'Suriye'de 30-35 kilometre derinliğe ineceğiz' diyen Erdoğan: 18 vatandaşımız, 2 askerimiz, 16 SMO mensubu şehit oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat'ın doğusuna yönelik düzenlenen askeri harekatla ilgili, "Güvenli bölge haritasına uygun şekilde 30-35 kilometrelik bir derinliğe kadar ineceğiz" dedi. Erdoğan harekatın başladığı günden bu yana 18 sivil vatandaşın, 2 Türk askerinin, 16 Suriye Milli Ordusu mensubunun hayatını kaybettiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde gazete, televizyon ve haber ajanslarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldiği toplantıda, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.  

"Az önce Şansölye Merkel ile de biraz uzun süren bir konuşmamız oldu. 'Terör örgütünü NATO'ya aldınız da haberimiz mi yok' dedik" ifadesini kullanan Erdoğan, "Önceliğimiz bu meseleyi bölgede bulunan müttefiklerimizle birlikte gerçekleştirmek, onlarla birlikte bunu çözmekten yana oldu" diye konuştu.

Rasulayn şehir merkezi ve 4 köyün kontrol altına alındığını açıklayan Erdoğan, "Şu ana kadar Şanlıurfa, Mardin, Şırnak ve Gaziantep illerimizdeki yerleşim yerlerine yönelik 652 havan ve roket saldırısı olmuştur" dedi.

Suriye'nin kuzeyinde terör devleti kurulmasına müsaade etmeyeceklerini aktaran cumhurbaşkanı, "Suriye'de niye varız? Rejim teröriste karşı ayakta duramıyor" ifadesini kullandı.

'SURİYE MİLLİ ORDUSU MÜNBİÇ BÖLGESİNDE GÖĞÜS GÖĞÜSE ÇARPIŞIYOR'

Harekatta en büyük desteğin Suriye Kürtlerinden alındığını söyleyen Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Şu anda Rasulayn şehir merkezi ve 4 köy kontrol altına alınmıştır. Güvenli bölge haritasına uygun şekilde 30-35 kilometrelik bir derinliğe kadar ineceğiz. TSK kara ve hava unsurlarıyla operasyonu başarılı şekilde yürütüyor. Suriye Milli Ordusu da kahramanca bir mücadele ile başarı sergiliyor.

Teröristlerin karşımızda dayanamayacağını biliyoruz. Suriye Milli Ordusu Münbiç bölgesinde de göğüs göğüse çarpışmaktadır. Önemli olan en az kayıpla, en az acıyla bu süreci tamamlamak.

Şu ana kadar Şanlıurfa, Mardin, Şırnak ve Gaziantep illerimizdeki yerleşim yerlerine yönelik 652 havan ve roket saldırısı olmuştur.

#Canlı: Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşuyor https://t.co/QulOdausS6

— AA Canlı (@AACanli) 13 октября 2019 г.

'SOSYAL MEDYADA PROPAGANDA YAPAN 129 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI'

Sınır şehirlerimize yapılan saldırılarda önemli bir bölümü çocuk olmak üzere 18 vatandaşımız şehit oldu, 147 vatandaşımız da yaralandı. Etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 490 oldu. Bunun 440'ı öldürülmüş olanlar, bunların 26'sı yaralı ve 254 tane teslim alınan var. 

Harekat alanında 2 askerimiz ile 16 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit oldu.

Sosyal medyada ülkemiz aleyhinde propaganda yapan 129 kişi gözaltına alındı, 589 kişiye de idari işlem yapıldı.

Bu operasyonda en büyük desteği Suriye Kürtlerinden alıyoruz. Suriye'nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına müsaade etmiyoruz, müsaade etmeyeceğiz.

'DEAŞ'LILARA DAİR TÜM SORUMLULUĞU ÜSTLENMEYE HAZIRIZ'

• Harekatımızın Suriye halkını, oradaki Kürtleri değil teröristleri hedef aldığı açıkça ortadadır. Suriye'de niye varız? Rejim teröriste karşı ayakta duramıyor.

Türkiye'nin asker gücü, şayet insani duyarlılığımız olmasa terör örgütünü tüm operasyon sahasında birkaç gün içinde yerle yeksan etmeye yeterlidir. Ama biz adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle çalışıyor, tek bir masumun burnunun bile kanamaması için gayret gösteriyoruz.

Hala Suriye’de bulunan DEAŞ'lılara dair tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu ifade ettim, etmeye devam ediyorum.

Hisar'ı milli ve yerli olarak geliştirdik. Dünkü testte Hisar alçak irtifa hava savunma füze sistemi hedefi başarıyla imha etmiştir. Hisar'ın seri üretimine başlıyoruz. Sıra artık Patriot ve S-400 benzeri sistemlere geldi. Onların Patriot'u varsa bizim de Siper'imiz olacak. 

'BİR DEVLETİN TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURDUĞUNU NE ZAMAN GÖRDÜNÜZ?'

Bu mesele Türkiye için bir beka meselesidir. Türkiye'deki uluslararası kamu temsilcileriyle hafta içinde Ankara'da bir toplantı yapacağım. Operasyonumuzun Kürtleri hedef alması gibi bir durum asla söz konusu değildir.

Bizimle terör örgütü arasında arabuluculuğa talip olanlar var, bunlar nasıl başbakandır, nasıl devlet başkanıdır, anlamak mümkün değildir. Bizim teröriste bakışımızla insana bakışımız farklıdır. Kaldı ki biz ırkçı değiliz.

Bazı ülkeler kendi kendilerine gelin-güvey oluyorlar, arabuluculuk yapmaya talip olan var. Ne zamandan beri bir devletin terör örgütüyle masaya oturduğunu gördünüz? Bizim kalkıp da teröristlerle masaya oturmak gibi Allah göstermesin kendimizi inkar edecek halimiz söz konusu değildir.