Atina’da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, AB’nin Rusya ile ilişkilerde belirsizlik yaratan ‘yatay’ yaptırım mekanizmaları oluşturarak ‘kaygan bir yola’ ayak bastığını söyledi.
AB’nin kimyasal, insan hakları, siber saldırılar gibi alanlarında ‘yatay’ yaptırım mekanizmaları uygulamaya koyduğuna dikkat çeken Gruşko, söz konusu mekanizmaların gerçek kişileri, kurumları şirketleri ve işadamlarını etkileyebildiğini vurguladı.
Rus diplomat, bunun ‘hiçbir yere varmayan çok kaygan, fakat ilişkilerde muazzam bir belirsizlik yaratan yol’ olduğu konusunda uyardı.
Bu sorunun sadece Rusya ve AB arasında olmayıp dünya ticareti için de geçerli olduğuna dikkat çeken Gruşko, “Bu nedenle hem sistematik olarak, hem de AB ile ilişkilerimizde, normal ekonomik ilişkilerin gelişmesine doğrudan engeller oluşturan DTÖ normlarıyla çelişen tek taraflı kararlara karşı çıkıyoruz” diye konuştu.
AB’nin Rusya'nın en önemli ekonomik ortaklarından biri olmaya devam ettiğine dikkat çeken Gruşko, Avrupa ülkelerinin Rusya'nın geçen yılki dış ticaret hacminde yüzde 38’lik payı olduğunu vurguladı.
Rus diplomat, Rus ekonomisinin yaptırımlardan dolayı Asya'ya, özellikle de Çin'e ‘dönmesinden’ sonra bu rakamların düşeceğini olasılığını göz ardı etmedi, ancak bu düşüşle birlikte dahi rakamların ilişkilerin kalitesini gösterdiğini ifade etti.
Gruşko, Batılı şirketlerin neredeyse tümünün Rusya pazarında kalmaya ve yeni duruma uyum sağlayarak faaliyetlerine devam ettiklerinin altını çizdi.
AB, Ukrayna’nın doğusu ve Kırım’daki olaylar bağlamında 17 Mart 2014’te bazı Rus ve Kırımlı politikacılar ve yetkililere karşı yaptırım kararı almıştı.
Kırım’daki referandumdan sonra yaptırım listesi genişletilmişti. AB, 2014 Temmuz’dan sonra bazı kişilere ve şirketlere karşı noktasal yaptırımlardan ekonomi sektörlerine karşı yaptırım uygulamasına geçmişti.
