ülke kamuoyunda, ya münferit bir olay ya da cinnet getirme olarak değerlendirildiğine dikkati çekti.
Maas, ''Terör terördür. Başka nitelendirmesi yapılamaz'' ifadelerini kullanarak, olayın kökünden çözülmesi gerektiğini kaydetti.
Alman Dışişleri Bakanı makalesini, "özgürlük düşmanlarına artık milim yer bırakılmaması ve demokrasinin savunulması" çağrısıyla tamamladı.
