‘Çoklu baro erken seçim için hazırlık’

Merkez Bankası rezervlerinin durumu, Antalya’da tatilci akını beklentisi, çoklu baro ve sosyal medya kısıtlamaları. RS FM’de geçen hafta sonunun gündem başlıkları bunlardı.

Ahu Özyurt’la Fotoğrafın Tamamı programına katılan Sözcü gazetesi yazarı Murat Muratoğlu, enflasyon rakamlarının artık tartışılır noktaya geldiğine dikkat çekti, sağlıklı analiz raporlarının yazılmasının neredeyse imkansız olduğunu söyledi.

‘Devlet vatandaşına dolar/euro cinsinden borçlanıyor’

“TL aleyhine rapor yazanı zaten kovuyorlar. Morgan Stanley çıkardı, Financial Times yazdı, her ikisi için de soruşturma açıldı. Bu şirketlerin Türkiye’de işlem yaptığınızı düşünsenize” diyen Muratoğlu, “Para basma uyuşturucu müptelalığı gibidir. Hep daha çok yapmak istersiniz. IMF geldiğinde sadece TL borçlanabilirsiniz demişti. Şimdi iç piyasada doviz borçlanıyor devlet. Kendi vatandaşınıza, basmadığınız bir para cinsinden borçlanıyorsunuz. Merkez Bankası rezervleri artık 22 Milyar Dolar ekside” dedi.

‘Antalya Türk turist akını bekliyor’

Aydınlık gazetesi Ekonomi Yazarı Recep Erçin ise Antalya’daki turizm sektörünün özellikle borç ve kredi ertelemeleri konusunda önünü göremediğini özel bankalardan da gerekli desteği alamadığına dikkat çekti. Erçin, Alman pazarının açılması konusunda şu yorumu yaptı:

“Almanya’nın aslında seyahat yasağı yok ama gittiği ülkede virus kapması halinde sağlık masraflarını karşılamama durumu var. Bu da acentaların üzerindeki sigorta masrafını arttırıyor. Bu nedenle tur operatörleri duruma biraz soğuk bakıyor. Zaten kaç kişi gelecek bunun sigorta masrafını neden üstlenelim? diyorlar. Buna karşın bu haftadan itibaren büyük bir Türk turist akını bekleniyor bölgeye.”

‘Mahkemeye Batman kostümü ile bile gelebilirler’

Çoklu baro tartışmasının yargının bir ayağını tamamen çökerteceğine dikkat çeken Avukat Murat Keçeciler de Fotoğrafın Tamamı’nın konuğuydu. Keçeciler, çok çarpıcı bir de yorum yaptı:

“Canım ne olur, barolar da kendilerini ifade eder denen şey koca bir yalandır. Barolar CHP’nin arka bahçesi haline geldi mi? Doğruya dogru. Buna da en sert yanıtı verenler biz avukatlarız. Bunun çözümü çoklu baro değildir. Avukatlara sadece ‘cübbe’ düzenlemesi getirilmiş. Burada yapılmak istenen türban mağduriyetinin geri gelmemesi, ama kılık kıyafet tanımını yapmazsanız ben iddia ediyorum, stadlardaki terlik mascot kılığında bile davalara girebilirsiniz. Üzerinize cübbe giydikten sonra altında ne giydiğinize dair en ufak bir kural düzenleme yok. Atlet fanila, Batman kostümü ile bile davalara girilebilir bu haliyle. Türkiye hızlı bir biçimde erken seçim sathı mahaline girmiştir. Muhalefeti sokağa dökmek ve siyasi sıkışmayı erken seçimle aşmak amaçlanmaktadır. Demirel, Özal’ın aklına gelmedi mi bunlar? Bu meslek parçalanamaz.”

‘’Like’ etmek için ciddi ciddi düşünüyorlar’

Google’da uzun sure görev yapmış olan İYİ Parti’nin İBB Meclis Üyesi Dr. Taylan Yıldız ise sosyal medya denetimini anlattı:

“İnternetin doğası bize bu sorunun çözümünün ülke bazında olamayacağını gösteriyor. Google’ın reklamı size ABD’den geliyorsa, vergiyi Türkiye’ye ödemez. Kanun koyucular, işin doğasından bihaber. Türkiye’deki vatandaşların verileri Türkiye’de tutulsun diyorlar ki işin doğasına aykırı. Veri merkezleri dünyanın en ilginç yerlerinde. İnsan kaynağı var mı? Soğutabileceğimiz barajlara yakın mı? Elektriğin ucuz olduğu yerleri seçiyorlar. Bu şartları sağlamazsanız veri merkezi kurulmaz. Rusya ve Çin de bunu denedi ama uygulayamadılar. Verilerin daha iyi korunacağınını garantisi de yok."

Cumhurbaşkanı’nın YouTube yayınına çıkmasının samimiyet işareti olduğunu söyleyen Taylan Yıldız, “Bu kuşak apolitik bir kuşak, kendilerini tek bir etiketle ifade etmiyorlar. Onun için de siyasetin dışında kalıyorlar. Like etmenin bir anlamı var. Siyaset buna pek alışkın değil. Influencerların tek ortak paydası var, inanılmaz samimi içi dışı bir insanlar. Gençler buna bakıyor” dedi.