Dışişleri Bakanlığı, Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı kararıyla Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestolarla ilgili dünyadan gelen açıklamalara tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ifade özgürlüğünün anayasal güvence altında olduğunun altı çizildi.
'Yasa dışı eylemlere karşı kanunlarımız çerçevesinde gerekli ve orantılı önlemler alınmaktadır'
Güvenlik güçlerinin, bugüne kadar her olayda olduğu gibi bundan sonra da kanunların verdiği yetkiyle görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğine dikkati çekilen açıklamada, "Üniversite dışından ve terör örgütü iltisaklı çevrelerin olaylara sızma ve kışkırtma girişimleri tespit edilmiş olup, protesto hakkını aşan bu yasa dışı eylemlere karşı kanunlarımız çerçevesinde gerekli ve orantılı önlemler alınmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, "Yasa dışı yollara tevessül eden grupları kışkırtıcı ve illegal eylemleri teşvik edici bir dil kullanmama konusunda söz konusu çevreleri uyarıyoruz" denilerek, yakın dönemde "gelişmiş" demokrasi olarak adlandırılan pek çok ülkede yönetimler aleyhine en küçük bir itiraza karşı dahi masum ve sivil vatandaşlara karşı güvenlik güçlerinin orantısız şiddet görüntülerinin halen hafızalarda olduğu belirtildi.
Açıklamada, "Türkiye, Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri koruma konusundaki iradesini gerçekleştirmekte olduğu reform adımlarıyla göstermekte olup, bununla birlikte terör örgütleri ve terörle iltisaklı çevrelerin bu alanlardaki istismarına karşı mücadelesini sürdürmekte de kararlıdır" ifadelerine yer verildi.
ABD ve BM’den açıklamalar
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylara ilişkin "Öğrencilerin ve göstericilerin gözaltına alınmasından endişe duyuyoruz. Cinsel azınlıklara karşı nefret söylemini şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (BMCHR) ise, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Melih Bulu protestoları sırasında gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması için çağrı yaparak, "Barışçıl gösterilere katıldığı için gözaltına alınan öğrencilerin ve protestocuların derhal serbest bırakılması ve polisin orantısız güç kullanımına son vermesi çağrısında bulunuyoruz. Yetkililerin nefreti ve LGBT bireylere karşı ayrımcılığı teşvik eden homofobik ve transfobik açıklamalarını kınıyoruz" demişti.