Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da hayatını kaybeden Hafız Abdullah Nazırlı'nın cenaze törenine katıldı.
Genel durum bozukluğu ve çoklu organ yetmezliği nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü Fethi Sekin Şehir Hastanesinde dün hayatını kaybeden 6 çocuk babası Nazırlı için Elazığ'daki İzzetpaşa Camisi'nde tören yapıldı.
Törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Vali Erkaya Yırık, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları da yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nazırlı ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş kısa bir konuşma yaptıktan sonra cenaze namazını kıldırdı ve helallik alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da burada kalabalığa hitaben, Elazığ'a deprem konutlarının sahiplerine teslimi için geldiklerinde Hafız Abdullah Nazırlı'yı Diyanet İşleri Başkanı ile bakanlarla hastanede ziyaret ettiklerini ve kendilerinden vefat ettiğinde cenazesine katılmalarını istediğini belirterek "Bir vasiyet olarak da kabul ettik. 'Fevkalade bir durum olmadıktan sonra bizler bu görevi ifa edeceğiz, inşallah geleceğiz' dedik. Rabb'im bu fırsatı bizlere verdi, lütfetti. Elhamdülillah bugün Hakk'a uğurlama merasiminde biz de burada bulunuyoruz" dedi.
'Böyle bir görevi ifa etmek gerçekten çok çok büyük bir fazilet erbabının işiydi'
Nazırlı'yı uzun zamandır tanıdıklarını dile getiren Erdoğan, "Binlerce hafızı yetiştirmek suretiyle bizim her şeyimiz, Kitabullah'ımızın korunmasına görevli olacak hafızları yetiştirmiş olması tabii her yiğidin karı değil. Sabah namazından başlar öğrenci yetiştirmeye gün boyu bir taraftan dersleri ile bir taraftan yaş itibarıyla daha farklı olanları yetiştirmek suretiyle akşam yatsıdan sonra aynı şekilde yani durmak yok, sürekli yetiştiriyor. Böyle bir görevi ifa etmek gerçekten çok çok büyük bir fazilet erbabının işiydi" ifadelerini kullandı.
Abdullah Nazırlı'yı daha önce evinde de ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:
- "Hoş sohbeti ile hep kendisini dinledik ve eserlerinde de zaten bu hoş sohbet oluşunun emarelerini hep gördük ve görüyoruz. Rabb'im evlatları ile bunun devamını inşallah nasip etsin, gerek kız gerek erkek evlatlarıyla... Biz kendisinden hep hoşnut olduk. 106 yıllık ömür. Hastanedeki ziyaretimizde hocamla beraber onu konuştuk.
- Allah'a hamdolsun bu ne hafıza? Hafızada en ufak bir gerileme yok. Allah'ın ayetlerini 106 yılın sonunda hala nasıl koruyor ve o ayetleri nasıl okuyor? Bunları görünce bizim halimiz ne olacak diye de kendi kendimize sorduk. Mekanı cennet olsun inşallah. Rabb'im inşallah sevgili Habibinin Liva-ül hamd ismiyle müsemma sancağı altında buluştursun. Beraber bizleri inşallah haşrucem eylesin."
