00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:01
5 dk
GÜN ORTASI
12:06
83 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:10
11 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
10 dk
HABERLER
12:00
3 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
54 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
8 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
SEYİR HALİ
Ali Çağatay, her sabah Türkiye ve dünya gündemiyle, radyo mikrofonunun başına geçiyor. Son dakika haberleri, gazete manşetleri, köşe yazıları, canlı bağlantılar ve çok daha fazlası bu programda.

Prof. Dr. Say: Türkiye’deki rektör atama süreci anayasaya uygun değil

Seyir Hali 02.02.2021 Radyo Programı
Abone ol
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı süren protestoları, Boğaziçi’nin seçim geleneğini ve atamanın uygunsuzluğunu RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı. Say “Şu anda rektör atama süreci anayasamıza uygun değil. Anayasal açıdan bir sakatlık içeriyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne atanması üzerine süren protestoları ve yaşanan olayları Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, Seyir Hali programında değerlendirdi. 

Prof. Dr. Say, rektörün atanma sürecindeki yasal sorunları “Türkiye’de, anayasamızda üniversitelere rektörlerin Cumhurbaşkanı’yla seçilip atanacağı yazıyor. Bunun kanunda yazılı usül ve esaslara göre yapılacağı yazılı. 2016’daki olaylardan sonra çeşitli kanun hükmünde kararnamelerle o usül ve esasların yazılı olduğu kanunun o maddesi kaldırılmış, yerine bir şey konulmamış. Şu anda rektör atama süreci anayasamıza uygun değil. Anayasal açıdan bir sakatlık içeriyor” diye açıkladı.

‘Seçim, Boğaziçi’nin vazgeçilmez bir geleneği’

Prof. Dr. Say, Boğaziçi Üniversitesi’nin seçim kültürünü anlattı:

“Eski sistemde üniversite öğretim üyelerinin oylarıyla adaylar belirleniyor sonra YÖK ve Cumhurbaşkanınca elenerek bire indiriliyordu. Boğaziçi Üniversitesi özelinde çok daha demokratik oluyordu çünkü hocalar arasındaki yapılan oylama sonucunda en çok oyu almayan kişi zaten bu süreçten çekiliyordu. Bütün diğer birimlerde de aynı şekilde, kanun ‘Bunlar seçimle gelir’ dememesine rağmen o birimin hocaları arasında oylama yapılıyor. Bu Boğaziçi’nin vazgeçilmez bir geleneği, 100 yıldır faşizm dönemlerini saymazsak bu böyledir.”

‘Hiçbir yerde, kimsenin ruhu duymadan, üniversitenin bulunduğu şehirde bile oturmayan gizli kapaklı bir süreçle bir kişinin atanması yoktur’

Prof. Dr. Say, Melih Bulu’nun atama biçiminin Boğaziçi Üniversitesi’ne uygun olmadığını “Bir gece yarısı Melih Bulu’nun atandığını duyduk. Şimdiki sisteme göre atanmış. Kendi kendini Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne layık görmüş. Gizli bir şekilde dosyasını YÖK’e vermiş. Benzer dosya veren insanlar arasından o seçilmiş. Dünya’nın hiçbir yerinde kalburüstü üniversitelerde böyle bir sistem olmadığı apaçıktır. ‘Seçim yok’ deniyor. Bazı yerlerde bizim anladığımız anlamda direkt seçim olmayabilir ama hiçbir yerde üniversiteden kimsenin ruhu duymadan o şehirde bile oturmayan, o üniversiteye hiç ayak basmamış, hiç okumamış birkaç kişi tarafından gizli kapalı bir süreç içinde özgeçmişlerinin değerlendirilip bir tanesinin paraşütle atanması yoktur. Büyük bir kurum bu şekilde idare edilemez” diye ifade etti.

‘Hatayı bulandırıp ortadan kaldırmak gibi bir durumla karşı karşıyayız’

Üniversitenin bu konu karşısında gösterdiği tepkiyi anlatan Prof. Dr. Say, itiraza gelen tepkiler konusunda “Bir aydan beri üniversite, gayet medeni bir şekilde bunun neden olmayacağını güzel ve net bir biçimde anlatarak ifade özgürlüğüne dayalı Türkiye’nin alışageldiği medeniyet harici şeylere sapmadan itiraz ediyor. Üniversitenin haklı olduğu apaçık ortada ve herkes aynı fikirdedir. ‘Sonuçta Boğaziçi’ne de sıra geldi’ diyorlar. İtiraz çok haklı olduğu zaman ama yine de hatadan dönülmek istemediği zamanlarda yapılagelen işi başka tarafa saptırmak, polisiye konulara dökmek, alakasız toplumun başka sinir uçlarıyla oynayarak bu bariz hatayı bulandırıp ortadan kaldırmak gibi bir durumla karşı karşıyayız” dedi.

‘Ben bu kadar yıldır Boğaziçi’nde polis görmedim’

Prof. Dr. Say, Boğaziçi’nde anlaşmazlıkları çözmek için kuralları olduğunu fakat rektör atamasıyla birlikte Boğaziçi’nde daha önce karşılaşmadıkları üzücü olaylar olduğunu söyledi:

“Ben bu kadar yıldır Boğaziçi’nde polis görmedim. Öğrencilerin beraber nasıl medeni şekilde anlaşmazlıkları çözeceğine dair kurallarımız var. Bir aydır böyle şeyler olmadığı için hiç Boğaziçi’nde görmediğimiz çok üzücü şeyler arka arkaya olmaya başlıyor. Rektör Boğaziçili gibi davranmadığı için sorumluluğu yüzde yüz taşıdığını düşünüyorum. Olayı bulandıran çeşitli makamlardan açıklamalar, hiçbir hocamız kendisiyle çalışmak istemediği için bulamadığı rektör yardımcılığı ve rektör danışmanlığı makamlarına atamalar yaptığını dün gece yarısı duyduk. Doğru mu bilemiyoruz çünkü rektör danışmanı olarak atandığını rektörün duyurduğu açıklamadan duydu hocamız. Böyle şeyler kötü üniversitelerde olmaz, Boğaziçi’nde hiç olmaz.

‘Rektörün kulübü kapattığını gece ikiye kadar hiç kimse tarafından bilinmiyordu, olaylar bu yüzden olmuş olamaz’

LGBT eylemi, öyle bir eylem de hatırlamıyorum. Bir sergide hassasiyetlere dokunan bir resim olmuş galiba. Boğaziçi’nin normal süreçleri içerisinde herkesin hassasiyetlerine saygı gösterilerek hem özgürlük gözetilerek hem de öyle kimseler tutuklanmadan yüzlerce kişinin başına iş gelmeden rahatlıkla çözülebilecek, ülkenin gündemine gelmeyecek bir şey. Özellikle mevzu buymuş gibi, ‘Rektör kulübü kapattı. O yüzden böyle oldu’ gibi yüksek katlardan tweetler atılıyor. Rektörün kulübü kapattığını gece ikiye kadar hiç kimse tarafından bilinmiyordu. Olaylar bu yüzden olmuş olamaz.”

‘Melih Bulu’nun bu makamdan alınması her anlamda ileri bir adım olur’

Prof. Dr. Say, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki mevcut durumun nasıl sonuçlanacağı sorusuna “Akıllı mantıklı sonuçlanışı, baştan beri yanlış olduğu belli olan atamanın geri çekilmesi ya da istifa etmesidir. ‘Bu işler Türkiye’de böyle olmuyor’ diyenler var tabii. Türkiye’de 150 yıldır yüz akı olan bir kurumdan bahsediyoruz. Bir yanlışta ısrar etmek için bir ayda bu kurumu soğutmak sonra kıra döke devam etmek nasıl yapılabilir bilmiyorum. Türkiye, öğrencilerimiz ve halkımız çok şey kaybeder. Ben kimsenin adına konuşmayayım, ben bu atamaya karşıyım. Başıma ne geleceğini bilmiyorum. Bu kişi Boğaziçi’ne hatta bana sorarsanız başka herhangi bir üniversiteye rektör olma durumunda bir kişi değil. ‘Geri adım atma’ dediniz buna geri adım demeyelim. Melih Bulu’nun bu makamdan alınması her anlamda ileri bir adım olur” cevabını verdi. 

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала