"Bazı ülkeler zaferi kendine mâl etme, Sovyetler Birliği'nin Nazilerin yenilgiye uğratılmasındaki rolünü hafızalardan silme, Kızıl Ordu'nun başkalarının özgürlüğü için verdiği kurbanları unutturma girişimlerini sıklaştırdı" uyarısında bulunan Lavrov, bu girişimlerin amacının yalnızca SSCB'nin zafere olan katkısını küçümsemek değil, Rusya'yı savaş sonrası küresel düzenin mimari ve garantörü sıfatıyla üstlendiği tarihsel rolden mahrum bırakmak olduğunu vurguladı.
2020'de 2. Dünya Savaşı'ndaki zaferin ve BM'nin kuruluşunun 75. yıldönümünün kutlanacağını anımsatan Lavrov, 1945'te faşizmin aldığı yenilginin dünya tarihinin geleceğinin şekillenmesi bakımından büyük önem taşıdığını ve yeni dünya düzeninin kurulması için gereken koşulları yarattığını ifade etti.
'ABD BASININDAKİ CTBT KAMPANYASI ENDİŞE VERİCİ'
Lavrov, ABD basınında Washington'un Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması'ndan (CTBT) olası çekilmesini meşru göstermek için zemin hazırlama kampanyası yürütüldüğünü ve bunun endişe verici olduğunu kaydetti.
Lavrov, ABD basınındaki bu kampanyanın uluslararası barış ve güvenlik açısından önem taşıyan anlaşmanın geleceğiyle ilgili soru işaretleri doğurduğunun altını çizdi.
Washington'un Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilmesi sonrası ABD istihbaratı, Rusya'yı CTBT'yi ihlal etmekle suçlamıştı. Rusya'nın Washington Büyükelçisi Anatoliy Antonov, suçlamaları kesin bir dille reddederek ABD'nin silah kontrol mekanizmasına saldırı düzenlediğini vurgulamıştı.
'BMGK REFORMU İSTİKRARLI DÜNYA DÜZENİ OLUŞTURULMASINA KATKI SUNAR'
Günümüz standartlarına göre değerlendirildiğinde, Batı'nın BMGK'da adil olmayan şekilde daha fazla temsil edildiğini belirten Lavrov, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin çıkarlarını gözetecek bir reform yapılması gerektiğini belirtti.
Lavrov, bunun istikrarlı dünya düzeni kurulmasına katkı sunacağının altını çizdi.
'ULUSLARARASI HUKUK NORMLARININ YORUMLANMASI KONUSUNDA MUTABAKAT YAPILMALI'
Lavrov, 'her yasada bir boşluk vardır' ilkesiyle hareket etmek yerine uluslararası hukuk norm ve ilkelerinin aynı şekilde yorumlanması konusunda dünya ülkeleri arasında bir mutabakat sağlanmasını önerdi.