Prof. Jean-Laurent Casanova, ‘açıklanamayan vakaların’, virüse yanıtı etkileyen genetik faktörlerle ilişkili olabileceğini söyledi.
Le Monde’ye konuşan Casanova, “SARS-CoV-2 enfeksiyonu çocuklarda, ergenlerde ve nispeten genç yetişkinlerde ölümcül olanlar da dahil olmak üzere nadir görülen ciddi formlar vardır. Yani, burada iki ana risk faktörü olan yaşlılık ve kronik hastalıklar değil söz konusu olan. Bu açıklanamayan vakalar, virüse yanıtı etkileyen genetik faktörlerin varlığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Casanova, bu hipotezin nispeten genç hastalarda, virüsle ilk temastan önce kendini göstermeyen, ancak daha sonra hastanın yoğun bakıma girdiği ana kadar hastalığın ciddi bir formuna yol açan genetik bir yatkınlığa sahip olabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Bu hipoteze göre, enfeksiyonla temas ettiğiniz anda fenotipiniz, genlerinizde var olan güvenlik açığı ortaya çıkıyor. Bu nedenle amacımız, ağır formların oluşumunu açıklayabilecek genom varyasyonlarını tanımlamaktır.”
Casanova, ekibinin yaklaşık 20 yıldır tüm bulaşıcı hastalıkların genetik bir faktörle ilişkili olduğu hipotezine bağlı olduğunu belirtti.
Bulaşıcı hastalıkların genetik tabanının varlığına dair teorinin 1905 ve 1945 yılları arasında yapılan klasik genetik çalışmaları ile doğrulandığına vurgu yapan Casanova, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 25 yılda, birkaç bilim insanı ekibi, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler arasında bazı bulaşıcı hastalıklara karşı seçici savunmasızlığa yol açan genetik varyasyonları tanımladı.”
Paris ve New York'taki bulaşıcı hastalık genetiği laboratuvarını yöneten Casanova'nın ekibi, şu anda koronavirüse duyarlılıkta genetik yatkınlığın rolünü araştırıyor.
