Fenerbahçe’nin kaptanı Emre Belözoğlu, DMAX’te yayınlanan “Aslında?” programında Fuat Akdağ ile Bağış Erten’in konuğu oldu. Sözlerine geçen hafta sonu Fenerbahçe'nin 1-0 kaybettiği Kayserispor maçını değerlendirerek başlayan Emre Belözoğlu, performanslarının normal deplasman standartlarının üzerinde olduğunu belirtirken, “Topun canı var dedikleri türden bir maçtı” derken, son dönemde gündeme damga vuran ve Fenerbahçe camiasının tepkisini çeken ‘kurgu' tartışmalarına da değindi.
Sözcü Skor'da yer alan habere göre, Emre Belözoğlu, Kayserispor’un Tunuslu stoperi Aymen Abdennour ile arasında geçen ve tartışmalara konu olan diyaloğu da anlattı:
“Böyle bir diyaloga girdiği için üzgünüm. Bunlarla gündeme gelmek istemiyorum. Artık ben de belli bir yorgunluğa ulaştım. O pozisyonda, rakibimin yanına ayağına bastığım için özür dilemek amacıyla gittim. İki kere kendisinden özür diledim. Ama o bana bir cevap verdi. Ben de ona bir karşılık verdim. Ben de bazen bana verilen tepkilere ‘eyvallah' diyebilmeyi isteyen bir insanım. Sokakta yürürken başıma gelse devam edeceğim olaylar, saha içindeki adrenalin ve kazanma hırsının etkisiyle sizi bir kirpi haline getiriyor. Pazar günü yaptığımı da insanlar hata olarak görüyorsa özür dilemekten hiçbir zaman geri durmam. Özellikle izleyen insanlar, futbola değer veren, ona bir şeyler katmak isteyen insanlar varsa, onlara böyle bir görüntü vermek istemezdim. Bu olaylar ülkemizde biraz spekülasyon konusu oluyor ve konuşulması gerekenden daha çok konuşuluyor. Belli profillerden bir tanesi de benim. Bununla gündeme gelmek, ne olursa olsun bir şekilde gündeme gelmek gibi bir amacım yok. Bu şekilde gündeme gelmek de üzüyor beni. Ama orada pozisyon sonrası özür dilemek için gittiğimi, iki kere de özür dilediğimi söylemek isterim.”
Belözoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:
‘Dışarıda sakin, mülayim bir insan da diyemem kendim için’
“Sahada hırçın ama günlük hayatında beyefendi” ifadesinden sıkılmadın mı?
Ligde kurgu söylentileri çıktığında futbolcular ne hissediyor? Buna inanıyor musunuz?
Ben çok iyi bir planı ve çok iyi bir oyuncu grubu olan takımın önüne geçecek bir güç olduğuna inanmıyorum. Ne yazık ki Türkiye'de bu söylemler prim yapıyor ve insanlar buna inanıyor.
‘Bedelini çok ağır ödediğim şeyler de oldu’
Ne olacak bu hırçınlık hali?
Bir değişim yaşadığımı düşünüyorum, özellikle sahanın içinde. Sahanın dışında hâlâ aynıyım. Bu değişim yaşanmışlıklarla da olabiliyor. Artık belli yorgunluklar oluyor, bunlarla uğraşmak da istemiyorsun. Tamamen performansıma konsantre olmak istediğim için. Ama tabii ki ortada bir geçmiş, yaşanmışlıklar varsa, bu ne yazık ki önünüze her zaman getirilecektir. Bir 10 maçlık periyotta her şey çok iyi giderken ufacık bir hatada bile tekrar her şeyi önünüze getirebiliyorlar. Böyle bir sabıka kaydım olduğunu düşünüyorum. Haklı eleştirirler de oldu. Bedelini çok ağır ödediğim şeyler de oldu. ‘Bunun karşılığı bu muydu?' dediğim çok zaman oldu.
Hakemleri nasıl değerlendiriyorsun?
Hakemler bu sene oyunculara karşı çok mesafeliler. Bunun VAR'la ilgisi de olabilir. Çok sert tavır gösteriyorlar. Bu onları sahanın içinde oyunculardan koparıyor. Bence sahada en baş rolü oynayan hakemin kopmaması, iletişimi sıcak tutması gerekiyor. Bu sene hakemlerde nedenini anlamadığım şekilde bütün oyunculara karşı çok sert bir duruş var. Bireysel algılamıyorum bunu. Bu böyle devam ederse, lig biraz daha kızışmaya başladığında farklı reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Ben 23 senedir futbol oynuyorum. Hakemlerle diyaloglarım kötü değildir. Birçok hakemle sosyal hayatımda bayramlaşırım, mesajlaşırım, hal hatır sorarım. Beşeri ilişkilerimin olduğu hakem arkadaşlarım da var. Ama bu sene hakemlerimizin oyunculara karşı bir mesafesi var. Tavırları çok sert. Nedenini bilmiyorum. Böyle devam ederse lig kızıştığında farklı reaksiyonlar olabilir.
Süper Lig'in en sert liglerden biri olduğunu iddia edenler var. İtalya, İngiltere ve İspanya'da oynadın. Sence ligin sertlik düzeyi nasıl?
Kendimizi öne çıkaracak başka bir özelliğimiz olmadığı için böyle deniliyor olabilir ama sert değiliz. Sistem inşa edebilen çok fazla takım olmadığı için zor bir lig. Bireysel performanslar belirleyici olabiliyor ama birçok konuda olduğu gibi sertlik konusunda da geride olduğumuzu düşünüyorum.
‘Türkiye'de Hagi, dünyada Messi…’
(George Hagi ) Mükemmel bir yetenek ve aynı zamanda kaybetmeyi sevmeyen bir oyuncu. Onu anlatmak istesek belki bir ‘Aslında' programına daha ihtiyacımız olabilir. Benim Türkiye'de gördüğüm gelmiş geçmiş en büyük oyuncuydu o.” “Çok büyük oyuncularla hem yan yana hem karşılıklı oynadım. Brezilyalı Ronaldo benim gördüğüm en saf yetenekti. Ta ki Messi’yi görene kadar… Messi anne sütü gibi eşsiz bir şey. O çok başka bir oyuncu. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyüğü.
'Finali şampiyonlukla yapmak istiyorum'
Futbolu bırakma konusunda kararımı henüz vermedim. Zaten böyle bir kararı insanın kendisi vermeli, başkalarına bırakmamalı. Bu sezon omuz omuza şampiyonluğa yürümek, muhteşem taraftarımıza bunu yaşatmak istiyoruz. Benim adıma da öyle bir final olmasını istiyorum.