Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı kurucu başkanı Kuytul'un video söylemlerine yönelik yürütülen ek soruşturma tamamlandı. Kuytul hakkında hazırlanan 28 sayfalık birleştirme talepli iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.
İddianamede, vakıf üyelerinin kendilerini, FETÖ/PDY'nin il yapılanmalarına benzer şekilde Adana'da 'Sadakat' ve 'Hafsa' şeklinde isimlendirerek, bölgelere ayırdıkları ve kendi mensuplarını disiplin, medeni hal, eğitim düzeyi, mesleği, örgüte itaati, bağlantısı gibi şekillerde fişledikleri kaydedildi.
'ŞERİAT DEVLETİ ADIYLA AÇTIKLARI WHATSAPP GRUPLARI ÜZERİNDEN HABERLEŞTİLER'
İddianamede, şu tespitlerde bulunuldu: "FETÖ/PDY silahlı terör örgütünce 'himmet' adı verilen ve örgütün finansmanı için toplanan para, burs, kurban bağışı gibi yardımlara bu örgüt mensuplarınca sözde 'infak' adı verildiği, aynen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünde olduğu gibi bu örgüt mensuplarınca da ülke içi ve ülke dışı örgütsel kamplar ve ziyaretler düzenlendiği, FETÖ/PDY'nin 'Sızıntı' dergisine muadil olarak ise bu örgütün, propaganda aracı olarak 'Furkan Nesli' isimli dergiyi yayınladığı, örgütsel faaliyetlerini hizmet olarak adlandırdıkları ve FETÖ yapılanmasına benzer şekilde kör ve mutlak bir itaati esas alan bu örgütün kutsal evlilik müessesesinin dahi örgüt içi yapılmasını telkin ve teşvik ettiği ve bu evliliklere ilişkin mensuplarına formlar doldurttukları anlaşılmıştır."
'DARBE GİRİŞİMİNİ DESTEKLER MAHİYETTE AÇIKLAMALAR YAPTI'
Değerlendirme bölümünde ise Kuytul'un video söylemlerinde, FETÖ/PDY mensuplarını sahiplendiği, bu sinsi örgütün mensuplarını saf, cahil, mağdur ve mazlum olarak göstermeye ve bu örgütün mensuplarına yönelik yapılan adli ve idari işlemleri sulandırmaya ve itibarsızlaştırmaya çalıştığı ifade edildi.
İddianamede, şu saptamalara yer verildi:
"Şüphelinin 15 Temmuz 2016 tarihli hain darbe girişimi öncesi ve sonrasındaki sistematik söylem ve telkinleriyle bu hain ve sinsi örgütün amaçlarına bilinçli olarak hizmet ettiği, şüphelinin tutuklanması akabinde aynı şekilde elebaşısı olduğu örgütünün mensuplarının da özellikle sosyal medya üzerinde açtıkları sahte ve robot hesaplarla toplum üzerinde algı yaratarak kendilerinin ve elebaşlarının mazlum olduğu ve muhalif oldukları için mağdur edildikleri havası vermeye çalıştıkları, sözde İslam Medeniyeti oluşturmak hedefi adı altında takiye yapan ve kendileri gibi düşünmeyenleri tekfir eden şüphelinin ve örgütünün asıl amaç ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile aynı nitelikte olduğu, bir bütün halinde değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı 'örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçunu işlediği anlaşılmaktadır.''
'DEVLETİN PKK/KCK'YA YÖNELİK OPERASYONLARINI İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTI'
"Şüphelinin örgüt mensuplarının şehir merkezlerinde hendek kazmaları, barikat kurmaları, mahalle ve sokak aralarına patlayıcı maddelerle tuzaklar kurmaları sebebiyle güvenlik güçlerimizin can güvenliğini korumak adına mahalle aralarına önlem olarak zırhlı araçlarla girilmesini sanki katliam yapmak için oraya girilmiş gibi lanse ettiği, devletin suçluları yakalamak için değil insanları öldürmek kastıyla hareket ettiğini iddia ettiği, devleti ve hain terör örgütünü birbirine denk iki tarafmış gibi gösterdiği, şüphelinin bu söylemleriyle PKK/KCK silahlı terör örgütünü ve bu örgütün bölücü eylem ve taleplerini meşrulaştırmaya çalıştığı anlaşılmakla şüphelinin üzerine atılı 'örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme ve zincirleme şekilde terör örgütünün propagandasını yapma' suçlarından teşdiden cezalandırılması kamu adına iddia ve talep olunur.''
NE OLMUŞTU?
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame kısmen kabul edilmişti. İddianamede, Kuytul hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak' suçlarından 20 yıl hapis, tutuksuz vakıf yöneticileri Gökhan Y. ve Mahfuz Ç. hakkında ise 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 5'er yıl hapis cezası talep edilmişti.
Mahkeme, terör kapsamına girmeyen diğer suçlamalar yönünden görevsizlik kararı verip Kuytul, Gökhan Y. ve Mahfuz Ç. ile diğer 42 kişi hakkındaki dava dosyasını, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade etmişti.
Dosya daha sonra gönderildiği Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan incelemenin ardından kabul edilerek, farklı bir dava daha görülmeye başlanmıştı.