Macron'un Economist’e verdiği söyleşide "Benim için şu anda yaşadığımız, NATO’nun beyin ölümüdür" değerlendirmesini yapması, Batı İttifakı için dönüm noktası olan ve Almanya’nın birleşmesini sağlayan, Berlin Duvarı’nın yıkılışının 30’uncu yıldönümü kutlamalarına hazırlanan Almanya’da büyük yankı buldu.
DW Türkçe'nin aktardığına göre Berlin’in hem NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg hem de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'yu ağırladığı bir günde gündeme damgasını vuran bu sözler, Almanya Başbakanı Merkel'in tepkisine yol açtı.
'Vazgeçilmez'
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada Merkel, Macron’un sözlerini 'yersiz bir sözlü saldırı' olarak nitelendirerek, "Bu bakış açısı kesinlikle benimkini yansıtmıyor" diye konuştu.
Fransız Cumhurbaşkanının çok sert ifadeler kullandığına dikkat çeken Merkel, her zaman Avrupa’nın kendi güvenliği için daha çok sorumluluk üstlenmesi gerektiğini savunduğunu ancak müttefikler arasında görüş ayrılıkları olsa da NATO’nun kilit önem taşıdığını söyledi.
"Transatlantik ortaklık bizim izin vazgeçilmez" diyen ve NATO’nun Almanya’nın güvenliğinin temelini oluşturduğunun altını çizen Merkel, "NATO bizim güvenlik ittifakımız" dedi.
Merkel ayrıca, Suriye harekatı nedeniyle Türkiye ile yaşanan tüm güçlüklere rağmen Ankara’ya giderek ittifak üyelerinin görüşlerini ve endişelerini aktarmasından ötürü NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e teşekkür etti, “Görüş ayrılıklarımız olduğunda da diyaloğumuzu muhafaza etmeliyiz” diye konuştu.
Macron ne demişti?
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “Benim için şu anda yaşadığımız NATO’nun beyin ölümüdür” dediği Economist söyleşisinde ABD'ye sert çıkmış, savunma ittifakı içerisinde koordinasyon olmadığını kaydederek şunları kaydetmişti:
“ABD ile NATO müttefikleri arasında stratejik karar alma süreçlerinde hiçbir şekilde koordinasyon yok. Hiç. Aynı zamanda bir diğer NATO üyesi Türkiye’nin, Fransa’nın çıkarlarının söz konusu olduğu bir bölgede, koordinasyonsuz agresif eylemleri var.”
'NATO’dan dışlamak çıkarımıza değil'
Macron, NATO Antlaşması’nın bir üyeye yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış bir saldırı olarak değerlendiren ve kolektif savunma öngören 5’inci maddesine inancının sürüp sürmediği sorusuna ise "Bilmiyorum" yanıtını verdi ve sözlerini şöyle tamamladı:
"Yarın 5’inci madde ne anlam taşıyacak? Beşar Esad Türkiye’ye misilleme kararı alırsa, bu taahhüdümüz geçerli olacak mı? Bu çok önemli bir soru. Biz DAEŞ ile mücadele etmek için çatışmaya taraf olduk. Şimdi şu çelişkiyle karşı karşıyayız. Hem ABD’nin kararı hem de Türkiye’nin harekatı aynı sonucu doğurdu: Bölgede DAEŞ’e karşı savaşan partnerimiz Suriye Demokratik Güçleri'ni feda ediyoruz. Kritik konu bu."
