AllianceBernstein’ın yayınladığı çalışmanın bu denli ilgi görmesinin tek nedeni ABD basınında yankı uyandırması değil, aynı zamanda bu borç tanısının ülkenin en çok tanınan finans kuruluşlarından birisi tarafından yapılmış olması. Söz konusu şirketin günümüzde 586 milyar dolar servete sahip olan ekonomist Zalman Haim Bernstein tarafından kurulmuş olması, bu tahminlerin daha da ciddiye alınmasına yol açıyor.
CNBC muhabirleri, AllianceBernstein’in ABD hükümetinin gerçek borcunu nasıl hesapladığını ve bu çalışmanın neden bu denli önemli olduğunu şu ifadelerle açıklıyor: “AllianceBernstein, ABD’nin kamu borcunun gerçek boyutunu hesaplamak üzere bir yöntem geliştirdi ve gerekli sonuçları da elde eldi. Yayınlanan sonuçlara göre ABD’nin kamu borcu, ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 1832’si kadar. Söz konusu hesaplamayı titizlikle yürüten şirket yalnızca tahviller gibi geleneksel hükümet borcu kalemlerini değil, sosyal güvenlik, emeklilik ve sağlık sistemi programlarına harcanması planlanan geleceğe dönük borçları da hesaba kattı. Tüm bunlar bir araya geldiğinde ise, ortaya korkunç bir tablo çıktı.”
HÜKÜMET YÜZDE 106 OLARAK AÇIKLAMIŞTI
Bu rapor ise akıllara, ABD’nin yüz trilyonlarca dolar borçla nasıl başa çıkacağı sorusunu getiriyor. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, konuşmalarında buna sıkça değiniyor. Seçimlerde elde ettiği zaferden önce dahi Trump, ABD ekonomisini koca bir balona benzetiyor ve doların yeniden canlandırılması gerektiğini düşünüyordu. Eğer doların değeri düşürülürse, borçları ödemek de kolaylaşacaktı. Tabii bu durum ne küresel ekonomik sisteme ne de ABD’nin derinleşen ekonomik krizine fayda sağlayacaktı, ancak öyle ya da böyle ülke ‘sözünde durarak’ borcunu ödemiş olacaktı. Dolayısıyla dolara bağımlı olan tüm yabancı ülkeler, ABD’nin borç krizinden nasibini alacaktı. Ancak Çin ve Rusya gibi ülkeler, dolardan emin adımlarla uzaklaşmak için altın stoklarını genişlettiklerinden ötürü, bu krizden en az etkilenecek ülkeler arasında olacaklar.