Diyarbakır'da Silvan’a bağlı Yolarası mahallesinde yaşayan Adem Ekinci'nin babası, çocuğunu 17 yaşındayken askere göndermemek için kayıtlara ölü olarak geçirdi. 43 yaşına girdiğinde kardeşi ile birlikte İstanbul’a giden Ekinci, kimliği olmadığı için dışarı çıkamadı veya hastaneye gidemedi.
Kardeşinin emekli olması üzerine geçtiğimiz yıl tekrar Silvan’a dönen Adem Ekinci ve yakınları, kimliğini çıkarmak için yeniden harekete geçti. Adem’in kardeşi Yusufşah Ekinci, ağabeyinin yaşadığını kanıtlamak için Silvan Adliyesine başvurdu. Mahkeme, Adem Ekinci’nin reşit olması nedeniyle davayı kendisinin açmasını istedi. Bunun üzerine Adem Ekinci, yaşadığını ispatlamak için mahkemenin yolunu tuttu. Mahkeme bu defa da Adem Ekinci’nin dava açacak ehliyetinin olmaması nedeni ile talebi reddetti.
Ömrünün son 50 yılını kimliksiz ve kayıtlarda ‘ölü’ olarak geçiren Adem Ekinci, yetkililerin kendisine yardım etmesini bekliyor
'Kimliği olmadığı için hastaneye gidemiyor'
Ağabeyine bakan 65 yaşındaki Yusufşah Ekinci, 1995 yılında işleri nedeni ile İstanbul’a göç ettiklerini söyledi. Anne ve babası olmadığı için Adem Ekinci’yi de beraberinde götürdüklerini kaydeden Yusufşah Ekinci, şunları söyledi:
“Ancak ağabeyim konuşmakta güçlük çektiği ve kimliği olmadığı için sokağa çıkamadı. Ağabeyim mide rahatsızlığı nedeniyle salçalı ve diğer baharatlı yemekleri yiyemiyor. Sadece süt ürünleri olan yoğurt, sulu yemek yiyebiliyor. Keşke onu hastaneye götürebilseydik o bizim için yeterliydi. Bu zorluklarla geçen 23 senelik İstanbul çilemizin ardından, emekli olduktan sonra Silvan ilçesindeki Yolarası köyümüze geri döndük.
Burada da kimliği olmadığı için hastaneye götüremiyoruz. Nüfusa kayıt ettirmek için mahkemeye gittik olmadı. Mahkeme, reşit olduğu için kendisinin başvurması gerektiğini söyledi. Ancak dava açacak ehliyeti olmadığı için mahkeme davayı reddetti. Ona bir kimlik verilmesi ve rahat rahat onu hastaneye götürebilmemiz için yetkililerden ve Cumhurbaşkanımızdan yardım bekliyoruz."
