Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın aktardığına göre Lavrov Çin basınına verdiği röportajda, “Teknolojik anlamda bağımsızlığımızı artırarak, ulusal ve dolara alternatif uluslararası para birimleri ile işlem yaparak yaptırım risklerini azaltmalıyız. Batı kontrollü uluslararası ödeme sistemlerinin kullanımından uzaklaşmalıyız” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Rusya ve Çin’in teknolojik açıdan gelişmesini engellemek istediğini belirten Lavrov, iki ülkenin bu anlamdaki bağımsızlığını artırması gerektiğini vurguladı.
Lavrov’a göre, iki ülke ekonomik ve sosyal gelişimini Batılı partnerlerin kaprislerine bağlı kalmayacak şekilde inşa etmeli.
ABD ve diğer Batılı ülkelerin uluslararası arenada artık klasik diplomasiyi unuttuğunu ve sadece yaptırım aracına başvurduğunu belirten Lavrov, “Diplomasi halklar arasındaki ilişki, birbirini dinleme ve çıkar dengesini bulmaktır. Rusya ve Çin’in diplomaside desteklediği değerler tam da bu” ifadelerini kullandı.
Ültimatomlar ve partner bir ülkenin sunulan koşulları kabul etmesini beklemenin diplomasi olmadığını söyleyen Lavrov, Batılı ülkelerin bunları istediğini, kendilerine karşı direnildiğinde de yaptırımlara başvurduklarını ifade etti.
‘Biden yönetiminde de yaptırım ‘içgüdülerini’ görüyoruz’
Lavrov, “Diplomasi yerine yaptırımların tercih edilmesi, ne yazık ki ABD’de kök salmış bir durum. Barack Obama döneminde başladı, Donald Trump Beyaz Saray’dayken dört yıl boyunca devam etti. Şimdi aynı ‘içgüdülerin’ yeni ABD yönetiminde de olduğunu görüyoruz” dedi.
Yaptırımların kimseye faydası olmadığını belirten Lavrov, bunun Avrupa’da iş dünyasının Rusya karşıtı yaptırımlardan zarar görmesinden anlaşılabildiğini kaydetti.
Lavrov, koronavirüs pandemisi sırasında yaptırımların daha da zarar verdiğini ve olabildiğince fazla ülkenin yer aldığı bir koalisyonla bu yasadışı uygulamaya karşı çıkmaları gerektiğini ekledi.
